Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
HAKLIYKEN SUSABİLMEK

   Allah resulü (sav), Hz. Ebu Bekir’le birlikte oturduğu bir sırada, içeri öfkeyle bir adam girer. Doğruca Hz. Ebu Bekir’in yanına giderek O’na kaba sözlerle konuşmaya başlar. O kadar hakaret ve taciz edici tavırlarına rağmen, Hz. Ebu Bekir onu sabırla dinler.

 

  Olaya şahit olan Hz. Peygamber, bu saygısızca tavır karşısında her ne kadar rahatsız olsa da, her hangi bir şekilde müdahale etmeden suskun kalmayı tercih etmiştir. Adam, kimin huzurunda olduğunu anlama nezaketinden habersiz, muhatabını tahkir edici konuşmasına devam eder.

 

  Önceleri sabırla dinleyen Ebu Bekir, adamın Allah resulünün huzurundaki münasebetsiz sözlerine daha fazla dayanamaz ve ona cevap verme ihtiyacı hisseder. Çünkü suskun kalmaya devam eder ve terbiye sınırını aşan bu adama haddini bildirmezse, Hz. Peygamberin rahatsız olacağını düşünmüştür. Aslında kendinden çok peygamberini düşünme gibi iyi niyetle hareket etmiştir.

 

 Hz. Ebu Bekir’in cevap vermesi üzerine, peygamberimiz ayağa kalkar ve orayı terk eder. Allah resulünün yanından uzaklaştığını gören Hz. Ebu Bekir telaşlanır ve çok sevdiği insanının arkasından koşarken, bir yandan da heyecan ve korku içinde O’nun bu davranışının sebebini anlamaya çalışmaktadır.

 

  “Ey Allah’ın elçisi, sizi rahatsız edecek bir şey mi yaptım? Yanlış bir şey yaptıysam Allah’tan af dilerim.” Diye sorduğunda, Hz. Peygamber döner ve çok sevdiği dostuna şöyle buyurur:

 

 “Ebu Bekir! Adam sana hakaret edip sataşmaya başladığında sen sustun, o esnada Yüce Allah’ın görevlendirdiği bir melek senin adına dua ediyordu. Sen sustukça melek seni savunuyor, adama karşılık veriyordu. Ne zaman ki sen de cevap vermeye başladın, işte o anda melek orayı terk etti ve şeytan oraya girdi. Ben şeytanın bulunduğu ortamda durmam. Benim orayı terk etmemin sebebi işte budur.”

 

  Bu örnekten ne anlamamız gerektiğine gelince, insanların öfkeyle birbirine söz yetiştirmeye çalıştığı günümüzde, sanırım suskun kalabilmek hiç de kolay olmasa gerek. Elbette haksızlıklar karşısında başkalarının haklarına girmeden gereken tavrı göstermek gerekir. Ama bunu yaparken de şahsileştirmeden kendimizden feda edebilmeye, tabir yerindeyse “Adamlık bende kalsın” diyebilmeye de çok ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Çünkü bazen suskunluk kişinin haksız olduğundan değil, asaletinin bir gereği olarak yapılabilmelidir.

 

  Bu konuda farklı düşünenleri anlayışla karşılamak gerektiğini ifade ederken, bu günlerde her zamankinden daha çok O’nun uyarılarına ihtiyacımız olduğundan, son söz yine Allah resulünden olsun istedim. “Haksızken tartışmayı bırakanlara Allah Cennet’in kenarında, haklı iken bırakanlara ise, Cennet’in ortasında bir köşk verecektir.” EVET, YOK MU İSTEYEN?

Bu yazı toplam 26103 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber