Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Cezmi YURTSEVER
Cezmi YURTSEVER
Yavuz Sultan Selim Kadirli Dağlarına Kaplan Avına Geldi Mi!

-Yavuz sultan Selim, İran seferi sonrası kendisine yardım etmeyen dedesi Dulkadir Beyi Alaüddevle"yi cezalandırmak üzere Ferhat Paşa kumandasındaki orduyu Kadirli tarafına gönderdi.

-Ferhat paşa, 1515 yılı Haziran ayı içinde Maraş beyi ile savaş yaptı. Dulkadir Beyi"nin kafası kesilerek Yavuz"a sunuldu.

-Yavuz, dedesinin ölümünü görmemek için yakındaki Savrun vadisine giderek kaplan avı yaptı. Ve O"nun av yapması, minyatür resim çizimine de konu oldu.



Azametiyle yeri göğü inleten Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in Kay­seri sınırından Zülkadir toprağı sayılan GÖKSÜN'a doğru gelişi muhteşem oldu. Kendisinden biraz önce Sadrazam Sinan Paşa Turnadağına Ördekli yazı'ya doğru gitmişti. Göksün ile Andırın arasında kalan ovalık bir bölge... Belki de Geben veya Albur'a yakın... Sinan Paşa, emrindeki orduyla Zülkadirli'nin 90 yaşına gelmiş Alaüddevle kuvvetleriyle savaşacaktı.

Yavuz Sultan Selim, Sadrazam'ın savaşa gidişini gördü. Ama onunla birlik te değildi. Çünkü Alaüddevle, annesi Ayşa Gülbahar hanımın babası idi. Yani ana tarafından dedesi... Bir torun dedesine kılıç çalar, onunla savaş meyda­nında kan akıtır mıydı? Her ne hal ise... Bir yıl önce 1514 yılında Kızılbaş seferine Şah İsmail üzerine yürürken Osmanlı'nın askeri Kayseri-Sivas arasın da bulunduğu bir sırada Zülkadirli"nin askerlerinin saldırısına uğramış, kayıplar verilmişti. Yavuz, o sırada dedesi Alaüddevle'ye "benimle birlik olası­nız. Aynı mezhep üzereyiz" demişti, ama dedesinden yardım da alamamıştı. Çok değil bir yıl sonra 1515 yılı Haziran ayı başlarında dedesinin "defteri­ni dürmek üzere" Sadrazamı Sinan Paşa'yi Kadirli Sancağı'na bağlı Turnadağı yöresine gönderdi. Kendisi de o tarafa yakın dağlarda dolaşmaya vakit geçir­meye başladı.


ALAÜDDEVLE'NİN KESİLEN BAŞI...


13 Haziran 1515 günü... Osmanlı ordusu ile Alaüddevle'nin askerleri Turnadağı yakınlarında Ördekliyazı'da karşı karşıya geldiler. Savaş yapılan yer Kars-ı Maraş Sancağı toprakları içindeydi. Osmanlı ordusunda bulunan Maraşlı Şehsuvaroğlu Ali Bey'in "hani babam ile ekmek yiyenler, benim tarafıma gecesiniz" diye bağırdı. Maraş askerinin bir kısmı saf değiştirdi. Ve savaş bütün dehşetiyle başladı. Oklar atıldı. Kılıçlar güneş ışıklarıyla birlfckte parladı her sallanan kol yok olan "ah çeken" seslerin arşı alaya çıktığı bir mahşeri andırıyordu. Osmanlı ordusundan bir seyis, güzel giyimli bir askeri gördü. Üzerine atıldı. Yere düşürdü. Kılıç darbesiyle hayatına son verdi. Maraş"lı askeri dağıldı. Savaş meydanında binlerce insanın cesedi vardı. Seyisin öldürdüğü kişinin Alaüddevle Bozkurt Bey olduğu anlaşıldı. Kafası kesildi. Bir bal­mumu torbası içine kondu. O cidarlarda dolaşan Yavuz'a doğru gönderildi.


PADİŞAH KAPLAN VURUYOR


Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, bir türlü savaş meydanına kadar ge­lip dedesi Alaüddevle'ye kılıç çalmak istememişti. Atına bindi. Yanında zağar köpekleri, ellerinde ispir ve doğan kuşu bulunan kuşçular ile birlikte civar dağları, vadileri dolaşmaya başladı. Dağların eteğinden vadiye doğru akan Savrun suyunu gördü. Civar dağlarda kaplan dolaştığı haberi geldi. Köpekler dağ keçilerini^, tavşanları kovalamaya başladılar. Köpekler havladı. Karşıdan iri bir kediye benzer beyaz kaplan göründü. Hem kükrüyor ve hem de hırlıyordu. Askerler ve köpekler kaplanın etrafını çevirdiler. Kaplan dağdan aşağı inmeye başladı. Padişah atının terkisindeki sadağından ok çıkardı. Hedefe nişan aldı. Olanca gücüyle yayı gerdi ve bıraktı. Havada yılan gibi ıslık sesi çıka­ran karşıdaki yamaçta duran kaplanın başına isabet kaydetti. Peşpeşe atı­lan oklar ile koskoca kaplan homurdanarak yere yığıldı. Vurulmuştu.

01 esnada manzarayı izleyen Nakkaş Osman dağlardan çam ağaçları arasından süzülerek akan Savrun vadisinin görüntüsünü esas alarak padişah Yavuz'un kap­lan avı yapmasının gravürünü çizmeye başladı. Çizim bittiğinde üzerine şu sözleri yazdı:

Zülkadir mülkünde olup şehr-i çend Şahı selim gezer olup ruhsarı suvar Tarumar etti van-ı makam parsınGördü bir kaplanı hışmiyle gelir Say içun iderdi azim kuhsar Hepsiyle yerlinki oldu hep Dağdan kaçıb şşikara atılır Erişip kaplana saldı şeşperin

Buldu sureti gapdan şekli acib

Dağdaki kaplanı vuran Padişah Yavuz, harp oyununa benzer bir spor yapmış­tı. Biraz zaman sonra haberciler geldi. "Padişahım, Alaüddevle askeri bozguna uğramıştır. Kesilen başı huzurunuzdadır" derken Yavuz, bir yandan düşmanı du­rumundaki dedesinin kesilen başına bakıyor, diğer yandan ciğeri kan ağlıyordu. Cihan mülküne "cihangir" olayım derken siyasetin çirkin deryasında sadece sus­tu kaldı. Padişahın atının nalları Kadirli Sancağının Savrun vadisinin sessiz ligini bozarken taaa ilerilere doğru gidenler yeni seferler, yeni siyasetler için neler yapmayacaklardı ki...

Bu yazı toplam 23671 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber