Türkiye İşçi Partisine kayıt olduğunda (TİP) henüz 19 yaşındadır. Şiir onun hayatında hep sığınılacak bir saçak-altıdır. Hayatı boyunca yazıları ve şiirleri ile geniş kitleleri etkilemesine rağmen hiçbir guruba aidiyet belirtmemiş, hissetmemiştir. Solcu iken de İslamcı oluşunda da ana etken ""antiemperyalist duruşu"" etkili olmuştur. Kendisi çok defa söyleşilerinde ""hangi sebeplerden sosyalist olduysa aynı sebeplerden ötürü müslüman olduğunu"" özenle ifade etmiştir.

İsmet Özel hayatı boyunca kendini: ""düşünce krallığının sürgününde yaşatmayı"" başarmış renge bürünen olmaktansa, renk vermeyi her halükarda başarmış bir adamdır.

Kendine uzun süre yazılar yazdığı Milli Gazetede niçin bulunduğu? Sorulduğunda: Buradaki insanları Erbakan"a (ra) bırakmamak için diyecek kadar keskin bir fikri duruşa sahip olmuştur. Onun İslam"a yüklediği anlam: genel olarak ortalama Müslümanların çok uzağında: antiemperyalist ve insanlık için son kurtuluş umudu tonundadır. Küresel ""dünya sisteminin"" iflah olmaz, boyun eğmez, uzlaşmaz bir karşıtı ve düşmanıdır.

İsmet Özel İslam"da aradığını bulmuş olduğunu ama Müslümanlarda ise sükûtu hayale uğramış olduğunu sıkça ifade eder. Geçmiş dönemde sosyalist oluşunu da kapitalizme karşı bir vicdan çığlığı olarak ifade ediyor. Ama yaşanan süreçte ""sosyalistlerin solculaşmasına"" da isyan ediyor. Solculaşmayı nöbetten kaçmak, ucuzlamak ve dünya sistemi ile uzlaşmak olarak görüyor.

İsmet Özel gençliğini koruyamamış ama gençlik hayallerine hep sadık kalmış, konuşacak çok şeyi olmasına rağmen, konuşacak kimsesi olmamış yalnız bir entelektüeldir. Kendisini diğer Müslümanlardan ayırırken: Ben hep 12"den vurdum islamla ülkenin kurtuluşu arasındaki bağı herkesten önce kurdum. İslam"ı isterken dünyalık için istemedim deme cesaret ve yürekliliğini hep göstere gelmiştir. Bazen karamsarlığa düştüğü olmuş halkın islamı anlayış biçimini aşamadığından yâda onların kendi anlayışına ulaşamadığından şikâyetçi olmuştur.

Hapishaneden kaçma fikrinin oluşması için önce insanın özgür yaratıldığına inanması gerekir diye bir mottosu vardır. Özel"in ana fikri; bu anlayışın dünya sistemi ile kavgaya doğru uzayan tedarikleridir.

Son yıllardaki Türkçülük iddiaları ile ilgili; ""Türkiye Türk"ü yapmıştır, Türk Türkiye"yi yapmıştır. Eğer bir Türk varsa, Türkiyeli biridir. Eğer bir Türkiye varsa bu Türk"ün yaptığı bir yerdir."" demiştir. Devamla ""Türklüğün imdadına Müslümanlık dışında kalan hiçbir yer, hiçbir şey erişemeyecektir"" diyerek asıl söylemek istediğini ifade etmiştir.

Bu son çıkışlarını da toplumun bir çıkış yolu bulma arayışına öncülük olarak görmektedir.

Türkiye"nin talihsiz olduğunu ama tarihsiz olmadığını vurgulayarak dünya sistemi ile kavgasında yeni bir sayfa olarak ""İstiklal Marşı Derneğini"" kurmuştur. Yapılan tüm darbelerin Türkiye"nin dünya sisteminin çizdiği rotadan çıkma teşebbüslerini engelleyici olarak kurgulandığına olan inancını daima yinelemiştir. Söyledikleri Alman Martin Heidegger"e benzese de İsmet Özel özgün duruşu, özgürlük mücadelesi ile Türk düşünce tarihinin şimdilik benzersiz bir rengidir.

Kapitalizmin gücünü Müslümanların şahsiyet zaaflarından aldığı iddia etmesi ise bugünün hastalığı için tamda doğru bir teşhis.

Bu anlattıklarım İsmet Özel hakkında Türkiye"de yazılmış en kapsamlı çalışma olan ""bir masal İsmet Özel"i adlı kitaptan.

Kitabın yazarı günümüz Türkiyesinin genç, yetenekli şair-yazarlarından Selahattin Yusuf.

Kitap Şule yayınlarından basılmış.

Basılalı da epey olmuş ama günümüz tartışmalarına ""eskimeyen sufleler verdiği için"" sizlerle paylaşmak istedim.

Gündem değişiyor her bilgi eskiyor.

Ama direnen insanlar gibi direnen fikirler de genç kalıyor.