Yaşayacağımız başka bir Adana yok
Her kesin yaşadığı yer kendisine güzeldir. Ama emin olun, Adana"mız bir başka güzeldir. Öyle ki, Allah Teâlâ her nimetten bizleri nasiplendirmiş. Bu şehir suyu, havası, yeşil alanı ve coğrafi konumu itibariyle, emin olun çoğumuzun fark edemediği, ya da kıymetini bilmediği birçok güzelliğe sahiptir. Bunların ötesinde ise memleketimizde en değerli olan şey dostluk, paylaşma ve beraber yaşama bilinci olmalıdır. Yaşadığımız mekâna ve sosyal çevreye değer katmak olmalıdır. Bunların merkezinde ise şüphesiz insanın kendisi yer almalıdır. Ama bahsettiğimiz bu değerleri istenilen düzeye getirmede hala ciddi eksiklerimiz olduğuna inanıyorum.
En dar sosyal çevremiz olan kapı komşumuzdan başlayarak, şehrimizin tamamını kapsayacak, kullandığımız ortak mekânlardan, birlikte çalıştığımız insanlarla olan sosyal ilişkilerimize kadar, mevcut durumumuzu yeniden gözden geçirmeye, bu konuda bilgilenmeye ve ciddi anlamda bilinçlenmeye ihtiyacımız olduğu kanaatini taşıyorum. Bunların neler olduğuna gelince;
Komşularımızla olan sosyal münasebetlerdeki olumsuzlukların kaynağı çocuk ve tavuk kavgası değil, hırstan ve daha fazla dünyalık elde etme yarışından kaynaklanmaktadır. Bizim kültür köklerimizde, Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür anlayışının olması mümkün değildir. Bu söz bizim sosyal hayatımızı bozan, nerden geldiği ve ne zaman konuşulmaya başlandığı bilinmeyen çok büyük bir fitne kaynağıdır. Bizde asıl olan, Allah resulünün ifadesiyle, komşunun komşuya neredeyse mirasçı edilecek kadar birbirlerine karşı sorumlu olmalarıdır. Özellikle çok katlı binalarda yaşayanlarda komşuluk münasebetlerinin güçlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Adana"mızda acaba farklı ne yapsam da insanlara yeni bir ufuk açsam diye düşünen, yaptığım işi daha güzel nasıl yapabilirim diye zihnini yoran, zamanında yapamayacağı işi, ödeyemeyeceği borcu almayan, verdiği sözü bozmayan, büyük işe giderken küçük işleri de ihmal etmeyen, yüzünden tebessüm eksik olmayan, sözü hoş, sohbeti hoş, gönlü zengin olan insan sayımızın çok daha fazla olması gerektiğine inanıyorum.
Bulunduğu yerde kendini sürekli geliştirmeye çalışan, makam ve etiket hırsı olmayan, bir yerlere gelirken dostlarını, sevdiklerini kırmaktan ve kaybetmekten korkan, insan için asıl olanın bulunduğu yerden değer kazanan değil, bulunduğu yere değer kazandıran olduğuna inanan, hakkını veremeyeceği ve sorumluluğu altında ezileceği yerleri talep etmeyen insanlar olmamız gerektiğine inanıyorum.
Çevre bilinciyle hareket ederek, evimizin ve işyerimizin önünü kirletmeyi, yüksek sesle müzik dinlemeyi, trafik ışığında beklerken bir saniyelik gecikmeye sabır göstermeyerek korna çalmayı, duyurmak istediğimiz ilanları ortak kullanım alanlarına rastgele ve abartarak yapıştırıp çirkin görüntüler oluşturmayı, bulvar ve parklarımıza çöp nevilerini atmayı bırakmamız gerektiğine inanıyorum.
Yapılan güzel işleri takdir etmeyi, hizmet eden insanlara vefalı olmayı, hayırlı bir hizmet ve güzel bir söz kimden gelirse gelsin kabul etmeyi, yapılan güzel çalışmaları örnek almayı, insanların kusurlarını konuşma yerine, onun güzel taraflarını övmeyi öğrenmemiz gerektiğine inanıyorum.
Eminim ki, sizlerin de tespit ettiği birçok eksiklerimiz ve kusurlarımız vardır. Haydi, bir yerlerden başlayalım. Yaşanılacak daha güzel bir Adana için