Roman.

1974 doğumlu, Trabzonlu, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, bugüne kadar yayınlanmış 4 deneme, 1 inceleme ve 1 hikâye kitabı bulunan genç yazar Selahattin Yusuf"a ait.

Öğrencilik yıllarından itibaren yazın hayatının içinde, uzun yıllar da Yeni Şafak"ta yazıları yayınlandı.

Batı kültür kodlarına vukufiyeti en temel özelliği… Özellikle Batı Klasiklerine aşinalığı onun çok sıkı bir okuyucu olmasından kaynaklanıyor. Biraz ağdalı, serbest, mantık kurgusu sağlam ve sarsıntılı yazıyor. İsmet Özel ile ilgili kaleme aldığı "Bir Masal İsmet Özel"i" kitabı tek olma özelliğini hala koruduğu gibi Selahattin Yusuf"unda Âlem-i matbuatta tanınırlığının en büyük vesilesi oldu.

Daha sonra onu "Meksika Sınırında" iki güzel adamla ülkeye, dünyaya ve hayata dair esaslı şeyleri tartışırken izledi Türkiye.

Sevdi de.

Bir tarz ve duruş örneği oluşturdular.

Şu anda Aktüelde yazıyor, Haşmet Babaoğlu ile Ahaber TV de "Kaçma Planı" adlı programı yapıyor.

*****

Kitaba gelince; genel anlamda Amerikan Romanlarını andıran bir kurgusu ama klasik- alışageldiğimiz bir anlatısı var. Seçmiş olduğu ve deşmiş olduğu konu bağlamında da Türk Roman tarihinde galiba benzeri yok.

Roman; bir gurup akıl sağlığı yerinde olmayan insanın içinizi burkan, sarsan, sıradan ama bayağılaşmayan klasik ama unutulmayan hikâyelerini konu ediniyor.

Kaybettikleri akıl sağlığı vesilesi ile buldukları yeni insanlarla bir aile olup hayatın karşısına öylece çıkmaya çalışan, ayaklarıyla birlikte akılları da sürçmüş tipler.

Egeden, İstanbul"a, oradan Bolu"ya uzanan hüzünlü ve ilginç bir öykü…

Popüler roman kültürümüze ve bunun ürünlerinin stoklarına inat bambaşka bir konuyu işliyor kitap.

İçerisinde moda yaklaşımla; tasavvuf ve mistizm ögeleri barındırmayan, konuları bir hidayet etrafında dolaştırmayan, ayet ve hadisleri konuya dolgu malzemesi yapmayan sıkı bir kitap.

Kitabı okumak zor gelebilir. Ama anlamak için aynı şeyi söylemeyeceğim.

Romandaki tiplerden etrafımızda ne kadar da çok olduğunu kitabı bitirince daha bir velüd fark edeceksiniz.

Acı bir tebessüm bırakacak yüzünüzde…

*****

İsmail Kılıçarslan"ın roman için yazdığı değerlendirmede "Hazmı birazcık zor ama lezzeti yerinde" tabiri tam tarifin ta kendisi…

Ben kitabı okurken uyandırdığı ilk his ise inşallah filme çekilir düşüncesi oldu.

Henüz bu konuyu işleyen bir film üretmedi "Yeşilçam".

Selahattin Yusuf"un bizim hayatımıza doğru yaptığı yazın yürüyüşünün önemli bir kavşağı olan romanını beğendim.

İki sözün bir büyü olabildiğini, insanların kelimelerin kuyusuna inmeden anlamı içemeyeceklerini, kalbin varlığının acıyla kendini hissettirdiğini düşündürdü bana.

Ve her yaranın zamanla kapandığını ama yarası zaman olanın işinin zor olduğunu hissettirdi.

Ben okudum.

Mutlu da oldum. Ruhen yükseldiğimi hissettim

Darısı size…