Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
Nefret, Ama Nereye Kadar…

Bu gün insanlar geçmişte olmadığından daha fazla istenildiği gibi yönlendirilmektedir. Öyle ki, neyle ve nasıl mutlu ya da mutsuz olacağımızı, neyi sevip neyden nefret edeceğimizi iyi analiz edenler, iyi kurgulanmış bir görüntü yahut haberle bizlere aynı duygu atmosferine götürebilmektedirler. Hatta tek bir cümlelik maille veya kısa bir mesajla insanları sokağa dökmek mümkündür. Özellikle bu nefret üzerine kurgulanmışsa, burada insanların tüm sağduyularını kaybettirmeniz hiç de zor olmasa gerek. Şayet farklı düşünen insanların birbirine olan nefretini iyi servis edebilirseniz, bu formata uygun insanların karşı tarafa yaptıkları her türlü zulmü haklı da gösterebilirsiniz. Öyle ya onlar daha önce yaptıklarıyla zaten bunu çoktan hak etmişlerdir.

 

İnsanların nefret algılarını şöyle bir harmanlayacak olursak, her dönemden örneklerini bulmamız pek zor olmayacaktır. Dini, milli, ailevi, mezhebi, ırki her türlüsünden o kadar çok nefret örnekleri vardır ki, çağdaş olanlarının yanında bilmem kaçıncı yıldönümü anılarak yüzyıllar ötesine taşınabilmektedir. Tarih kitaplarında, ülkelerin milli politikalarında, geçmişin acılarında, film ve diziler de nefret duygusu oluşturan birileri mutlaka vardır. Nefret algısı bazı insanları öylesine etkilemiştir ki, senaryo gereği rolünü yapanlarla sokakta karşılaşınca onu dövmeye çalışanlar bile olabilmektedir.

 

Nefret olgusu üzerine günümüze ait isim ve olaylardan ziyade, tarihte öne çıkmış iki örnekten bahsederek bir yere gelmek istiyorum. Uhud denince Hz. Hamza"nın şahadetiyle, Hind ve Vahşi"yi, Kerbela denince de Hz. Hüseyin"in şahadetiyle Yezidi hatırlarız değil mi? Vahşi mızrağıyla Hamza"yı şehit eder, ciğerini çıkarır, sonra Hind"e götürür. O da duyduğu nefretle Hamza"nın ciğerini dişleriyle çiğner, burnunu ve kulaklarını keserek kolye yapar. Bunlar gerçekten olmuş mudur? Evet, olmuştur. İşte size insanlara nefret duymanız için duygularınızı kışkırtacak bir örnek. Peygamberimizin duyduğu acıyı paylaşma adına, bu insanlardan nefret etmeniz için size bundan daha iyi bir örnek olabilir mi? Bunun dışında bu iki kişi hakkında İnsanların bildikleri nelerdir dersiniz? Amacınız birilerine ve onlar üzerinden geçmişine geleceğine nefret tellallığı yapmaksa, neden sonrasını öğretesiniz ki? Tarihi ve olayları birilerinin adıyla ya da yaptıklarıyla hesaplaşma aracı kılanlar, insanlar arasında nefret duygularını oluşturmaya çalışanlar için evet, Hind ve vahşi iyi bir argümandır.

 

 Sonrası mı? Nefret üzerinden hesaplaşmaktan asla vazgeçmeyenler burasını öğrenmeyi ve öğretmeyi hiçbir zaman istemezler. Evet, sonrasında Mekke"nin fethi esnasında Hind ve Vahşi Peygamberimiz tarafından af edilmiştir. Aynı Hind Yermuk Savaşı"na katılmış, savaş boyunca okuduğu şiirlerle orduyu savaşa teşvik etmiştir. Ordu dağılma emareleri göstermesine rağmen, savaş meydanından uzaklaşmamış, aksine düşmanın üzerine doğru gitmiştir. O"nun bu cesaretini gören askerler toplanarak, yeni bir taarruzla zafer kazanmıştır. Bir de Vahşi"nin sonrası da var değil mi? O da Medine"ye giderek Müslüman olmuş, Allah resulünü üzmemek için bir daha yanına gelmemiş, peygamberimizin vefatından sonra, yalancı peygamber Müseyleme"yi öldürerek büyük bir hizmette bulunmuştur.

 

 Gelelim günümüze. Eğer birilerinin niyeti nefret duygularını insanların zihninde taze tutmak ise, Hind ve Vahşi gibi sembolik isimler bulmakta zorlanacaklarını hiç sanmıyorum. Bulursunuz bir olay ve birkaç isim, onun üzerinden geçmişin yaşanmış acılarını hatırlatarak, bir fikre ya da bir topluma karşı toptancı bir anlayışla nefret algısını kolayca pazarlayabilirsiniz. Özellikle bizim gibi duygusal toplumlarda piyasa bulması çok da zor değil sanırım. Sahi Kerbela"yı unutuyorduk. Onun da çağdaş örneklerini bulacaklar ama Yezid çok fakat Hüseyin bulamıyorlar.

Bu yazı toplam 24714 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber