İnsanların tarihi miraslarında şu üç kavramın çok önemli olduğu kanaatindeyim.      Yaşayanlar, yazanlar ve yaşatanlar. Ailelerin mirası, ülkelerin mirası olduğu gibi bir de evrensel miraslar vardır ki, ilk ikisine nasıl sahipleniyorsak, buna da sahiplenmek zorundayız. Çünkü sadece bizim yaptıklarımıza değil, biz de yapılanlara da sahip çıkmak, onları bizden sonrakilere aktarmak, sanırım insanların ufuklarının zenginliğini en güzel ifade eden değerlerden olsa gerek. Bu anlamda 25 Eylül 2012 tarihini sizlerle bu yazımda paylaşacağım konuya ilgi duyanların mutlaka bir yere not almalarını tavsiye ederim. Bu tarihi önemli kılan olay, Anavarza"daki insanlık mirasının gün yüzüne çıkarılması için çalışmanın başlatılmasıdır. Kozan Kent Konseyi Yürütme Kurulu olarak katıldığımız bu tarihi ve önemli çalışmayla ilgili birkaç hususu sizlerin ilgisine ve bilgisine sunmak istiyorum.

  Anavarza Antik Kenti"nde neredeyse vurulan her kazmadan sonra çıkacak eserlerin korunması ve insanların görmesi için ilçemizde acilen bir müzeye ihtiyaç vardır. Kozan Kent Konseyi"nin kurulmasından bu güne kadar gündem maddelerinin başında olan bu çalışmanın, bir an önce sonuçlandırılması ve buradan çıkan eserlerin bu müzeye konarak sergilenmesi İlimiz ve ilçemiz için çok önemlidir. Bu eserlerin çıkarılması, korunması ve sergilenmesi için uygulanan mevzuatı bilmiyorum ama bizde kalması gereken her eserin başka yerlere gönderilmemesi mutlaka sağlanmalıdır.

  Hatırlatmak istediğim bir diğer husus da Anavarza Antik Kenti"ni daha önce ziyaret etmeyenlerin veya etmiş olanların bu kazılar başlamadan önce mutlaka burayı ziyaret etmeleridir. Çünkü kazılar ilerledikçe mevcut durumun görüntüsü haliyle değişecektir. Bu nedenle kazılardan önceki son halini görenlerin sonradan görenlerden daha şanslı olacağını özellikle belirtmek istiyorum. Ülkemizin en önemli seyahat ve tur firmaları burayı ziyaret programlarına almak için sabırsızlanırken, Adana insanının, özelliklede Kozanlıların ilgisiz kalması doğru bir yaklaşım olamaz. Bilhassa eğitim camiasının öğrencileriyle birlikte burayı görme fırsatı bir an önce sağlanmalıdır.

  Bu tarihi günde dikkatimi çeken bir husus da bu açılış programında bulunması gereken bazı kişilerin burada olmamasıdır. Hepimizin tanıdığı bu kişilerin,  Adana ve çevresi ile ilgili tarihi araştırmalar yaparak bunların bilgisini bizlere sunarken hiç birinin burada olmaması bana göre bir eksiklikti. Mutlaka bir sebebi vardır, ama onlarında olmalarını çok isterdim. İlimiz ve çevresinin tarihi hakkında her eseri, ismi ve resmi bizlere aktaran bu insanların, tarihe not düşülecek bu günde bir kare resimde dahi olmamalarını doğrusu anlamış değilim.

 Bir önemli husus da bu tür eserlerin ve çalışmaların öneminin anlaşılması, insanlarımızın bilinçlendirilmesi ve özellikle yeni neslin bu konuda eğitilmesi için okullarımızda bu konuda bir çalışmanın mutlaka yapılması gerekmektedir. Bir takım insanların hırsları uğruna talan edilen tarihi eserlerimizin korunma bilinci mutlaka kazandırılmalıdır. Bu konuyla ilgili her şehrin ve bölgenin tarihini anlatan eserlerin, sosyal bilgiler ve tarih dersleri kapsamında yerel anlamda okutulması sağlanmalıdır. Bir öğrencinin ülkemizin en ücra bir yerinde olan ve hayatında belki de hiç göremeyeceği bir tarihi eseri öğrenirken, kendi şehrindeki tarihi değerlerden bilgisiz ve ilgisiz kalmasını doğrusu anlamak mümkün değil. 

   Bu konuda elbette düşünülecek, konuşulacak ve yapılacak çok hususlar vardır. Örneğin, bazı kurumların destekleriyle Adana M.E. Müdürlüğü koordinatörlüğünde okullarımızda öğrenciler arasında Anavarza Antik Kenti adına sosyal ve kültürel yarışmalar yapılıp, ödül olarak Anavarza"yı sembolize eden ödüller verilebilir. Bilhassa ödül alan öğrencilere yönelik burada bir program yapılabilir. Sonradan üzülmemek için bu altın fırsatı iyi değerlendirelim.