Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
Asrın Yitiği, Merhamet

 Bu yazı, asrın yitiği ve çağdaş insanlığın acil ihtiyacı olan merhameti, gerçek sahibinden anlamak ve yaşamak isteyenler içindir. Yazarından yorumsuzdur. Haydi, O"nu tanıyalım.

 

  O, düşmanlarından çok sıkıntı çekmiş, üzerine pislik atılmış, geçeceği yollara dikenler atılmış, Taif Seferi dönüşünde taşlanmış, her tarafı kan revan içinde kalmış, Uhud Savaşı"nda yüzünden yaralanmış ve dişi kırılmıştı. Ama bunları yapanlar hakkında bedduada bulunmamış, Mekke fethedildiği zaman hepsini affetmişti.

 

  O, Mute Savaşı"nda bulunan İslam ordusuna hitaben şöyle diyordu;” Yüce Allah"ın adını anarak O"nun ve sizin düşmanlarınızla savaşınız. Fakat gideceğiniz yerlerde dünyadan çekilmiş rahipler göreceksiniz. Onlara asla dokunmayınız. Kadınlar ile çocuklara şefkatle muamele ediniz. Hurma ağaçlarını kesmeyiniz, insanların evlerini yıkmayınız.

 

  Bir gün Medine sokaklarından bir cenaze geçiyordu. O, bunu görünce ayağa kalktı.  Yanındakiler cenazenin bir Yahudi"ye ait olduğunu söylediler. Bunun üzerine “ O, insan değil mi?” diyerek ashabını uyardı. Bir defasında da kendisini zehirlemek isteyen Yahudi bir kadını cezalandırmayarak affetmişti.

 

  O, kadınlara karşı çok merhametliydi. Yola çıkıldığında kafilede kadınlar varsa, onların rahat etmesi için her türlü tedbiri alırdı. “ Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olandır. Ben kadınlara iyi davranma bakımından sizin en hayırlınızım” buyurarak, kadınlara anlayışlı davranmayı tavsiye ederdi.

 

  O, gördüğü ve karşılaştığı her çocuğa selam verir, halini hatırını sorardı. Binekli bulunduğu zaman çocukları terkisine alır, gidecekleri yere kadar götürürdü. Onlarla arkadaşça konuşur, onların yanında çocuklaşır, anlayış seviyelerine göre sohbet eder, öğütler verirdi. Çocuklarla o kadar iç içe olmuştu ki,  bir gün yarış yapan çocukları görmüştü de, onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu.

 

  O, Mekke"nin Fethi"ne giderken bir vadide, yolun kenarında yeni doğmuş yavrularını emziren bir köpek gördü. Bir sahabeyi çağırıp köpeğin ve yavruların rahatsız edilmemesini sağlamak üzere ordu geçinceye kadar orada nöbet tutmasını emretti. Bir defasında da ağaç altında uyurken, elbisesinin yere sarkan bölümüne bir kedi yatar ve uyur. Uyanınca kediyi o halde görünce onu uyandırmamak için elbisesinin o kısmını keser, kediyi rahatsız etmeden oradan ayrılır.

 

  O, Hayvanlara fazla yük yüklemeye, hayvan dövüştürmeye karşı çıkardı. Bir gün açlıktan karnı sırtına geçmiş bir deve gördü. Sahibini bulup ikaz etti. “ Hayvanlarınız hususunda Allah"ın sizi azaba çarptıracağından korkunuz.” “ Haksız yere bir kuş veya daha küçük bir hayvanı öldüren insana Allah onun hesabını mutlaka sorar” diye ikazda bulunurdu.  Yapraklarını dökmek için sopa ile ağaca vuran birine;” Ağaca vurmadan, sallayarak yapraklarını dök” buyurdu.

 

   Ve son sözü yine O"na bırakalım.” Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekilerde size merhamet etsin.”

 

 

Bu yazı toplam 25050 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber