Ülke gündeminin bir numaralı maddesi araya sızan korsan maddelere rağmen 28 Şubat süreci ve mevcut hükümetin o döneme ait aldığı kararlar, attığı adımlar.

Ulusalcı, Denktaşçı, Orducu, Yarsavcı, Oda TV"ci, Yalçın Küçükçü, Soner Yalçıncı koro yüksek sesle feveran ediyorlar; Yapılanların hukuk ve demokrasi ile alakası yok düpedüz ""rövanş"" alınıyor.

Adaletin tecellisi dediğimiz şey zaten bizatihi bir rövanş değil de, nedir ki?

Ulufemi? Bağış mı? İhsan mı?

Hayır!

Hak gaspına, zulme, gadre uğramışların ""hak telafisinin"" adıdır adalet?

Ortaya çıkan hüküm; eski galipleri cezalandırıyorsa mağlup ve mağdurların ""şükür yakarışları"" duanın, teşekkürün melodiye sıkışmış halidir.

Şımarıkça çıkışlarla zaten mazlumiyetin, vakarın işi olmaz.

*****

Ama benin asıl değinmek istediğim şu ki; hakları iade ediyorsunuz, yasakları kaldırıp atıyorsunuz, hak kayıplarını telefi ediyorsunuz devlet tüm bunları sistematik ve olabildiğince adil yapmaya çalışıyor.

Yapmaya da devam edecek, etmeli de.

Peki.

28 Şubat"ın ""haki soğuğunu"" görünce otuz yıllık sakal ve/veya bıyıkları ile yollarını rızasıyla ayıranlar..

Hanımlarına Erzurum Çarşafı giydirirken Tekbir Pardösüye iltica edenler..

Gümüş yüzüklerini beyaz altınla güle oynaya takas edenler..

Düzenli sohbet halkalarına mazeretsiz ve gerekçesiz süresiz ara verenler..

İşyerlerinin İslami adlarını silip yerine ""trend ve moda"" isimleri alkışlarla koyanlar..

Çocuklarını imam hatiplerden alıp kolejlere kayıt ettirenler..

Alış-veriş yaptıkları marketleri, mağazaları bir daha dönmemek üzere terk edenler..

Kızlarının baş örtüsünü dert edinirken, erkek arkadaşlarını iplemeyenler..

On yıllardır eleştirdiği, lanet okuduğu hatta küfrettiği  o dinsiz (donsuz!)güruha benzemek için kuyruklarda birbirlerini ezenler..

Bunların rövanşı ne olacak?

*****

Dün durdukları koordinatlara ilk handikapta elveda diyenlerle ilgili de bir mahkeme var mı?

Hâkim var mı?

Onlar zaten inanmamıştı mı diyeceğiz?

Yoksa eğitim zayiatı her cephede olur deyip boğazımızda düğümlenen ""zakkumdan lokmayı"" yutacak ve unutacak mıyız?

""Solcular her şeyi dekorda aradılar bu yüzden kaybettiler"" der rahmetli Cemil Meriç.

İslamcılar da sesten çok akustiğe mi aldandılar?

Duymadılar mı?

Uymadılar mı?

Yoksa zaten ""onlar"" aldatılmayı mı bekliyordular da…

28 Şubat bahaneleri mi oldu?

Veyl olsun! 28 Şubat arkasına sığınıp da kendi kusurlarını, eksiklerini görmeyen deve kuşlarına!

Yâda Angutlara!