FRANSIZLARIN KOZAN'DA KURŞUNA DİZDİĞİ HAMZA'NIN HİKAYESİ
Fransızlar Çukurovayı işgal yıllarında Feke'nin Bozat köyünde Hazma ve arkadaşını yakalayarak Kozan şehir merkezinde yargılamadan kurşuna dizdiler.
-Hamza'nın torunu dedesinin nüfus kayıt belgesini tarihci Yurtsever'e verdi.
Günlük güneşlik bir günde 22 Mart 2007- Perşembe günü Feke'de idim. İlçenin kurtuluş bayramına katılmak ve de Savaş günleri konulu fotoğraf ve belge sergisi açmak için gelmiştim, Feke'ye' Aynı gün sabahın 10.00'u civarı yaşı 50 civarında gösterir saçları ve sakalı ağarmış, bakışlarından duygu biraz da kızgınlık dolu kişi yanıma yaklaştı: 'Fransızların şehit ettiği Hamza'nın fotoğrafı neden yok burada. Sizin tarihiniz eksik. İşte nüfus kaydı yanımda.
Üzerini dikkatle oku: Sis gazasında Fransızlar tarafından maktulen 14/12/1335 yazıyor. Bu belgeyi senin tabloların arasına koyuyorum herkes görsün' dedi. Elindeki nüfus kaydının kopyasını belgeler arasına yerleştirdi. Ve bir müddet seyretti insanların tarihi belgeleri gezmesini,okumasını. 'Hazma, Feke'nin Akaya köyünde yakalandı. Ve Kozan'da kurşuna dizilerek öldürüldü. Benim dedemdir o. Ben şehit torunuyum' diyerek sürdürdü açıklamalarını?
Nüfus kayıtlarına kadar geçen Hamza'nın hikayesini öğrenmek üzere Arşiv belgelerini karıştırdım. Gerçekten de Hazma ve aynı köyden arkadaşı Ali, Kozan şehir merkezinde Fransız kumandanın emri üzerine kurşuna dizilerek öldürülmüşlerdi. Hikayenin kendisi ise daha da düşündürücü idi. Feke yöresinin namlı çetelerinden Gizik Duran'ın hanımına bir Ermeni'nin tecavüz olayı sonrası Duran ve arkadaşları silaha sarılarak dağa çıkmışlar. Fransız işgaline girmeyen Develi yakınlarındaki Pungu köyüne yerleşmişlerdi. Develi'de Kamberli Osman efendi ilme yakından görüşmeleri vardı. Kuvayı Milliye hareketine katılarak düşmana karşı ilk silaha sarılan ve darbeyi vurmakla görevlendirilmişlerdi. Ekim ayının 17'sinde Kozan'dan bir grup Ermeni askerin başlarında yüzbaşı Ali Saip olduğu halde Feke yolunu izleyerek Haçin?e silah ve para götüreceklerini öğrenmişlerdi. Dar yollardan ve kıvrım kıvrım vadilerden yol alan askerler beş kişi idi. Göksu nehrini geçerek tepelik dar bir vadiye girdiler. Bozat gediğine kadar yaklaştılar. Sabahın ilk ışıklarının göründüğü kuşluk vaktinde kayaların arkasında saklanan Gizik Duran ve arkadaşları, aniden yola fırlayarak 'Kıpırdamayın' uyarısında bulundular. Ermeni askerlerin içinde Ali Saip yoktu, ama onun görevini teğmen Misak yapıyordu. Gizik Duran,hanımına tecavüz eden Ermeni'yi orada görünce çılgına döndü. Misak ve yanında bulunanları öldürdü. Bu arada bir teneke içindeki 8000 altın lirayı da alarak kaçtılar.Bozat gediği olayı kısa zamanda duyuldu. Sis/ Kozan şehri içindeki Fransız Yüzbaşı Tayyarda, olayın intikamının alınması emrini verdi. Mirza adındaki bir süvari kumandanının emrinde Feke tarafına takip müfrezesi gönderildi. Bozat köyü basıldı. Evler yakıldı. İnsanlardan ölenler vardı. Hazma adındaki postacı ile akrabaları yakalanarak Sis'e getirildiler. Köylüler aç bırakıldı. İşkence yapıldı. Ve bir gün sabah namazı vakti şehir merkezindeki Ermeni manastırına yakın yerdeki Askerlik binasının önünde, esir durumundaki Bozat köylülerinin içinden iki kişi seçildi. Kurşuna dizilmek için seçilen Hazma yanına yaklaşan imamın dini telkini sırasında: 'Benim olayla hiçbir ilgi ve suçum yok. Mahkeme bile olmadan bana ceza veriyorlar. Geride altı çocuğum var. Bari onlara acıyın' dedi. Görevli Fransız zabitin elinde tabancası vardı. Askerler 'Ateş' emri ile birlikte tetiklere bastılar. Ortalığı inletti kurşun sesleri, olayı görenler başlarını çevirdiler, sadece sessizce gözyaşı döktüler. Fransız zabit Hamza'nın yanına kadar gelerek tabancası ile kulak hizasından peş peşe kurşun atışı yaptı. Hazma ve arkadaşının cansız bedeni toprağa düştü. Ortalığı akan kanların rengi kapladı.
Bozat köylülerinin perişan durumu içler acısı idi. Fransız işgal yönetimi yargısız infaz yaparak masum insanları öldürmüştü. Olaydan kısa süre sonra Sis/ Kozan nüfus dairesinin Bozat köy defterine doğum tarihi Rumi: 1293 (miladi karşılığı-1877) yazan Hamza'nın ölüm kaydı: 'Sis gazasında Fransızlar tarafından maktulen(öldürülerek) 14/12/1335' yazıldı. Hazma öldüğü anda Rukiye, Hacı Ahmet, Fatma, Mustafa, Reşit, Ömer' adında 6 çocuğu vardı. Hamza'nın hüzün veren hikayesi burada da bitmedi. Hanımı hamile idi. Hamza?nın şehit olmasından birkaç ay sonra doğum olayı gerçekleşti. Yeni doğan çocuğa da Hazma adını verdiler. Ve doğum tarihi olarak da 1336 ( miladi: 1920) yazdılar. Gerçekten de günlük güneşlik bir günde Feke'de karşımda duran hüzün ve kızgınlıkla konuşan genç adam şehit düşen Hamza'nın torunu idi. Bir olay yaşanmıştı yıllar öncesi Fransız işgali sırasında ama yaşanan acı ve gözyaşları torunlara kadar intikal ederek insanlar haksızlığa isyan ediyordu adeta' Tarihin sararmış sayfaları arasında yazılarak unutulmaması için. Biraz ilerde kayaların arasından kütüleyerek akan Feke ırmağının gürültüleri arasında Hamza'nın torununun anlattıklarını sadece tarihci duydu. Ve e fotoğraf makinesinin düğmesine elini dokundurarak tarihi bir anı kayda aldı. 22 mart 2007 tarihinde, Feke'de, ilçenin kurtuluş bayramı töreni esnasında'
Not: Kozan tarihine ilgi duyanlar KOZAN TARİHİ kitabının sayfalarını aralayarak okuyunuz.