Şener Şen ustayı en son 2007 yılındaki ""Kabadayı"" filminde izlemiştim.

Üç yıl aradan sonra ""Av Mevsimi"" filminde yine yönetmen Yavuz Turgul"la ama bu kez yanında Cem Yılmaz, filmin de ""gerilim-polisiye"" olması merak konusu idi.

Film hakkında vizyona girmeden ve girdikten sonra çok şey yazıldı.

Filmi bir dostumla ailelerimizle birlikte izledik.

Sinemadan ayrılırken yaptığım ""beğendiniz mi "" anketine herkes ""evet"" cevabını verdi.

Film gerçekten izlenmeye değer.

Hatta polisiye-gerilim türünün şu ana kadar ki ülkemizdeki en önemli yapıtı olmaya da aday.

Ahmet Hakan"ın desteksiz atışlarına kanmayın!

Beklentinizi de çok yüksek tutmayın.

Biletinizi alıp koltuğunuza yerleşin.

Y. Turgul, Ş.Şen ve C.Yılmaz ustaların eline kendinizi bırakın…

****

Film Uğur İçbak"ın muhteşem görüntüleri ile başlıyor, kesik elin bulunması sahnesi harika.

Yavuz Turgul"un her filminde görmeye alıştığımız ""eski ve yeni"" tiplemelerinde bu defa iki cinayet masası polisi var.

Avcı lakaplı Ferman, yani Şener Şen.

Deli lakaplı İdris, yani Cem Yılmaz.

Eski olan sezgileri, dikkati ve tecrübeleri ile icra ediyor mesleğini…

Yeni olan duyguları ve cesareti ile…

Filmdeki yan senaryolar özgün ve sıcak! Sizi bir tarafınızdan yakalıyor.

Ana senaryo finalinin erken ortaya çıkması bir handikap gibi dursa da yan senaryolarla bağı oldukça dramatik ve etkileyici.

Filmin sonuna kadar merakınız kamçılanıyor;

""Ferman"ın sürekli bileklere bakması, Müzeyyen"e bakan kızın yaptığı dua ve Battal"ın kızının saklanan hastalığı vs.""

Finale doğru hepsi şaşırtıcı şekilde sonlanıyor.

Filmdeki diyaloglar nefis.

Emniyetteki cinayet masası biraz dağınık ve kalabalık görünse de.

Mekânlar iyi seçilmiş.

Giriş ve final sahnelerinin doğal görüntüleri Hollywood"un üstünde.

Deli İdris"in arkadaşlarını emekli ettikleri mekânda şarkı okuduğu sahne, bardaki ""Ben adam olmam"" şarkısını dinlerken ve öldürüldüğü sahneler oyunculuk açısından muhteşem.

****

Filmin en önemli mesajı bulduğu böbreği daha çok ihtiyacı olana bağışlayanla

Böbrek bulmak için birçok cana kıyan iki adamın durduğu yer.

İki adam.

Birisi karısına adamış hayatını.

Diğeri başka hayatları kızına feda etmeye.

İkisi de avcı.

Ama sonunda güçlü olan değil erdemli olan ""avcı"" oluyor.

Kötü olan ise hırslarının ve tuzaklarının avı haline geliyor.

Gücün ahlakı olmazsa nasıl helak ediyor insanı ve insanlığı…

Bunu izliyorsunuz.

Yavuz Turgul bilgece hikâyeler, kıssalar anlatıyor bize kamerası ile.