ENANİYET
Enaniyet kendini beğenmek demektir. Enaniyetin en önemli özelliği gururlu davranıp, kendini herkesten üstün görmektir. Bu vasfa sahip olan insanlar, hiçbir zaman hatalı olduğunu kabul etmezler. Dolayısıyla kendilerinin her zaman doğru düşündüklerini zannederler. Kuran ve hadislerde enaniyet kelimesi geçmemesine rağmen, günümüzde insanın sadece kendisini düşünmesi ve bu yöne temayül etmesi neticesi ortaya çıkan egoizm ya da ben anlamına gelen ene kelimesi ayet ve hadislerde bir ahlaki terim olarak kullanılmıştır. Üzücü bir durum ama günümüzde maalesef birçok insan ben kelimesini çok fazla kullanmaktadırlar. Sosyal hayatta ortak akıl ve ortak çalışmayla başarılmış birçok emek, enaniyet düşüncesiyle hareket eden bu insanlar tarafından sahiplenilmektedir. Biz kelimesini başarıyı paylaşmada hiç telaffuz etmeyen bu insanların, bir yerde başarısızlık olduğunda veya bir suçlu aranıldığında, sen ve siz kelimesini çok rahat kullandıklarına şahit olabilmekteyiz.
Enaniyetli insanlar her zaman ön planda kalmaya çalışırlar. Bulundukları her ortamda, yapılan her işte farklılık oluşturmak için olmadık tavırlara girerler. İnsanların tepkilerini çekmemek ve öfkelerine muhatap olmamak için de, oldukça temkinli davranırlar. Bu tip insanların Allah"ın rızasını gözetmek gibi bir düşünceleri olmadığı gibi, aksine insanların rızasına son derce önem verdikleri için, onların beğenisini kaybetmemek amacıyla mütevazı bir tavır göstermeye çalışırlar. Fakat enaniyetlerini saklamaya ne kadar gayret etseler de, bazı karakter özellikleri ile kendilerini belli ederler. Bunlardan bazılarını şu şekilde ifade edebiliriz.
Övünmeleri.
Bu karakterdeki insanların çoğu defa kendilerini övdüklerini görürsünüz. Sahip oldukları her şeyin Allah tarafından kendilerine bir imtihan vesilesi olarak verildiğini asla düşünmezler. Zenginlik, makam, kültür durumu, çocukları onlar için en büyük övünç kaynağıdır.
İlgi çekmeye çalışmaları.
Kendi nefislerinin kibir ve kıskançlığını tatmin etmek, içine düştükleri acziyetten bir nebze kurtulmak için, farklı konuşma üslubu kullanırlar ve sahip oldukları her şeyi konuşma ve hareketlerine yansıtarak, kendilerini diğer insanlardan farklı göstermeye çalışırlar.
Kendi akıllarını beğenmeleri.
Bu insanlar muhatabına fikrinin doğru olduğunu kabullendirmek için, ben en iyisini bilirim tarzıyla, sözlerinde bence ifadesini çok fazla kullanırlar. Kullandıkları mantık ve akıl yürütmeler ne kadar tutarsız olsa da, ısrarla onu devam ettirirler. Kendi doğrularından o kadar eminler ki, muhatapları aksine bir fikir beyan etmeye çalışsalar, hemen yanlış düşünüyorsunuz demeye başlarlar.
Eleştirilmekten hoşlanmamaları.
Eleştirilmek kibirli ve gururlu insanların asla sevmedikleri bir durumdur. Ne zaman birilerinin eleştirisi ile karşılasalar, hemen hırçınlaşırlar, rahatsızlıklarını vücut dilinde rahatlıkla görmek mümkündür. Eleştirildiklerin de mevcut hallerinin sorgulandığından, bundan hoşlanmadıkları gibi, muhataplarına karşıda olumsuz tavır takınmaktan da geri kalmazlar. Daha buna benzer vasıflarıyla tanınan bu insanlar, toplumda pek de sevilmezler.
İnsanın şeytanın bir vasfı olan enaniyetten kurtulması için acziyetini kabullenmesi, kendi imkânları yanında Allah"ın sonsuz güç ve kudretini düşünmesi, Allah"ın kendine verdiklerinin bir imtihan vesilesi olduğunu anlaması ve insanlara mütevazı davranarak, onları sevmesi ile mümkündür.