Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
SEVGİ YETİMLERİ

  Yetim olmanın bizdeki kelime karşılığı babanın vefat etmesiyle çocuğun baba himayesinden yoksun kalmasıdır. Yetim kelimesi anlam olarak karşılığını sadece İslam medeniyetinde bulmuştur. Çünkü Batı dillerinde iki kelimenin kavramsal karşılığını Nevzat Tarhan"ın ifadesiyle tam olarak veren kelimeler yoktur. Bu iki kelime “Şefkat ve yetim” kelimeleridir. “Bizim aklımıza gelen şefkat ve yetim kavramlarının Batı dillerinde evrensel karşılığının olmaması bu asil duyguları tanımamaları ile ilgilidir” diyor Nevzat Tarhan.

 

   Bu kısa açıklamadan sonra ben bu yazımda yetim kavramına gerçek anlamının dışında farklı bir tarzda yaklaşmak istiyorum. Amacım bu kelimeye yeni bir anlam yüklemek değil, onun üzerinden toplumda ciddi eksikliği olan bir konuya dikkatleri çekebilmektir. Elbette bu tespitime katılmayanlar olacaktır. Fakat benim toplumun her kesiminde ve yaşamın her alanında gördüğüm en büyük eksikliğin sevgisizlik olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Kanaatim o dur ki,  bu gün pek çok ailede eşler ve çocuklar sevgiden öylesine yoksun hale gelmişlerdir ki, adeta sevgi yetimliği yaşamaktadırlar. Genel anlamda ise, çevremizde insanların bir birine olan tahammülsüzlüğünün temelinde de yine sevgisizlik bulunmaktadır. Sanki insanlar sevgi yetimliğinin acısını bir başkasından çıkarmayı ister hale gelmişleridir.

 

 

  Bu konuda bir başka drama bakacak olursak, yetiştirme yurtlarına verilen, sokağa terk edilen, ya da devletin zorunlu korumasına aldığı binlerce çocuk ve eşlerinden şiddet gördüğü için sığınma evlerine mahkûm olan kadınlarımız sevgi yetimi olarak çile çekmektedirler. Bu nedenle yetiştirme yurtlarında kalan çocukların çok iyi bakılmalarına rağmen sık hasta olmaları, gelişmelerinin geri olması ve ani ölümlerinin bu sevgi yetimliğine bağlı olduğu tespit edilmiştir.”Ben çocuğuma bakamıyorum” diyerek buralara aileleri tarafından verilen, sokaklara terk edilen çocuklarımız sevgiden ve şefkatten yoksun bırakılarak yetimliğe mahkûm edilmektedirler. Bu nedenle sokakta yaşayan binlerce yetimlerimiz vardır. Ümmetin yetimleri sadece Afrika da değil, ülkemiz de köprü altlarında ve sokak aralarında da yaşamaktadırlar.

 

  Çocuklarına ve eşine “Ne istediysen aldım, neyin eksik ki?” mantığıyla yaklaşanlara “Sadece sevgi ve şefkat istiyorum” feryadı, yalnızca Türk dizi ve filmlerinde değil, hayatımızın ta içinde bulunmaktadır.  En iyi imkânları ve eğitim şartlarını sunduğumuz, fakat sevgiden ve ilgiden yetim bıraktığımız aile fertlerinin varlığı toplumsal bir yara olarak içimizi acıtmaktadır. Aile ortamında, eğitim aldığı kurumlarda ihtiyaç duyduğu sevgiyi bulamayan yetimlerimizi bir an önce bu sahipsizlik ve ilgisizlikten kurtarmak zorundayız.

 

  Bir diğer önemli hususta kaba, sert ve baskıcı tavırlara muhatap olan ya da ihmal edilen insanların bir müddet sonra ilgi ve sevgiyi farklı yerlerde arayışlarının nedenlerini anlayamayanların, insanların değer verdikleri önceliklerinin ne olduğunu öğrenmeye ve kabullenmeye ihtiyaçları vardır. Aksi takdirde çevremizdeki sevgi yetimlerini ve yetim sevgileri anlama şansımız hiçbir zaman olmayacaktır. Ve zamanla elimizin altında, gözümüzün önünde kıymetini bilemediklerimiz sessizce bizden uzaklaşacaklardır. Sadece yetimlikten kurtulmak için.

 

 

Bu yazı toplam 25567 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber