Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
İnsanı Tanımak ve İnsanı Anlamak
  Beş yıldır bir yerel gazete ve üç web sitesinde haftalık olarak yazılarım yayınlanıyor. Bu süre içinde bazen gündemdeki konular, bazen de toplumsal değerler üzerine çok farklı konuları sizlerle paylaştım. Bu süreçte insanları ve olayları değerlendirirken, Allah ve resulünün insana ve onun hayatına nasıl bakmamız, nasıl bir değer ölçüsüyle hareket etmemiz gerektiği konusunda bizden ne istenmişse, bu hassasiyeti korumaya gayret ettim.
 
  Bu nedenle yazdıklarım konusunda kim ne düşünecek, nereye çekecek, neyle ve kimle ilişkilendirecek diye hiçbir zaman ince hesaplarını da yapmadım. Kimsenin adamı olmamaya, kimsenin ortaya koyacağı tavra göre, kelimeler ve kavramlar üzerinde algı yanılgısı oluşturmaya çalışmadım. Bu anlamda bu güne kadar hiç kimseden olumsuz bir eleştiri alarak, “siz yanlış anladınız, ben öyle demek istememiştim” diyerek yazdıklarım konusunda kimseyi memnun etme kaygısıyla kendimi inkâr etme yoluna da gitmedim.
 
   İyi bir insan olmaya ve iyi insanlarla birlikte bulunmaya çalıştım.  Nihayetinde şunu anladım ki, iyi bir insan olunmadan ne adamlığımızın ne de Müslümanlığımızın hiçbir değeri yokmuş.  Bu anlamda insanı tanıma açısından, yarım asırlık geçen bir hayat tecrübesinden ve bu süre içinde öğrendiklerimden karakter yapısı olarak üç türlü insanın olduğunu anladım. 
 
    Bunlardan birincisi,  insanın derdini  dert edinen, çözümler arayan,  çile çeken, fikir ve proje üreten, insanlara hizmet eden, yılmadan, usanmadan, korkmadan yoluna devam eden, en zor zamanlar da zor işleri başaran, insana hizmet etmekten, Allah’a kul olmaktan, O’nun davasını yüklenmekten huzur duyan, hoşgörülü, merhametli, eleştiriye açık, hatasını kabul eden, başkalarının fikrine saygı duyan, insan canlısı, gönül adamı, sağına ve soluna bakmadan hayırlı işlere koşan,  rol model insanları tanıdım.
 
    İkinci insan karakteri olarak, her zaman kendi çıkarını düşünen, başkalarının problem çözmesini bekleyen, rahatına düşkün, birilerinin fikir ve emeğini çalan, insanlardan faydalanmak için fırsat kollayan, en ufak zorlukta yan çizen, sıvışmak için bahaneler üreten, kolaycı, hesapçı, pazarlıkçı, kibirli, insanlara hizmet etmeyi ihtiyacı olanlara yardım etmeyi enayilik sayan, başarısızlıkta ortada görünmeyip, başarının olduğu yerde bir anda ortaya çıkan, en ufak tehlikede en arkada duran, güç ve otorite neredeyse onlardan görünen, menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde konuşan, özet olarak her devrin adamı olanları tanıdım.
 
   Bir üçüncü insan  karakteri olarak ise, zor zamanlarda hizmet etmişken sonradan unutulanları, ihmal edilenleri, anlaşılamayanları, kaldırılamayanları, taşınamayanları, rakip olmasından korkularak bertaraf edilenleri, yalnız bırakılanları, itiraz etmesinden, bir şeyleri sorgulamasından korkularak uzaklaştırılanları, yanlarında güçlü ikinci bir adam olmasından tedirginlik duyularak bıktırılanları, hak etmedikleri ithamlarla karşılaşanları, ezilenleri,   küstürülenleri ve en sonunda köşesine çekilenleri tanıdım.
 
    İşe insan da burada adamlıkta, samimiyette burada kuru kalabalıkta.  Netice de kim neyi arıyorsa, kim kiminle olmak istiyorsa, arayıp buluyor. Kiminin nasibine ise, yalnızlık kalıyor.
 
Bu yazı toplam 21486 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Ahmet Can / 28 Ocak 2015 Çarşamba 14:41
Sabır lazım insnaın kendisini ve etrafını tanımak için.Yaıdaki tanımladığınız karekterler güzel. Rabbim sevdiği güzel insanlarla dost eylesin
100 %
Beğendim
Beğenmedim
ahmet can / 28 Ocak 2015 Çarşamba 14:25
Sen Allah'la oduktan sonra ama olmayanların halı kendılerıne zarardır hocam rabbım rızasına gıden yolda sevdıklerıyle dost eylesın
100 %
Beğendim
Beğenmedim
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber