Teşkilat çalışmaları esnasında( alınan kilolardan dolayı!) parmağınızı sıkmaya başlayan evlilik yüzüğünü çıkarmak için kaygan şeylere başvurursunuz hani. Sabun, krem, şampuan, zeytinyağı vs. Yüzüğün sahibi ile kaygan şeyin arasındaki ilişkidir siyasi dostluk.

Tek taraflı, kullanıma odaklı…

Yarını olmayan, anlık tüketimin vazgeçilmezi…

Birde bostan korkulukları vardı şimdi kalmadı. Küçüklüğümüzde yaşadığımız köyde meyve ve tahılların bir kısmını kuşların taarruz ve tasallutlarından korumak için iki uzun çıtadan haç şeklinde bir omurga çakılır, üzerine de eski elbiseler giydirilir, başına da mutlaka bir şapka takılır ve bağın bahçenin ortasına yâda özellikle kuşların görebileceği bir yere kondurulurdu.

Amaç, kuşlar bu korkuluğu insan sansınlar ve o bahçeye bağa konmasınlar. Çok da işe yarardı.

Bu korkuluklar aş ekmek istemezler, kendisini çaktığınız yerde günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca beklerler. Düşük maliyetlerle epey düşman savuştururlar. Bu yaz Muğla"da bu korkuluklarının ses çıkaran ve eli kolu zaman zaman hareket edenlerinin de yapıldığını gördüm. Korkuluk sahibi korkuluğun boğazına taktığı zili uzun bir iple eve kadar uzatmış ara ara ipi çekerek korkuluktan zil sesi çıkartıyor, böylelikle epey erik ve cevizini kuşların istenmeyen saldırılarından koruyor. Bir başkası da el ve ayaklarının eklemlerini oynak olarak imal etmiş yine uzun bir iple evine kadar uzatmış, ipi çekince korkuluğun bir parçası hareket ederek olaya sahicilik katıyor.

Siyasi dostlukların çiftçi ile korkuluk arasındaki dostluğa benzer epey ortak yönleri var diye düşünüyorum.

Ne dersiniz?

*****

""Seni kullanabildiğim kadar dostumsun"" son dönemde siyasetin en çok başvurulan, tartışılan ama vazgeçilemeyen konularından.

Siyaseten kullanılmış olmaktan, kullanılmaktan ve kullanılacak olmaktan memnun bu işe teşne o kadar çok ""siyasi gönüllü"" var ki bu beni gerçekten ürkütüyor. Siyasetin lordları bu kullanım tarihleri sürekli güncellenen, siyasete zararlı katkı ve koruyucu kişilik zaafları içeren habis ruhlu, uyruksuz iş bitiricileri bulmakta hiç zorlanmıyorlar. Hatta o kadar çoklar ki kullanımlarına göre sıraya koyuyorlar.

Siyasi bilinç inşa etmeden yâda bir bilincin ayak izleri üzerinden gitmeden yapılan siyaset; beklenmeyen yol kazalarına, motor arızalarına davetiye çıkarmaktır.

Hakiki dostlukta ""iki özne"" vardır. İki müstakil şahsiyet ama bir muhabbetin potasında erimeye gönüllü.

Siyasi dostluklarda ise; ""bir özne bir nesne vardır."" Kullanan ve kullanılan…İşleri bitince bir daha görüşmemek üzere ayrılacak olan.

Dostluk bir hayra, iyiliğe matuf olmalı ki yürüsün, büyüsün.

En çabuk biten dostluklar şer"re ve kişisel menfaate matuf dostluklardır. Hatta adı dostluk bile değildir.

*****

Dost kelimesini yazmak için;

Bir "dal" harfine, bir "sin" harfine ve birde "te" harfine ihtiyaç var.

Bu harfler bir araya geldiğinde açılmış bir çift kol.(dal"dan dolayı)

Sınanmış bir yaşanmışlık.(sin"den dolayı)

Ve bir okyanus üzerinde uçan iki martı belirir.

İnanmayan farsça sözlükten baksın.

"Te"nin iki noktası iki dostun kafasıdır, birlikte ve sondadır.

Kelime bitmiştir ama onlar dostluğa daha yeni başlamışlardır.

Dostça kalın…

Dostlarınızla nefes alın…