Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
BU BİR ÖZLEMDİR

    Ülkemizde hizmet alanı aynı olan, fakat farklı isimler adı altında çalışmalar yapan birçok dernek, vakıf ve cemaat bulunmaktadır. Bu hizmetlerin içinde bulunanların amacı önce kendisinin, sonrada bu ülke insanının bilgi, bilinç ve toplumsal duyarlılığını arttırmak, erdemli bir insan ve faziletli bir toplum oluşturmaktır. Bu hizmetler her zaman bir ihtiyaca binaen ortaya çıkmışlar ve bazıları çok kısa sürede toplumda ciddi kabuller görmüşlerdir. Geçen zaman içinde birçok insan bu çalışmalarla tanışmış, buralarda uzun müddet kalanlar olduğu gibi,  farklı sebeplerle bir müddet bulunanlarda olmuştur. Bu farklı havayı yaşamış biri olarak, benim zihnimde her zaman bir soru olarak kalan ve cevabını bir türlü bulamadığım bir husus var. Bu konuda duygularımın tekrar depreşmesine yol açan, en son katıldığım bir programdan sonra, yazılarımızı takip edenlerle bunu paylaşmak istedim. Bu yazdıklarım benim bir hassasiyetimdir, elbette katılmayanlarınız olacaktır. Ama ben zihnimdeki bu soruya bir cevap bulana kadar, bunu farklı insanlarla paylaşmaya devam edeceğim  

 

  1–3 Haziran tarihleri arasında Önder tarafından Bursa da bir çalıştay gerçekleştirildi. Bu programa Türkiye"deki tüm İmam-Hatip Lisesi Mezunları dernek başkanları davet edildi. Ben de derneğimiz Kim-der adına Kozan"ımızı temsilen katıldım. Bu toplantının gündem maddeleri önceden belirlenmiş ve katılımcılara gönderilerek, bu konularda hazırlıklı gelinmesi istenmişti. Belirlenmiş gündem konularını mütalaa etmek için gruplar oluşturuldu. Her dernek temsilcisi gündem konusuyla ilgili daha önce yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi ve düşüncelerini açıkladı. Hiç kimse bir başkasının sözünü kesmedi. Kimsenin çalışmasını ve fikrini ne yadırgadı ne de yargıladı. Program sonunda tüm grupların çalışmalarından ortaya çıkanlar ortak bir bildiriye dönüştü. Hem uygulanması, hem de kamuoyu ile paylaşmak için. Özellikle eğitim konusunda öğrenciden okul idaresine, veliden aile birliği çalışmalarına, öğretmenlerimizin niteliğinden ders programlarına kadar her şey konuşuldu. Ve bu ülkenin eğitimine katkı sağlayacak birçok fikir ve uygulama zenginliği ortaya çıktı.

 

    İşte ben bu program boyunce hep şunu düşündüm. Neden ülkemizdeki ortak değerleri paylaşan hizmetler, birbirinin bilgi ve hizmet tecrübesinden faydalanmak için bir araya gelmezler. Hem de, bizim bir araya gelmemiz için o kadar çok sebep varken. Neden bizde olmayan farklı uygulamaları bilmek, görmek ve almak istemiyoruz. Niçin başkalarında olan yanlışları eleştirirken, kendi yanlışlarımızda ısrar ediyoruz. Ve tüm doğruların bizde olduğu algısından bir türlü kurtulamıyoruz. Yıllar önce Adana"da bir kurumda başörtülü olarak çalışması engellenen hemşirelere destek vermek amacıyla atmışa yakın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla bir toplantı gerçekleştirilmişti. Bu toplantıya katılanlar, belirleyici kararın sadece kendi görüşleri doğrultusunda olmasını istediği için bir sonuç alınamamıştı.  Böyle olunca da bu zulüm daha uzun yıllar devam etti. Ve kaybeden maalesef yine bizler olduk.

 

    Evet, ne yazık ki, bu ülkenin ortak sorunlarına ortak tavırlar konmayınca, post modern darbeler ve e-muhtıraların baskısı üzerimizden hiç eksik olmadı. Nerede hata yapıyoruz diye bir öz eleştiri yapma yerine, sadece başkalarının samimiyetini ve imanını sorgulamayla meşgul olduk. Bizler güç birliği yapmayınca, birilerinin gücünü kabullenmek zorunda kaldık.   Merhum M. Akif Ersoy “Toplu vurdukça sineler, onu top bile sindiremez” demişti. Oysa  biz birlikte hareket etmeyince, yıllarca sindirildik. Artık, bir an önce mağduriyet ve mağlubiyet psikolojisinden kurtulup, öz vatanımızda parya olmadığımızı göstermemiz gerekmektedir. Bizim en büyük düşmanımız emin olunuz rehavettir. Onu da bu günlerde her yerde görmenin tehlikesini bilmem hissedebiliyor musunuz?

Bu yazı toplam 24549 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber