Tekilhaber isimli ulusal bir haber sitesinde yazarken kesişmişti yollarımız Davut Özgül"le.

Hiç fiziken karşılaşmamıza rağmen binyıllardır tanışmışlık duygusu inşa etti karşılıklı yazdıklarımız.

Sitenin yazın halkasında tanıyıp, gönül listemize almıştık birbirimizi.

Kaleminden dökülen heyecanın sizi ateşlememesi, ihlâsının yakmaması, ermişliğinin sizi sarsmaması imkânsızdı. Bir cami imamıydı görünürde ama gölgesi ezan okuduğu minarelerden daha uzun, gönlü altında secde ettiği kubbeden daha geniş, tevazusu camisinin yer sergilerinden ve mihrabın seccadesinden daha yalındı.

Vah ki vah…

Ne geç tanıdım ne az tanıdım bu ""gizli ermişi…""

Bugün bir Regaip günü bu mağfur, mazlum dostun hayatını ve anılarını kaleme aldığı kitabı ulaştı elime ""bir insan biriktirdim.""

Kitabı bir solukta okudum.

Biriktirilen insanın çokluğundan mı? Güzelliğinden mi? Bilmem.

Bence 68 kuşağı Türkiye"de sol ideoloji için neye tekabül ediyorsa 80 kuşağı İslamcılar için ona tekabül ediyor. Birinci kuşaktakiler ülkelerinin güzergâhıyla ilgilendiler, ikinci kuşak ise kendilerinin. Birinciler değiştiler, ikinciler dönüştüler…

****

Regaip; bir şeyi istemek, arzulamak, meyletmek yönelmek, elde etmek için çaba sarf etmek manalarına geliyor. Recep Ayının ilk Cuma gecesine bu ad verilmiş. İsmini meleklerin verdiği de rivayet ediliyor.

Olmayabilirde.

Lakin şu gerçeği değiştirmiyor.

İnsan Allah"ı idrak edebilen tek varlıktır. Tefekkür eden ve tezekkür edendir insan. Melekler ise tespih edenlerdir.

İnsan âlemde Allah"ı Halik olarak değil ama Hâkim olarak görünür kılan bir ayna mesabesinde.

Bugün Allah"ın kullarına rağbetinden bahsederken Davut Özgül"ün kırk altı yılda içinde, özünde, ruhunda  ""biriktirdiği insan"" la geçirdim günümü…

Sordum Ey Serdar senin rağbetin kime? Ve sen kırk beş yılda ne biriktirdin içinde? Özünde, ruhunda…

Davut Özgül rağbet ettiklerini biriktirmiş.

Neyin peşinde ise o olmuş heybesindeki.

Neki meşgul etmiş onu sonra sahip kılmış kendine…

""İnsan aradığıdır""  hazreti Mevlana böyle mi demişti?

İnsan rağbet ettiğini arar değil mi?

****

Şüphesiz yeryüzünde bulunuşumuzun idrak ettiğimiz yâda edemediğimiz binlerce sebebi var.

Bu bulunuştan bir ""yol hikâyesi yazmakta"" mümkün. Yahut ""yol kazası yapmakta"" mümkün.

Sen hikâyeni bilebildin mi? Yazabildin mi? Dile getirebildin mi?

Daha öncesi.. bir hikâyen olsun istedin mi?

Evvel ile Ahiri zaman ipiyle bağladın mı birbirine?

Kaçtın mı yoksa?

Kaçak yaşamak büyüsü senide mi vurdu?

Sor kendine nelere rağbet ettin yaşadığın yıllar boyunca…

Eksiltti mi? Çoğalttı mı?

Seni arayışların…

Yoksa her buluş tüketiş ve tükeniş mi oldu sana?

Rağbetinde gizli mağfiretin…

Rağbetinde gizli Mahvın ve Helakin

Bildin mi?

Davudi bir nefes bırakarak aramızdan bir yıl önce ayrılan ""Özgür"" kardeşime buradan selam, rahmet ve dua ile mukabele ediyorum.

Rağbetim Ona ve Onu kırk altı yıl boyunca sarıp sarmalayanadır.

Hangi bekleyiş sonsuz kadardır ki…

Hangi arayış karşılıksız..!