Hanginiz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır?
Ölü eti yenmez değil mi? Bırakanız insanı, ölmüş hayvanlarında eti yenilmez. Çünkü böyle bir eti yemek, insan için tiksindiricidir. Yazımıza başlık olarak aldığımız ifade ve insanın ölü kardeşinin etini yemesinin tiksindirici olması tamamen Allah Teâlâ"ya ait tanımlamalardır. Bu husus, Hucurat Suresi, 12. ayette şu şekilde beyan edilmektedir.Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz.. Emri ilahisi ile bizlere gıybetten bahsedilmekte, gıybetin de insan haysiyetini etkileyen ne kadar ağır bir suç ve hak ihlali olduğu anlatılmaktadır.
İşte bu nedenle önemine binaen, bu yazımız da sizlerle gıybet konusunu paylaşmak istedim. Çünkü insanlar arasındaki sosyal iletişimi bozan, kişilerin onur ve haysiyetini rencide eden gıybet alışkanlığı, neredeyse insanların bir araya geldiğinde konuşmalarının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Bunun ne anlama geldiğini ve ne anlamamız gerektiğini, Allah resulünün ashaptan birinin sorduğu şu soruya verdiği cevapta görmemiz mümkün. Bunun dışında gıybeti ifade edecek daha anlaşılır bir tanımlama yoktur. Adamın biri Hz. peygambere Gıybet nedir? Diye sordu. Peygamberimiz de:İşittiği zaman hoşuna gitmeyecek şekilde, kişi hakkında konuşmandır. Buyurdu. Adam: Ya Rasulallah ya sözüm doğruysa deyince. Peygamberimiz:Eğer sözün yanlışsa, o zaman iftiradır buyurdu. Bu ifadelerden anlaşılan şudur ki, bir başkası hakkında konuştuğumuz şey ister o insan da olsun, isterse olmasın, şayet ilgili kişi, söylediğimiz sözden hoşnut olmayacaksa, kesinlikle konuşmamız haram kılınmıştır. Bu konuşma, o kişinin dini, ahlakı veya bedeni özellikleri hakkında olabileceği gibi, bu hareketin kişinin hayatında yahut öldükten sonra yapılması da aynı şekilde yasaklanmıştır. Ayrıca taklit yolu veya yazıyla da insanların çekiştirilmesi yasaklanmıştır.
Bu açıklamalarımızla ilgili birkaç örnek verirsek, konunun daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyim. Peygamberimizin eşi Hz.Aişe :Sakın kimsenin gıybetini etmeyin. Ben bir defa, Resul-i Ekrem"in yanında bir kadın için:Bu ne uzun etekli bir kadındır. Dediğimde, Allah Resulü tükür dedi ve ben de bir et parçası tükürdüm demektedir. Hz. Ebu Bekir ve Ömer"den rivayete göre: Bir kişi hakkında,Falanca çok uykucudur. Demişler ve aynı gün peygamberimizden ekmeklerinin yanına yiyecek istemişlerdir. Allah resulü(sav):Siz ekmeğinize katık yediniz. Buyurunca, onlar Hayır böyle bir şey olmadı. Demeleri üzerine: Evet, siz kardeşinizin etinden yediniz. Buyururlar. Bu konu ile ilgili oldukça fazla örnek verebiliriz. Fakat burada tamamından bahsetmek mümkün değil. Asıl olan gıybetin ne olduğunun bilinmesi. İnsanlar neden gıybet yaparlara gelince; Günümüzde hepimizin dikkatini çekmiştir ki, gıybet yapanlar ya insanlara olan kin ve hasetlerinden ya da ona olan kırgınlıklarından dolayı yapmaktadırlar. Örneğin, eğer insan birine kırılmışsa, o kişi konuşturulsun göreceksiniz ki kırgın olduğu kişi hakkında olumsuz şeylerden bahsedecektir.
Bu örneklerden sonra, gıybetin nasıl oluyor da ölmüş kardeşinin etini yemek anlamına geldiğine dair İslam âlimlerinin değerlendirmelerinden oluşan ortak kanaati kısaca sizinle paylaşmak istiyorum: Gıybetin haram oluşunun asıl sebebi, gıybet edilen kişinin kalbinin kırılması değil, bilakis arkasından kötülenmesinin bizatihi haram kılınmasıdır. O kişinin bundan haberi olsun veya olmasın önemli değil. Ölmüş insan etinin yenmesi, ölüye eziyet verdiği için haram kılınmamıştır. Çünkü kişi öldükten sonra, bedenine yapılan eziyeti hissetmez. Ama çirkin olan bu hareketin bizzat kendisidir. Aynen bunun gibi, gıybeti yapılan kişi, kimin nerede ve ne zaman kendi haysiyetiyle uğraşıp, onu zedelediğinden dolayı kendisine en ufak bir eziyet ulaşmayacaktır. Fakat onun şeref ve haysiyetine bir leke sürüleceğinden, gıybet ölü kardeşinin etini yemekten farklı değildir.
İnsanların arkasından hiç çekiştirilmeyecek mi? Elbette konuşulmasına müsaade edilen bazı özel durumlar ve gıybeti yapılan kişiye karşı yapanın ne yapması gerektiğine dair hususlar da vardır. Fakat bunu konu uzayacağı için buraya alamıyoruz. Nihai olarak bu konuda, insanın onur ve şerefi söz konusu olduğundan, kendimiz bunları koruma hususunda ne kadar hassas davranıyorsak, bir başkası içinde aynı hassasiyeti göstermeliyiz. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Sizin yanınızda bir başkasını gıybetini yapan, emin olun ki başkasının yanında da sizin gıybetinizi yapmada tereddüt göstermeyecektir.
Unutmayalım ki, insanlar dost görünenlerden önce, dostlarını kaybederler.