Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
DÜNYEVİLEŞME

İnsan trat olarak bir takım zaaflarla yaratılmıştır. Nefis, bu zaafları insan aleyhine tabir yerindeyse servise hazır hale getirmeye çalışırken, insan iradesiyle bunlara karşı koyma zorundadır. Çünkü insanın bu zaafları aynı zamanda dünya hayatının bir imtihanı olarak verilmiş olup, bunlara karşı ortaya koyduğu duruşu ise onun ahret hayatını belirleyecektir. İnsanlar bu konuda hiçbir zaman başıboş ve sorumsuz bırakılmayarak her türlü bilgilendirme yapılmıştır. O zaafların bir kısmından “Sakın yaklaşmayın” uyarları ile sakındırılırken, bir kısmından da “yapmayın” tarzında ifadelerle sürekli uyarılmıştır.

 

Ümmetinin önündeki dikenli yolları çok iyi bilen Allah resullü, duyarlı bir babanın evladına olan şefkatiyle onların ayağına bir tek diken batmaması için hayatı boyunca bunun kaygısını çekmiştir. Deyim yerindeyse bazen arkalarından koşup yakalamış, bazen da önlerine geçerek” Durun nereye gidiyorsunuz” diyerek onları tüm tehiliklere karşı korumaya çalışmıştır. Tabi bunu yaparken de en güzel örnek olma da onlara göstermiştir. O, sadece kendi çağındaki insanları değil, kıyamete kadar yaşayacak tüm insanları eğitmek ve hayata dair sağlıklı bir bakış açısı oluşturmak istiyordu. Özellikle insanların dünya tutkusuna kapılarak, yaratılış gayelerinden uzaklaşabileceği şüncesi O"nun ciddi anlamda endişelendiriyordu. Karşılaştığı bazı olaylar O"nun bu endişesinde ne kadar haklı olduğunu göstermişti.

 

şmanlarına karşı var olma mücadelesi yaptığı günlerde, Uhud savaşında okçuların kesin emre rağmen, ganimet elde etme düşüncesiyle yerlerini terk etmesiyle nasıl bir tehlikenin eşiğinden döndüklerini görmüştü. Bir Cuma günü kendisi hutbede iken, Şam"dan dönen kervanın geldiğini duymaları ile bir avuç insan dışında bütün cemaatin hutbesini terk edip kervana koşmalarının üzüntüsünü yaşamıştı. Bir başka defasında Bahreyn den Ebu Ubeyde b. Cerrah"ın değerli mallarla döndüğünü haber alan ashabının sabah namazında nasıl mescidi doldurduklarını ve ona bu malları hatırlatıcı sözlerini duymuştu. İşte bunun gibi olaylar onların dünyevileşmesi konusundaki endişelenmesine sebep oluyordu. Ve bu endişesini şöyle ifade ediyordu;” Vallahi ben sizin hakkınızda fakirlikten korkmuyorum. Aksine sizden evvelki ümmetlerin önüne dünyalıklar serilip, birbiriyle yarıştıkları ve onları helak ettiği gibi sizin önünüze de serilip çekişmenizden ve sizi de helak etmesinden korkuyorum” diyordu.

 

Kendisinden sonra Hz. Ömer"in “Zorluklarla ve kıtlıkla denendik, sabredebildik, bolluk ve refahla denendik, sabredemedik” sözü peygamberimizin endişesinde ne kadar haklı olduğunu gösteriyordu. Ebu Zer"in şu sözü ise Allah resulünün görmüş olduğu tehlikenin en çarpıcı yansımasıydı. Emevi emiri Muaviye"nin yaptırdığı sarayı nasıl bulduğu sorusuna Ebu Zer"in cevabı müthiştir. Diyor ki;” Bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan müsrifsin, beyt-tül malın parasıyla yaptırdıysan hırsız.”

 

Bu yazdıklarımızdan sonra İslam"ın fakirliği tavsiye etiği ve zenginliğe de şüpheli baktığı anlaşılmasın. Çalışmayı ibadet sayan, veren elin alan elden üstün olduğunu söyleyen, zekâtı, haccı, cihadı ve infakı farz kılan bir dinin zaten böyle bir yaklaşıasla olamaz. Aksine münzevi bir hayat yaşamayı, başkalarına muhtaç olmayı yasaklayan, fakirlikten Allah"a sığınan bir peygamberi olan bir dinin böyle bir anlayış bulunamaz. Peygamberin fakir yaşaması O"nun bir tercihi olup, malını mülkünü dağıtmayı sevmiştir. Hz. Ömer ve Ebu Bekir gibi zengin sahabelerin ordu donattığını düşünürsek, bu gün İslam dünyasının zenginliğe ve paylaşan, yardımlaşan zengine ne kadar ihtiyacı olduğu görülecektir. Yeter ki, zenginleşince Salebe gibi olmayalım. Günümüz deki asıl tehlike hayata Salebe ve Muaviye bakışıyla bakmaktır. Oysa bu gün İslam dünyasının daha çok çalışmaya, kazanmaya ve paylaşamaya ihtiyacı vardır.

Bu yazı toplam 23460 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber