14 MAYIS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Türkiye'de hiçbir seçim normal, sıradan partiler arasında bir tercih meselesi olmamıştır.Türkiye seçimlenın hep odağında, birincil gündemi olagelmiştir.
O yüzden dört önemli Batı dergisinin bu seçimleri hem manşetine taşıması, hem de tarafını açıkça aşikar kılması üzerine aşağıdaki twiti atmıştım.
https://twitter.com/aydinserdar01/status/1654548728575827969?s=20
***
Dün bir dostum bütün TV kanallarında İngiltere Kralınının 'taç giyme' törenini kasden 'Bize Cumhuriyeti dayatanlar kendileri monarşide kalmayı tercih ettiler' dedi. Cumhuriyet kurucuları açısından bir tercih miydi? Dayatma mı?
Bunu biraz düşünelim bence.
***
Türkiye izlediği doğru politikalarla yurtiçinde 100 yılda yapılamamış altyapı ve endüstriyel anlamda ne kadar proje varsa hayata geçirdi.
Türkiye gerçek anlamda 'sosyal politikalarla' tanıştı. Ve Avrupa'nın an itibari ile sosyal devlet olma özelliklerini taşıma bakımından birinci ülkesi konumuna yükseldi.
Aralıksız olarak (pandemi dönemi dahil) yer yıl ortalama %5 büyüme ile hem istihdamı artırdı, hem milli geliri artırdı hem de 30 milyar dolar olan ihracatını 280 milyar dolara çıkardı.
Kişi başına milli gelir 13 bin dolarları gördü.
15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden sonra küresel tefecilerin kumpas ve lira üzerinden komploları sebebi ile 10 bin dolar seviyesine düştü. Ama Türkiye kendine özgü faizi düşük tutarak istihdam ve üretim yaratma politikası ile tekrar aynı rakamları 2-3 yıl içerisinde yakalayacaktır.
***
Türkiye savunma sanayindeki müthiş hamleleri, bölgesel diplomatik atak ve organizasyonlarıyla Kafkaslarda, Balkanlarda, Ortadoğu'da, Asya'da bölgesel bir güç oldu.
Savunma Sanayiinde ürettikleri ürünlerle 5 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz.
Bunu 20 milyar dolarlara taşımak çok uzun sürmeyecek.
Enerji açığımızı kapatacak Karadeniz Gazı, Gabar Petrolü, Rüzgar ve Güneş santralleri yakında 'Türkiye Yüzyılının da ' lokomotifi olacaklardır. Yeni keşiflerin kapıda olduğu bir dönemeçteyiz.
Türkiye dünyanın afet bölgelerine, fakir ve fukaraya, din, dil, mezhep, ırk gözetmeksizin en çok yardım yapan ülke olmaya da devam ediyor.
11 ilde yıkılan 141 bin evin molozunu üç ayda taşıyan ve ilk deprem evleri teslim eden bir siyasi irade ile yönetiliyoruz.
Depremzedelerin 300 bin evini 1 yılda teslim edeceğim diyen bir devletimiz var.
Depremden sonra bu seçimler kesin ertelenir diyenlere inat seçimleri (şu ana kadar) sükûnetle ve müthiş bir organizasyonla yürüten bir devletimiz var.
Şüphesiz bütün bu devasa hizmet ve etkinliğin altında Sayın Recep Erdoğan'ın imzası var.
***
Erdoğan her ülkeye, her zaman nasip olmayacak kadar kıymetli bir lider.
Türkiye'nin kayıp yüzyılından sonra, her şeyi imar etmek, her şeye dokunmak, insan sermayemizi önce özgüven sonra akıl almaz icraatlar la buluşturmak anlamında muhteşem işlere imza attı.
Dürüstlüğü, çalışkanlığı, diğerkâmlığı, yerli ve milli duruşu yanında milletin ruh köküne aşinalığı onu bütün seçimlerin galibi kıldı.
Erdoğan'n bu başarısı içerdeki 'devşirilmiş köleler' ve dünya sistemin ağababaları tarafından hep engellenmek istendi, çelmelendi (hapis, muhtıra, terör, fetö vs) ama bir türlü onu durdurmaya muvaffak olamadılar.
Çünkü Onu 'ümmetin kabul olunmuş duası' olarak gören tertemiz bir milletin helal oyları, evsizlerin yurtsuzların, garip gureba, fakir fukaranın pak duaları yanında 20 yılda yaptığı hizmetler hep muzaffer kıldı.
***
Yine bir seçime gidiyoruz. Türkiye için 'Beka' seçimleri. Bölgesel güç olmaktan Küresel Güç olmaya doğru mu gideceğiz. Yoksa bu 20 yılda 100 yıllık kayıpların telafi edildiği noktadan tekrar eski kavgalı, fakir, etkisiz bir ülke olmaya mı? Türkiye'yi dünyanın süper gücü kılacak, Türkiye Yüzyılına damga vuracak bir tercih Erdoğan tercihidir. Karşı cephe yıkmaya odaklı, dışardan kurgulanmış tasfiye memurlarından oluşmaktadır. Fetö, PKK, YPG yukardaki dergiler gibi veryansın Erdoğan gitsin derdinde her türlü pisliğin ve pazarlığın içinde.
Ama bu aziz millet her zaman yaptığı gibi hakkın ve haklının yanında, Erdoğan?ın yanında yer alacak!
Doğru Zaman, Doğru Adam: Erdoğan...