Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar Ülkesi
Organizmaların genlerine yapılan müdahalenin kısa adı GDO yine ülke gündemimizde.Pirinçte GDO var mı yok mu derken herkesin aklı karmakarışık oldu.Mersin Limanında el konulan ABD menşeli pirinci TÜBİTAK raporu temize çıkardı güya; ya hergün mutfağımızın baş köşesinde duran onlarca gıda maddesi!
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) "sanki hafifletici bir sebeplermiş gibi" tarlada ürünler yetişirken haşereye mani olsun, ürünler hastalıklara dayanıklı olsun diye yada daha çok besin değeri içersin gibi sebeplerle onlarca ürüne denetimsizce uygulanmış bile! Salatalık, domates, pamuk, keten, soya, kanola, yonca, ayçiçeği, tütün, pirinç, mercimek, mısır, kavun, erik, patates, buğday ve işlenmiş ürün olarak çikolata
acaba hangisini mutfağımızdan, midemizden uzak tutacağız, tutabileceğiz? Ortalıkta nerdeyse GDO bulaşmamış ürün kalmamış.
Ülkemizde insanlar, satın aldıkları ürünlerin henüz "son kullanma tarihini bile sorgulamayan" tüketici olarak 'haklarının bile farkında olmayan' bir bilinçsizlik düzeyinde iken birde GDO karmaşası çıkıverdi.GDO"nun insan sağlığı üzerindeki etkileri bir yana, henüz aldığımız üründe var mı, yok mu, bunu bile bilmiyoruz; çünkü GDO"yu gıdanın içine saklayan ve bunuda ambalajına yazmayan firmalara hiçbir yaptırım yok, yani Türk açığı: caydırıcı güç olmayınca ortalıkta, fırsatçılara gün doğdu.
Çıkarmakla övündüğümüz denetlemeyi unuttuğumuz bir yasası bile varmış bu GDO"nun.Eğer yasa uygulanabilirse denetleme merci kim olacak oda bir muamma
Belediye mi zabıtalarla kontrole gidecek, Gıda Mühendisleri mi, Ziraat Mühendisleri mi ,Sağlık Bakanlığı mı, yoksa Tarım Bakanlığı mı?
Domatesler dolapta yeşilden kırmızıya dönerken, içlerinden bir damla su bulunmaz halde, kokusuz, tatsız adeta plastikleşirken, salatalıklar, kabaklar, pırasalar santim santim mutfakta uzarken, hiç duyulmamış, görülmemiş hastalıklar hergeçen gün artarken, ilgililer mışıl mışıl uyurken...
E
E
E
E.