Ülkemiz de farklı düşünen, farklı yaşam tarzları olan insanlar bizim için fikriyle, emeğiyle ve eseriyle yaşadığı topluma zenginlik katması gerekirken ne yazık ki ayrıştırma ve çatışma ortamları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bütün bunları yapmak isteyenler çok farklı kaos planları yaparken, ülkesini seven, sorumluluk sahibi insanlar da bunları önleyecek çözüm planları yapmak zorundadırlar.  Çünkü son yaşadığımız olaylardan sonra bunun ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.

  Öğrenciyken bizlere öğretilen şu sözü hiç unutmadım.”Bizler öyle bir milletiz ki, tarih yapmaktan onu yazmaya fırsat bulamamışız.”Bu sözlerle bizi bize anlatacak eserlerin olmadığına öylesine inandırmışlardı ki, yıllarca okullarımızda okutulan kitaplardaki birçok bilginin hangi kaynaklardan geldiğini ve hangi maksatla bizlere öğretildiğini ancak yıllar sonra öğrenebildik.  Evet,  gurur duyacağımız bir medeniyet tarihimiz vardı. Ama onu doğru yazmalı ve insanlarımıza da doğru öğretmek gerekiyordu. Ama çok yanlışlar yapıldı. İnsanlarımız arasında ayrıştırmaya yol açacak, birbirlerini öteleyecek ve örseleyecek birçok bilgi kasıtlı olarak insanlarımıza öğretildi. Ön yargılar oluşturuldu. Farklı düşünen insanlar bir tehlike olarak öğretildi, Sonunda ise birbirine tahammül edemeyen insanlar oluşturularak, bir takım bahanelerle farklı zamanlarda farklı konularda çatışma zeminleri hazırlandı.

  Her şeye rağmen yaşadığımız her toplumsal olayın olumsuz yönleri olsa da, Kuran-i ifadeyle şer gibi görünen birçok konuların hayırla da sonuçlanabileceğini görmemize vesile olabilmektedir. Saklanmış, biriktirilmiş ve bilenmiş kin ve nefretlerin ortaya çıkmasına, insanların saflarının netleşmesine, ülkesini düşünenlerle, onu tahrip etmek için iplerinin salıverilmesini bekleyen azgın kitlelere kadar herkesi böylece tanıma açısından faydalarının olduğu düşüncesindeyim. Yolda ayağa değecek bir taşı almayı sadaka kabul eden bir medeniyetin insanlarıyla, kaldırım taşlarını sökerek insanlara atan insanların saflarının iyice netleşmesi gerekmektedir. Polise orantısız gaz kullandı diyenlerin ellerine fırsat geçince ülkeyi orantısız bir şekilde nasıl tahrip edeceklerinin anlaşılması açısından belki de bu kötü örnekleri yaşamamız gerekiyordu. Bu nasıl bir nefret ki, birkaç insanın ölmesini bile temenni edilebiliyorsunuz. Sonun da istediğiniz oldu. Eğer kaldığından şüphe etmeye başladığımız vicdanlarınız kaldırabiliyorsa, size zaten söylenecek söze de yazık olur.

  Evet, çırpınmakta ve yırtınmakta haklısınız. Bir zamanlar adam yerine koymadığınız, alay ettiğiniz, okullarını kapattığınız, düşüncelerine ve hayat tarzlarına yaşam hakkı tanımadığınız, tehdit ettiğiniz, manevi işkencelerin her türlüsüne maruz bıraktığınız insanlar ülkeleri ve insanları için korktuklarınızı gerçekleştirmeye başladılar. Onlar sizlere yıllarca tahammül etti, siz de tahammül etmeyi ve kabullenmeyi öğreneceksiniz. Çünkü her eyleminizde ülkemiz insanları sizin sadece niyetlerinizi değil, asıl tahriplerinizi görmüş olacak. Her eyleminizden sonra biraz daha yalnızlaşacak ve kendi oluşturduğunuz bataklıkta boğulacaksınız. Yıllarca çığırtkanlığını yaptığınız kavramların gereğini, sevmediğiniz insanlar yerine getirmeye başlayınca, onları helvadan putlara dönüştürerek yemeyiniz. Emin olun kadar o sabırlıyız ki bize bugüne kadar yaşattığınız acılardan daha hiç bahsetmedik. Bahsedenlerin yazıları da bu günlerde internette zaten tıklanma rekorları kırıyor.