Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
Nasıl bir duygu acaba?

Doksanlı yılların başıydı. Diyarbakır da görev yapmakta iken, Üniversitede okuyan Adanalı öğrencilerle tanışmıştık. İkamet ettiğimiz evler yakın olunca, birbirlerimizi sık sık ziyaret ederdik. Üniversite öğrencilerinin çoğunun öğretim hayatı sıkıntılı geçmiştir. O sıkıntılı günler de insanlar ne duygular yaşar, ne hayalleri vardır, okuyanlarımız çok iyi bilirler. Adanalı kardeşlerimizle sohbet ettiğimiz bir akşam, onlardan biri; “Hocam, her ay maaşınızı aldığınız da ne hissediyorsunuz. Para kazanmak, istediğin gibi harcamak, nasıl bir duygu acaba? Demişti.


Aradan yıllar geçti, bana bu soruyu soran kardeşimiz tıp fakültesini bitirdi. İlimizin bir ilçesine özel bir poliklinik açtı. Tayinimiz Adana"ya yapıldıktan bir müddet sonra, Diyarbakır da O"nu tanıyan, bir öğretmen arkadaşımla ziyaretine gittik. İşi gayet iyi, kazancı yerindeydi. Güzel bir arabası ve evi vardı. O günlerde yazlık bir ev planı da yapıyordu. Yıllar önce, “Para kazanıp istediğin gibi harcamak nasıl bir duygu”? Sorusunu kendisine sorduğumda; “Kazanmanın, mal mülk edinmenin bir sınırı olmadığını anladım. İnsan kazandıkça daha fazlasını istiyor.” Diye cevap vermişti. Bu söz, öğrenciyken bana sorduğu sorunun, bizzat yaşayarak anladığı bir cevabıydı belki de. Uzun zamandır görüşemiyoruz. Bu gün hangi duyguları yaşıyor, doğrusu çok merak ediyorum.



Birçok insanın hayatı yokluk ve sıkıntı hatıralarıyla doludur. Bazı insanlar bunları başkalarına anlatırken,” Ben zamanında, çocukluğumda, bizim zamanımızda” diye başlayan ifadelerle, geçmişte hayatlarında iz bırakan hikâyelerini anlatmaya başlarlar. Özellikle toplumda bir yerlere gelen insanların anlattıkları örnek alınması gereken başarı öyküleridir. Onların bulundukları yere hangi zorlukları aşarak geldikleri, birileri için yol haritası olarak gösterilir. Kimileri geçmişiyle övünerek, kimileri geçmişteki yaşadıklarının acısını çıkararak, kimileri de geçmişini inkâr ederek, hayata dair ne varsa onu elde etmeye çalışırlar. Acaba nasıl bir duygudur tüm bunları yaşamak? Bazen vefa duygularının ağırlığı çöker omuzlarımıza. Ya vicdanımız hatırlatır, ya da birileri sorumluluğumuzu bizlere. Yıllarca size emek verenleri unutabilmek, yok saymak, sizin ilminize, gençliğinize, bir gün gelir ocağına döner diye geleceğinize umut bağlayanları unutmak nasıl bir duygudur acaba?


Bizleri evlerinde, sinelerinde, hizmetlerinde, barındıranlara sırtımızı dönüp gitmek, nasıl bir duygudur acaba? Mezun olduğumuz okulların önünden dahi geçmemeye yemin etmek, çocukluğumuzun geçtiği şehrin suyundan bir daha içmemeye ahdetmek, bize emeği geçenleri görünce uzaktan geçmek, sana ihtiyacımız var diyenlere, geç bunları diyebilmek, bir zamanlar senin şartlarında eğitim alan öğrencilere yardım etmen istenince, bin türlü bahaneler bulmak, nasıl bir duygudur acaba? Ya da geçmişte emek verdiğiniz insanları, yürek mahkûmu haline getirmek. Sürekli onlara yapılan iyilikleri hatırlatmak. Mazisine sahiplenildiği gibi geleceğine de ipotek koymak isteyerek,“Ben olmasaydım, ya da biz olmasaydık, sen bu gün burada olmazdın, bunlara sahip olamazdın.” Diyerek, insanlara geçmişte yapılanın diyet borcunu ödetmeye çalışmak, nasıl bir duygudur acaba?



Evet, hiçbir şey hiç de kolay elde edilmiyor. Geçmişin hayali bir gün gerçeğe, ufacık istekler zamanla tutkulara dönerse, elbette bize düşen, özümüzü, sözümü bozmamaktır. Çünkü asıl olan, insanın sahip olduklarından değil, sahip olduklarının insandan değer kazanmasıdır. İnsan hayatının merkezine ona kimlik ve benlik kazandıran tüm değerleri koyabilirsek, işte o zaman her insan ve sahip oldukları bize bir kazanım olarak dönecektir.
Unutmayalım ki, en büyük yatırım insanına yapılandır. Yürekleri fethedenin, önünde engel kalmamış demektir. Erdemli bir toplum inşa etme adına, gelin bu yürek fethini hep birlikte yapalım

Bu yazı toplam 23527 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber