Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Hüzeyfe FINDIK
Hüzeyfe FINDIK
Hepimiz Aynı Gemideyiz

Behlül Dana, sözünü budaktan sakınmayan, kim olduğuna bakmaksızın muhatabına açık sözlülükle öğüt veren biriydi. Onun, gördüğü hataları pervasızca eleştirmesinden rahatsız olan bazıları, zamanın sultanı Harun Reşid’e gidip;

 

Sultanım” dediler. “Bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi halimize bıraksın. Malum, her koyun kendi bacağından asılır.”Bunun üzerine Harun Reşid, Behlül’ü sarayına çağırarak hakkındaki şikâyetleri sıralayıp, “Başkasının yaptığından sana ne? Bırak el âlemin yakasını. Her koyun kendi bacağından asılır” diyerek sert bir üslupla azarladı.

 

Behlül sultana hiç karşılık vermedi. Ne tamam dedi, ne de itiraz etti. Hiç ses çıkarmadan sultanın huzurundan çıktı gitti. Saraydan ayrılıp evine gelen Behlül, ilk iş olarak ağıldaki koyunlardan birkaçını alıp kesti ve etlerinden tek bir lokma yemeden koyunları evinin bahçesine bacaklarından astı. Behlül’ün bu yaptığına bakanlar;

 

  “Behlül’den başka ne beklenir ki zaten, hep böyle garip işler yapar? Demeye başladılar. Ancak, günler geçtikçe bahçeye asılan koyunlar kokmaya, bütün mahalle de bundan rahatsız olmaya başladı. Bir hafta sonra, kokudan ve sinekten mahallede durulmaz hale gelince de, Harun Reşid’e gidip durumu anlattılar.

 

 Harun,  Behlül’ü yine yanına çağırıp, niye böyle yaptığını sordu. Behlül şu cevabı verdi; “Her koyun kendi bacağından asılır demiştin ya.  Ben de kendi bacağından asılan koyunun çevresine de kötülüğü dokunacağını göstermek istedim” der.

 

  Bu hikâyede geçen olayın günümüzde çok sık yaşadığımız önemli bir toplumsal gerçeği ifade ettiğini düşünüyorum. Çünkü Allah Resulü (sav)‘nün, görülen bir kötülüğün elle ya da dille düzeltilmesi gerektiğini bunu yapamayanların ise, kalbiyle kınaması gerektiği husussusundaki hadisinin son kısmının en çok tercih edilen yöntem olduğunu sanırım hepimiz fark etmekteyiz.

 

  İyiliğin kınandığı ve neredeyse ahmaklık olarak nitelendirildiği günümüzde, insanların iyi niyetlerinin istismar edilme örneklerinin çoğalması ve bunun medya yoluyla sık sık gündeme getirilmesiyle, insanların birbirine olan güven duygusu iyice sorgulanır hale getirilmektedir.

 

Yaşadığımız toplumda insanlarbirlikte yaşamanın getirdiği sorumlulukları birbirine tavsiye edici olması gerekirken, kendi ailemiz içindedahi bu sorumluluğu yerine getirememenin sıkıntıları her gün bir kartopu gibi büyümektedir. Artık aile içinde bile kimse kendisine müdahale edilmesini istememekte, herkes kendi özgürlüğünü ilan etme anlayışıyla hareket etmektedir.

 

 Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan ve sadece konuştuklarımızdan değil, konuşmamız gerekirken konuşmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuz bilinciyle bizi diri tutacak hassasiyetleri mutlaka ortaya koymamız gerektiğine inanıyorum.

 

  Unutmayalım ki, hepimiz aynı gemide yolculuk yapıyoruz. Bu nedenle bu geminin tabanının delinmesine asla müsaade etmememiz gerekir. Aksi takdirde birlikte yolculuk yaptığımız gemi hep birlikte felaketimiz olabilir.

 

 

 

Bu yazı toplam 22848 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber