Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
BİR MÜRŞİDİN MEKTUPLARI (Şeyh El Arabi Ed Darkavi)

Türkiye’nin nitelikli tasavvuf (irfan) içerikli kitaplarının tercümesinde, on yıllardır başat bir role ve yere sahip “insan yayınları” yine beni yanıltmadı. Üç değerli mütercimin akıl ve gönül teri taşıyan kitap, hep merak edegeldiğim, Kuzey Afrika Tasavvufunun en önemli damarından bir kesit olan Şaziliyye tarikatının Fas kolu Darkaviye’nin kurucusu “Şeyh el Arabi  Ed- Darkavi’nin mektuplarından oluşuyor.

 

Tıpkı İmam-Rabbani’nin “Mektûbat” eserinde olduğu gibi, kimi huzurda sorulan sorulara, kimi mektupla sorulan soru, rüya ve hâllere Darkavi’nin (ks) cevaplarından oluşuyor. Mektup şeklinde olsa da kitabı okurken daha çok bir sohbet ikliminin sağanağı altında kalıyorsunuz.

 

Şeyh Darkavi 18.yüzyılın sonu 19.yüzyılın başını kapsayan, 80 yılı aşan ömrünün tamamını Ehli Sünnet Vel Cemaat’in mutedil, makul ve munis ikliminde tasavvuf yolunda geçirmiş, sırlanmış bir derviş.

 

Kitabın merkezinde; zikr, dünya sevgisinden uzak durma, sünnete ittiba, aczi idrak, azameti ikrar, rüyalar, kerametler ve bütün bunların üzerinde ki ehl-i sünnet atmosferinden oluşuyor.

 

***

 

“Nefs bir çocuk gibidir, bırakırsan onu süt emme isteği ile yaşlanır ve ölür. Sütten kesersen kesilir.”

 

Bu benzetme ile açılıyor perde.

 

İnsan nefsini unutmadan rabbini hatırlayamaz tespiti ile sürüyor hikâye. Hepimizin vücut derisi gibi dışımızı ve içimizi kaplayan “dünyalık” sevgisinin (şeyhe göre esaret) kesafetinden ancak dilimizi “zikr” ile (özellikle ‘Allah’) aklımızı “fikr” ile ( özellikle aczimi idrak) meşgul ederek kurtulacağımızı müjdeliyor. Kendisine bir Yahudi’yi dövdüm diye gelen müridine; ”kimseyi dövme yalnızca nefsini döv” diye mukabele ediyor.

 

Bir mektubuna Beyazıd-i Bestami’nin “Bana düşen Onun istediği gibi Ona kulluk etmektir, Ona düşen de, bana vaad ettiği beni rızıklandırmaktır” diye başlıyor. Burada Ed-Darkavi kulluğun koşulsuz itaatten ibaret olduğunu, kendine şartsız teslim olan muttakilerinde rızık endişesi taşımayacağına olan imanını ikrar ederek müridanın gönlüne ferah bir nefes üflüyor.

 

Yine bir mektubunda “Terk et, Zühd et, Razı ol” diye kısacık ama ciltler dolusu manayı içeren bir nasihati ile müridine “Allah’tan” gayrısından uzak ol, Ona yakın ol ve kaderine de rıza göster diye salık veriyor. Bütün sohbet ve mektupların özü yaratandan razı olmaya, sadece kulluğa konsantre olmaya davet var. Türkiye’deki tasavvuf anlayışlarına göre Kuzey Afrika tasavvuf ekollerinde daha az dünyevilik ve daha yoğun bir “terk” duygusunun olduğunu görüyorsunuz. Kitaptan devşirdiğiniz hayat bir kent hayatından ziyade daha sade, basit ve yalın bir köy ya da kasaba hayatını özetliyor gibi. Karmaşanın, hızın teslim aldığı büyük kentlerdeki hayatlara dair bir açmazı içinde barındırıyor hissi verse de, insanın “içine” dair sarsıcı ve yakıcı ikazları da barındırıyor.

 

***

 

Bizim klasik tasavvuf kitaplarımızdaki kıssa, anoloji ve hadis külliyatının neredeyse tamamının Fas’taki bu tarikat kolunun öğretisi içerisinde oluşu da oldukça ilginçti. Demek ki kaynak aynı olunca tad da aynı oluyor. Bir ilginç tespitte şu ki; Mürşitler bazen “celal” ile terbiyeyi seçerler, bu daha zorlu bir yoldur ama daha çabuk olgunlaştırır müridi… Bazen de “cemal” ile… Daha uzun bir süre içerisinde. Ve dört düşmana dikkat çekiyor Şeyh Darkavi; Nefs, Dünya, Heva ve Şeytan. Bunlarla mücadelede sufleler üflüyor kulaklarınıza, kopyalar veriyor. Tecrübelerini aktarıyor. Bu düşmanlarla mücadelede galip çıkanın İbrahim (as) gibi tek başına ümmet olacağını müjdeliyor.

 

Ağzımızın ve kalbimizin karanlık, yarasalarla dolu mağaralara dönüşmemesi için illa zikir diyor. Ve kalbi en çabuk öldüren çok yemek yemenin kaşığını kırıyor. Ve son olarak az konuşun ki sözleriniz sırlansın, nurlansın buyuruyor.

 

Ben irfanımı tazeledim. Allah mekânını cennet etsin. Okurken kitap bitmesin istedim. İnşaallah şefaatine vesile olur.

 

 

Bu yazı toplam 24872 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber