Ben bir kısım gazeteciler gibi ""muvakkat muhalif"" olmadığımdan, ""müebbet muhalif"" olduğumdan Sayın Durak"a haksızlık yapıldığını hiç düşünmedim.

Bence görevinden uzaklaştırılmakta çok geç bile kalındı.

Vekil olarak seçilen Sayın Çelikcan iyi işlere imza atmıştı.

Eğer zamanı olsaydı Adananın şehircilik ve belediyecilikten yana miladı olabilirdi.

Olmadı.

Bizim inancımızda ""ne ki mütecellidir, iyidir.""

O şimdi kaldığı yerden Yüreğir"den hizmete devam etmeye çalışıyor.

Paçasındaki tanıdık""diş izlerine"" rağmen.

Önündeki sütrelerin taşı ""bizim dağlardan"" olmasına rağmen.

Boynuna atılan kementler ""sarıktan bozma"" gibi.

Ayağının altına atılan camlar ""tespih tanelerine"" benziyor.

Ama siyasette böyle bir meslek!

Çelikcan milletin vicdanına doğru yürümeye devam etmeli.

En büyük temyiz budur.

Hesap yapmadan "" HASİP"" olana boyun eğmeli.

Beklenti içinde olmadan hizmet etmeye gayret etmeli.

Ardından Sayın Aldırmaz seçildi.

Başarılıdır demek için erken ama iyi bir başlangıç yaptı denebilir.

Görevde olduğu beş aylık süre boyunca en çok kızdığım şey; şehri donattığı reklâm billboardlarının ölçüsüzlüğü!

Bu konuda Sayın Çelikcan"a sallayanlar şimdi sallana sallana geziniyorlar.

Vicdan terazilerinin kefeleri bunu nasıl tartıyor bilmiyorum.

Onları ilahi takdire havale ediyorum.

***

Sayın Aldırmaz içinse birkaç hatırlatma yapmakta fayda görüyorum.

Başarılı olması için ""sihirli formüle"" ihtiyacı yok.

İnsan bazen güzel ahlakı; ahlaksızdan öğrenir.

Başarıyı başarısızdan.

Sayın Aldırmaz belediyecilikte Sayın Durağın yaptıklarının tersini yaparak bile çok hizmet üretebilir.

Nasıl mı?

—Şehre bir büyük ""master ulaşım planı"" yaparak.

—Akrabalarının medya kuruluşlarından uzak kalarak!

—Yerel gazetecilerle ""adam gibi"" sağlıklı ve sahih ilişkiler kurarak.

—Şehri önceden öngörülmüş olana göre değil, doğal büyümesi gereken aksa (yöne) doğru planlayarak.

—Kuzey-Güney, Doğu-Batı ekseninde ulaşımı realize ederek.

—Hafif raylı sistemi değil ama etrafındaki çevre yolunu çeşitlendirerek.

—Oda seçimlerinden, yatırımcı kimliklerinden, spor takımlarından, hemşeri derneklerinden ve tüccar gazetecilerden uzak durarak!

—Zihnini siyasi partilere değil, hizmet projelerine yoğunlaştırarak.

—İlçe belediye başkanları ile kavga ederek değil, oturup konuşarak uzlaşarak.

—Kendini kentin sahibi gibi değil, hizmetlisi gibi görerek.

—Tüm partililerin taleplerine ve tekliflerine kulak kesilerek!

—Şehre yerleşim için gelenle yatırım için gelene aynı sıcaklıkla muamele ederek.

***

Kuşkusuz Sayın Aldırmaz"da bunların farkındadır.

Ama eskiler tekrarın sayısı olmaz derler.

Düne kadar da bunlar biliniyordu ama yapılmadı.

Bir şeyi yapılır kılan bilinmesi değil irade ile üzerine gidilmesidir.

Popülizmin, pragmatizmin ve particiliğin tuzağına düşenler bu hedeflere varamazlar.

Kentimizin kan kaybı durmalı.

Kan bitince de ""Can"" kalmıyor zaten.

Ortak akıl şart ama yetmez.

Ortak eylem daha elzem.

Gayesi hizmet olanın yardımcısı hazreti Allah tır!