NAAT-I ŞERİF
Ey göz aydınlığımız, sevgilimiz…
Yıllar yıllara değmeden geçiyor sensiz…
Vaktimiz kerahet.
Tabaklarımızı ayırdık; kaşıklarımız birbirine değmiyor artık!
Lokmalarımız husumet.
Karı koca yastıklarımızı ayırdık; kafalarımız, kollarımız ayrı ayrı üşüyor yatakta…
Uykularımız ufunet.
Ey Canlar canı, gönüller sultanı
Bizlerinde üzerine ser, o nurdan Abanı…
***
Bizi birleştiren mekânlar ölünce; gittiğimiz yönlerde farklılaştı…
Yollarımız felaket.
Boş hayatların; insansız kıyılarında ufka bakıyoruz…
Ayaklarımız necaset.
Metruk bırakılmış kalplerle; mamur gelecekler düşlüyoruz…
Bedenlerimiz kesafet.
Diğerkâmlığın; susuz, nefessiz çöllerinde seraplar görüyoruz…
Ruhlarımız nekahet.
Ey Canlar canı, gönüller sultanı
Bizlerinde üzerine ser, o nurdan Abanı…
***
Bıraktığın iki emanete; [Kurân ve sünnet] sahip çıkamadık…
Yolumuz zulümat.
Ne hakkıyla okuduk-anladık birini, nede hakkıyla uyguladık ikincisini…
Amelimiz cehalet.
Kalp kırıklarından, gönül yangınlarından, akıl işgallerinden El Aman…
Menzilimiz şekavet.
Ey Canlar canı, gönüller sultanı
Bizlerinde üzerine ser, o nurdan Abanı…