Bu günlerde 2023 Eğitim vizyonunu oluşturmak için çalışıyoruz. Okullardan başlayıp, Milli Eğitim Bakanlığımıza kadar önümüzdeki dört yılın planlaması yapılıyor. Hedefler belirlenip, çözüm önerileri sunuluyor. Tek bir hedef var, o da ihtiyaç duyulan her alanda nitelikli insan yetiştirmek. Akademik ve mesleki eğitim alanında neler yapılabilir, eksikler nelerdir, hedeflere nasıl ulaşılır, bunların derin tahlilleri yapılıyor.

 

  Ancak mevcut duruma baktığımızda, milli ve manevi değerleriyle barışık insan yetiştirmede eksiklerimizin olduğunu görüyoruz. Bunu eğitimin önceliği olarak görüp, bu alanda alınan kararları uygulayarak, ülke olarak gelecekle ilgili endişelerimizi ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Milli Eğitim Bakanımız Eylül Ayı’nda öğretmenlere yaptığı eğitim öğretim yılı açılış konuşmasında 150 ülke nüfusundan daha kalabalık, 18 milyon öğrenci sayısından bahsetmişti. Ülkemizin geleceğinin emin ellere teslimi için, her şeyden önce bu neslin iyi birer insan olarak yetiştirilmesi adına nelerin yapılması gerektiği çok iyi planlanmalıdır.

 

  Peki, neden iyi bir insan? 

 

 Almanya’da bir lise müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş.

  Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. 

 

 

Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.

Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.” İşte asıl meselede budur.

  Öğrencilerime sık sık şunu hatırlatırım. İyi bir okulda, iyi öğretmenlerden eğitim alıyorsunuz. Bu nedenle iyi bir dereceyle mezun olup, iyi üniversitelerin iyi bölümlerinde okuyacaksınız. Daha sonra iyi bir işiniz olacak, iyi para kazanacaksınız,  iyi evleriniz ve arabalarınız olacak, Peki ondan sonra ne olacak. Bu size hangi değerleri katacak ya da sizler bütün bu iyilerle ülkeniz insanına hangi değerleri vereceksiniz.

 

   İki yıl 12. Sınıfların dersine girdim. Amacım okul müdürü olarak onlara daha yakın olmak ve böylece hedeflerini yakinen görmek, ihtiyaçlarını anlamak ve kısa sürede çözüm üreterek onlara yardımcı olmaktı. Maalesef iki yıl sonra şunu anladım ki, kendini ifade etmeyi beceremeyen, fikir üretemeyen, tartışamayan, değerlerinden bihaber, sadece çok kazanmayı ve vitrin olmayı kendilerine hedef edinmiş bir nesil yetiştiriyoruz. Şu bir gerçek ki bu anlayışın oluşmasına da daha çok küçük yaşlarda zemin hazırlıyoruz.

 

 Sonuç olarak şunu ifade etmek isterim ki, şayet iyi bir insan yetiştirirsek, onlardan iyi bir eş, iyi bir komşu, iyi bir akraba, iyi bir öğretmen, iyi bir doktor ve iyi bir mühendis yetişir. Bütün bu iyilerin olduğu yerde de mutlu bireyler ve huzurlu bir toplum olacaktır.