GÖRÜNTÜYE ALDANMAK
Kişi ve olayları değerlendirirken, insanları yanıltan hususlardan biri de görüntüye göre karar vermeleridir. Bunun sebepleri olarak da, ön yargı, su-i zan ve acelecilik olarak görmek mümkündür. Bunların ötesinde bir de kötü niyet vardır ki, en tehlikeli da olanı bu olsa gerek. İslam, bireyi ve toplumu evrensel değerler üzerine ilk defa inşa etmeye başladığında bu hususta çok net ifadeler beyan etmişti. Bununla da kalmamış, İslam mektebinin ilk muallimi olan Hz. Peygamber(sav), insanlara bu konuda nasıl bir anlayış üzerine olmaları gerektiğini öğretirken, üzücü olaylarla da karşılaşmıştı. Özellikle İfk Hadisesi"nde Hz.Aişe"ye atılan iftiradan dolayı çok etkilenmiş, eşinin masumiyeti vahiyle bildirilene kadar, derin teessür içinde kalmıştı. İnsanların onur ve şerefini korumayı öncelik olarak gören İslam Dini, özellikle kişilere atılacak zina iftiralarını önlemek için, ağır yaptırımlar getirmiştir.
Görüntüye göre karar vermenin yanında birde niyetlerini görüntüleriyle gizleyen insanlar vardır ki, bunlara münafık denmektedir. Bu nedenle İslam, Münafıkların ortak özelliklerini açıklarken, inanan insanların bunların ahlakından uzak kalmalarını ısrarla istemiştir. Allah Resulü(sav) bu tip insanların hile ve tuzaklarına uzun yıllar sabretmiş, o günün şartları gereği onları çevresinden tecrit etmemiş, haklarında nihai emir geldikten sonra ise, cenaze namazlarına bile iştirak etmemiştir. Ashabını eğitirken en küçük bir ayrıntıya bile dikkat eden o kutlu nebi, bir defasında eşiyle beraber yürürken, onları gören birkaç kişinin yanına giderek, beraberindeki kadının eşi olduğunu onlara açıklama ihtiyacı duymuştu. Bunun üzerine bu kişiler; Biz senin hakkında hayırdan başka bir şey düşünmeyiz diye cevap vermişlerdi. Allah resulü ise, Şeytan kişinin damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşır ve insana vesvese verir buyurmuşlardır. Bunu yapmakla, insanların görüntüye göre karar verme ihtimalinin her zaman mümkün olduğunu anlatmak istemiştir. Bu konuda Uhud Savaşı"nda ashabın arasında gösterdiği kahramanlıkla herkesi kendisine hayran bırakan bir Kuzman örneği vardır ki, Allah Resulü onun Cehennem"lik olduğunu söylemiş ve bu sözünü teyit eden husus ise savaşın sonunda ortaya çıkmıştır.
Görüntüye göre karar vermede, insanları yanıltan önemli bir hususta, sadece insanların kılık- kıyafetine, ya da bir takım dini söylemlerine bakarak, onun inanç boyutu veya yaşam felsefesi hakkında karar vermeleridir. Öyle insanlar vardır ki, sırf başkalarına güven oluşturmak için her cümlesinin başına ve sonuna mutlaka dini bir kavram koyarak konuşmanın çok fazla pirim yapacağını düşünmektedirler. Ne yazık ki bunu istismar haline getirenler, iyi niyetli birçok insanı da yanıltabilmekte, böylece toplumsal güven derinden sarsılmaktadır.Bu zamanda babana bile güvenmeyeceksin sözünün müsebbipleri de bu insanlar olsa gerek. Burada şu hususu önemle ifade etmeliyim ki, bu konuda özü ve sözü bir olan, söyleminde ve eyleminde Allah"ın rızasını gözeten insanların, bu toplumun mayasını ve harcını oluşturduğunu söylemeyi kendime her zaman öncelikli vazife kabul ederim. Çünkü onlar yaşadıkları her dönemde toplumun manevi mimarları olmuşlardır.
Konumuzla ilgili bir önemli hususta, günümüz görsel teknolojisinin kitleleri yönlendirmede kendi sınırlarını zorlamasıdır. İnsanların özel hayatlarına aşırı müdahale ederek, onların kusurlarını açığa çıkarmada, adeta ben bu işi daha iyi yaparım yarışına girilmesi, birçok insanın hayatında ciddi kırılmalara sebep olmaktadır. Ayrıca, bazen yayınlanan gerçekle alakası olmayan görüntüler, insanları yanıltmakta, kişi ve toplulukları zan altında bırakmaktadır. Bu konuda bize düşen ise, kesin bilgisine sahip olmadığımız görüntülere itibar etmemek olmalıdır. Ayrıca şunu da özellikle ifade etmeliyim ki, kişilerin yapmış oldukları yanlışları onun şahsına ait olarak görmeli ve birlikte olduğu insanlar asla töhmet altında bırakılmamalıdır.