Fransa’daki saldırıdan sonra peygamberimizin karikatürünü kapak yapan malum dergi, üç milyon baskı yaptı ve kısa sürede tükendi. Ülkemizde ise, onların uzantıları bu şirretliğe destek vermede gecikmediler. Bu yapılan saldırıya bir tepkiden ziyade, peygamberimize hakaret eden insanların yanında olmanın açık bir ifadesiydi.  

  Şu gerçeği artık kabullenelim ki, 1400 küsur yıldır İslam dünyasına karşı bir din savaşı yürütülmektedir. Bunların kökeni de Mekkeli Müşrikler ve Medine Yahudilere kadar dayanır. Mekke de nübüvvetin ilanıyla birlikte, Allah resulüne karşı toplu bir linç kampanyası başlatılarak, O’na her türlü hakaret yapılmıştı. Medine de ise Yahudiler, peygamberimize karşı akla gelmedik oyunları denediler.

  Yaşadıkları toplumda çıkardığı fitnelerin yanında provokatif eylemlerle tanınan ve bu yüzden Allah’ın lanetlediği bu kavmin insanlarından biri, Medine çarşısında Müslüman bir kadının elbisesini oturduğu sandalyeye bağlamış, kadın ayağa kalkınca üzeri açılmıştı. Buna şahit olan bir başka Müslüman tarafından bu kişi öldürünce, hep birlikte saldırarak onu şehit etmişlerdi. İşte İslam’ın ilk günlerinden bu yana Müslümanlara karşı olan düşmanlıklarından dolayı buna benzer pek çok sinsi oyunlarını, uygulamaktan bir an olsun geri kalmadılar.

 Mekkeli Müşriklerle başlayıp, Medine Yahudilerinin Evs ve Hazreç kabileleri arasında sürdürdüğü sinsi planların devamı, İslam dünyasında yıllarca uygulanmış, yakın tarihte ikiz kulelere yapılan saldırıyla devam ederek, Fransa’daki bu son olayla yeni bir boyut kazanmıştır. Bize gelince, hala son iki yüz yıldır Batının karşısında aldığımız askeri, siyasi ve ekonomik yenilmişliğin ezikliğini, ne yazık ki din adına da yaşamakta, sürekli savunma pozisyonunda kalmaktayız.

   Artık şu iyice anlaşılmalıdır ki Müslümanlara karşı yüzyıllardır topyekûn bir savaş yürütülmektedir. Geçmişte bunun adı  haçlı seferleriydi ve bunu ABD başkanı George Bush Irk’ın işgali esnasında ifade etmişti. Kimyasal silahlar bahane edilerek Irak’ı, İkiz kulelere saldırıyı bahane ederek Afganistan’ı işgal edenler, bakalım bu son olayı bahane ederek nereye zulmedecekler.

  Fransa da yaşanan bu son olayın pis kokuları yakında ortaya çıkacaktır. İslam dünyasında kim bu saldırıyı yapan adamlarla bir bağlantılarının olmadığını ispat etmeye çalışsa da, bu provokatif eylemi kurgulayanlar emin olun, kırılması gerekenlerin kalemini kırmıştır. Amaç yine bir yerleri işgal ederek, oraya kan ve gözyaşı götürmek ve Müslümanlara hak etmedikleri bir bedeli ödetmektir. Bunun dışında başka algılar oluşturmak için, kavram cambazlığı yapma gereğinin olmadığı kanısındayım.  

 Ancak şu husus her zaman göz ardı ediliyorlar ki, onların bir hesabı varsa, elbette Allah’ında onlara karşı bir hesabı vardır.  İşte bundan dolayı, buna inanan, dik duran ve direnenler mutlaka kazanacaktır.