Bir insana değer katan nedir? Diye sorulacak olsa, sanırım çok farklı görüşler ortaya çıkacaktır. İnsanı adam gibi adam yapan değerler acaba kişilere, yaşadığı zamana veya bulunduğu şartlara ve konumuna göre değişir mi? Yâda değişmesi gerekiyor mu? Birileri çıkar bu zamanda bu kafayla yaşanır mı? Diyerek dürüst, ilkeli, tarafı belli, kısaca toplumun tüm manevi dinamiklerini özümsemiş birini eleştirebilir. Bir diğeri, zaman ve ortam neyi gerektiriyorsa öyle davranacaksın diyebilir. Hatta kendince bir takım gerekçeler üreterek, çoğu defa susmanın, fikrini, rengini gizlemenin gerektiğini söyleyip, tarafını belli etmenin doğru olmadığını iddia edebilir. Mevlana"nın “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.”Sözü onları hiç ilgilendirmeyebilir. Emin olun, böyle düşünen insanlardan öyle karakter örnekleri, öyle metotlar ve yöntemler etrafımızı sarmaladı ki, toplum olarak nereye gidiyoruz, diye endişe duymamız gerektiğine inanıyorum. İslam Dini böyle tarafı ve niyeti belli olmayan insanların çevremizde bulunan yâda karşılaşacağımız en tehlikeli kişiler olduğunu ifade etmekte ve onların temel karakterlerini şu şekilde beyan etmektedir.

Söz verirler fakat sözlerinden cayarlar.

Kolayca yalan söyleyip, kıvırtırlar.

Bozgunculuk çıkarıp, sinsice hareket ederler.

Sır tutmayıp, kendilerine söylenenleri yayarlar.

Nerede bir fitne var, koşarak giderler.

Hainlik yapıp, sürekli ihanet ederler.

Kalplerindekini gizleyip, açığa çıkmasından korkarlar.

Çok iddialı konuşup, iş başa düşünce ortadan kaybolurlar.

Güzel giyinip, güzel konuşarak insanları etkilemeye çalışırlar.

Çok havalı davranıp, kendilerini önemli biri gibi göstermeye çalışırlar. Bunu sağlamak içinde yapmacık davranışlarda bulunurlar.

Konuşurken muhatabının yüzüne bile bakmayıp, alakasız davranırlar.

Çıkar sağlayacağı kimselerle iyi ilişkiler kurmaya çalışıp, dostlarını kullanırlar, ihtiyacı kalmayınca da en yakın dostlarını satarlar.

Zor işlerde ortada görünmeyip, menfaatleri olan işlerde en önde bulunurlar.

Yalnız kaldıklarında tembel, yanlarında biri olduğunda çalışkan davranırlar.

Bütün işlerinde öğünmeyi ve övülmeyi severler.

Hak, hukuk endişeleri olmayıp, sürekli kuvvetliden yana olurlar.

   Bu örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür. Bu gün çevremizde bu özelliklerin tamamını taşımasa da, bir kısmını kendine yaşam biçimi haline getirmiş insanlar bulabiliriz. Bu insanlarla buna rağmen zorunlu olarak yaşıyorsak, şunu net bir şekilde ifade edebilirim ki, Allah ve resulü böyle insanları asla sevmemiştir. Biz de tarafımızı ilan edip onları sevmememiz gerekmektedir. Böylece şunun bunun adamı değil, sadece Allah"ın adamı oluruz. İşte o zaman Adam gibi adam oluruz. Bu karakter özelliklerini saydığım insanlara ne isim verildiğine gelince, Kuran ve Allah resulünün hadislerinde bunlara çok sık rastlarız. Hatta bu karakterdeki insanlar adına bir sure ismi de vardır. Onlar ne Allah resulünün zamanına aittir ne de bu zamana. Onlar her devrin adamlarıdır. Onlardan bazıları dindar görünmeyi de başarırlar. Ama en çok zararları da dindar insanlara verirler.