ATEŞTEN GÖMLEK
Tarih boyunca, bütün toplumlarda idarecilik, “ateşten gömlek” olarak görülmüştür. Geçmişte adı idarecilik, günümüzde yöneticilik olarak tanımlanan ve her zaman insanları cezbeden bu makam, sürekli tartışma konusu olmuştur. Bu konuda yapılan günümüz değerlendirmelerinin ötesinde, yöneticiliğin ayet ve hadislerde nasıl ifade edildiğini bir nebze hatırlayalım istedim.
Yöneticilikte halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak görenlerimizin yanında, koltuğun gösteriş ve cazibesine kapılanlar olduğundan, talip oldukları yerin ne anlama geldiğini ayet ve hadislerdeki örneklerini okuyunca tekrar düşünmeleri gerekeceğini ümit ediyorum.
Bu konuda Nisa suresinin 58.Ayeti özellikle yöneticiliğin kimlere verilmesi gerektiği hususunu şöyle ifade ediyor. Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
Allah resulü de yöneticiliğin önemini hatırlatırken; “İnsanları idare etmeyi üzerine alan bir kimse, kendini ve ailesini düşündüğü gibi yönettiği kimseleri düşünmedikçe kıyamet gününde cennetin kokusunu bile alamaz." buyurmaktadır. (Buhari- Ahkâm)
Özellikle şu hadis, günümüzde pek çok insanda var olan idareciliğe talip olma algısını ne kadar çarpıcı ifade ediyor,” Yakında hepiniz devlet hizmetinde bulunmayı arzu edeceksiniz. Hâlbuki istediğiniz memurluk kıyamet gününde size pişmanlık ve üzüntü kaynağı olacaktır. Ancak adalet üzere olanlar bundan müstesnadır.”
Bu konu da bir sahabesine tavsiye de bulunurken ise,” Ey Abdurrahman! Baş olmayı isteme, eğer isteğin üzerine o görev sana verilirse, onunla baş başa bırakılırsın. Şayet sen istemeden sana verilirse, o iş de yardım görürsün.”
Yöneticilik makamına geldikten sonra ondan ayrılmanın ne kadar zor olduğunu da Allah resulü çağları aşan derin ufkuyla şöyle ifade etmiştir.” Siz, baş olmak isteyeceksiniz, hem de büyük bir istekle. Ancak bu, sizin için kıyamette pişmanlık olacaktır. O yüksek makam ne güzel ne sütannedir. Ondan ayrılmak da memeden ayrılmaktan zordur.”
Hz. peygamber idarecilik konusunda ashabına uyarırken, başlarında ki yöneticilere karşı nasıl bir tavır belirlemeleri konusunda da onlara günümüze ışık tutan bazı tavsiyeler de bulunuyordu. Ashabıyla sohbet ettiği bir gün, ”Benden sonra adam kayırma olayları ve görmediğiniz haksız muamelelerle karışılacaksınız” buyurdular. Bunun üzerine sahabeler,” Bu durumda ne yapmamızı istersiniz? Diye sorduklarında cevaben, ”Yapmanız gereken görevleri yaparsınız, hakkınız olan şeyin de size verilmesini Allah’tan istersiniz” buyurdular.
Allah ve resulünün bu uyarılarını eğer göz ardı ederek, farklı bir idarecilik algısıyla hareket edeceksek, herkesin dünya hesabının yanında, bir de Allah’ın ahiret hesabının olduğunu lütfen hatırımızdan çıkarmayalım.