Kürşat Tüzmen; ""Boynumuz yiğit boynudur, bükerse sevda büker demişti "" eksik söylemişti oysa.

Boyunlarımızı önce secde, sonra sevda büker.

Secdeler seccadelerin yüzüne, sevdalar sevgililerin gözüne düşer.

Omuzları üstünde baş yerine taş taşıyanlar anlamayacak ama ben yinede yazayım.

Boyun kafayı - kalbe, göğü  - yere, aşığı - maşuka bağlayan ip gibidir.

Eğik boyun ezik kalbin esintisidir.

Boyun kafadan çok kalbe, akıldan çok gönle bakar.

Duygusaldır.

***

Secde ruhların limanlarına kavuşması

Kibrin toprağa bulanmasıdır.

Yakıcıdır secde.

Yıkıcılığı yakar yok eder.

Secde bir boyun eğişten de öte başladığın yere varman çıktığın yere dönmendir.

Çevriminin farkında olmak, daireye dönüşmektir.

Ayağında başını, ellerinle dizini, aynı düzlemde aynı kapıda buluşturmaktır.

Beş temas noktasını toprağa bağlamaktır.

Alnımız yerdedir aklımızda düşüncelerimizde…

Burnumuz yerdedir cüretlerimiz ve hırslarımızda öyle…

Dizlerimiz yerdedir. Ayakta iken bedenimizi yüklenmiştir, secdede ise ruhumuzdur sırtında taşıdığı…

Avuçlarımız toprağı mesh ederken, toprağa dönüşün vedasında gibidir.

Ayak parmaklarımız basarken toprağa, dikilmenin ve yürümenin secdeden geçtiğini hatırlatır.

***

Sevdanın salladığı başlar boyunlar üzerindedir.

İsm-i celalin dillerde

Hüsn-ü aşkın her zerrede terennümü gibi…

Sessiz ve coşkuyla…

Bir teravih zikri yâda hatm-i hacegan virdi gibi

Yalın sade ve sadece aşkla…

Rabbe secde ile Aşka eğilme sadece bir uzvumuzla zuhur eder

Boyunla.

Bükük boyunlar aşkına kabul edilecek duanın

ederininin kıymetini bilen var mı?

Yok mu?

Duanız kabul olmuyorsa boynunuza bakın.

Yeterince eğik mi değil mi diye!

Ben boynunu büküpte isteyenin elinin boş döndüğünü hiç görmedim de…