MÜNAFIKLAR
Gezi Parkı bahanesiyle niyetlerini açıkça ortaya koyan eli sopalı, yüzü kapalı ve dersini iyi çalışmış tahripkâr topluluğa yönelik başbakanımızın söylediği çapulcu sözünün muhatapları belli olmasına rağmen nedense bazıları inat olsun diye bu söze sahip çıktılar. Onu sahiplenme adına pankart açmakla yetinmeyip, beste bile yapanlar oldu. Hatta hızını alamayanlar patent başvurusunda bile bulundular. Çünkü ülkemizde insanlar kavramları işlerine geldiği şekilde kabullenip, ona göre bir tavır belirliyorlar. Bunu belirlerken de sırf muhalif olmak adına bunu yapıyorlar. Kavramlara kişiler üzerinden sahip çıkıldığı gibi, bir fikre, bir siyasi anlayışa ve temsil ettiği kitleye de karşı da yapabiliyorlar.
Hrant Dink"in öldürülmesini protesto eden binlerce insan ellerindeBiz Ermeni"yiz yazıları ile yürürken, şimdide başbakanın çapulcu sözüne sahip çıkacak ne kadar çok heveslisi varmış şaşırdım doğrusu. İnsanın karakter yapısı, ya da adamlığı üzerine ortalıkta dolaşan onca söze hiç kimse sahiplenmezken, bir anda çapulcunun popüler olmasının ısrarını sanırım siz anladınız. Ya aramızda dolaşan onca münafık tiplilere ne demeli. Adamlığını kaybetmiş ve her devrin adamı olma konusunda eline kimsenin su dökemeyeceği bu yamuk, yalaka, düzenbaz, menfaatçi ve bukalemun adamları ne zaman tanıyacağız.
Bunların kim olduğunu öğrenmek için illaki birinin çıkıp ülkemizde gündem belirlemesi gerekiyor sanırım. Yoksa bir virüs gibi toplumda çoğalan münafıklığı hiç kimse kabul etmeyecek. Bu insanlar zaten her zaman ortaya çıkmazlar. Gerekli zeminin ve şartların oluşmasını beklerler. Şöyle tarihi sürece bakacak olursak, İslam"ın Mekke döneminde münafıklardan bahsedilmez. Çünkü bunlar güçlünün yanında durmayı sevdikleri için, safları belliydi. Hep müşriklerin yanında oldular. Ya da güç mücadelesini izleyerek, kimin kazanacağını beklediler. Çünkü önceden yerlerini belli ederek, kaybedenlerle anılmak istemezlerdi. Bu günkü münafıklara gelince, bazen stratejik hatalar yapabiliyorlar.
Medine de İslam otorite ve hâkimiyet kurup, gündemi belirleyecek konuma gelince bu insanlar her işin içinde görülmeye başladılar. Çok güzel giyinen ve baba sözler söyleyen bu adamlar, bir müddet sonra tüm toplumsal olayların yöneticisi ve yönlendiricisi oldular. Ta ki, işleri ve niyetleri anlaşılıp tek tek ayıklanana kadar yapmadık fitne ve fesat bırakmadılar. Her devrin adamları olan bu bin bir suratlıların kendilerini gizlemede ne kadar mahir olduklarını söylersek, onları tanımanın zorluğunu da sanırım tahmin edebilirsiniz.
İnançta, düşüncede ve ahlaki değerlerde tüm yamukluğu taşıyan bu adamları tanıyıp, gereken tedbirler alma yerine onlara sorumluluk ve yetki verenler, kendilerini büyük bir riske atmış olmaktadırlar. Çünkü bunların yaptıkları tahribat anlaşıldığında maalesef geç kalınmaktadır. Sahi çok merak ediyorum, acaba bir gün biri çıkıp, gıcıklık olsun diye ben münafığım diyecek mi? Kim bilir belki münafık adını kullanacak ajanslar ve sosyal medya kuruluşları da olur. Hani bazılarına da yakışmaz değil.