Düşünmekle, düşündüğünü yaşamak arasındaki bariz fark  katsayı eşitsizliği ile özgürlüklere ket vurmuş ve hedeflenen eğitim sadece düşüncenin hayal olarak kalmasından ibaret olmuştu.

        28 Şubat birçok konuda Ülke geleceğinin temel belirleyicisi olmuşken,  21 Temmuz 2009"da (4 muhalif üyeye rağmen) YÖK, tarihinin sevindiren haberlerinden birini verdi Yanlışta ısrarcı olmadan, cesur bir kararla, "bu yolun dönüşü var" demek, özgürlük, demokrasi, eşitlik ve insanlık adına çok büyük bir adımdı. Gerçekten önemli bir adımdı!

       İmamhatip"li olmak, sadece İmam olarak  yetiştirilmekten öte, klasik liselerin eğitimine ek olarak din eğitimlerinide doğru kaynaktan, pekiştirici,  ilim yuvası olan bir okuldan almak isteyen duyarlı insanlarımızın gerçeğiydi. Bu ülkede makam koltuklarının işgalinden önce, eşitlikçi bir eğitim anlayışının yaygınlaştırılmasına şu an  görünenden çok ihtiyaç var.

        Gelelim Meslek Lisesi olarak tabir edilen Teknik Lise, Endüstri Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi ve benzeri okulların mezunlarına … Ben çocukken "kolunda altın bilezik olsun" deyimiyle büyütülen çocuklar okula gider, okuldan arta kalan zamanlarında yada tatillerde bir meslek erbabının çıraklığına verilirdi. Başdöndüren bir hızla gelişen Dünya, teknoloji ve sanayi,  nitelikli işgücü ve  ara eleman sıkıntısı çekmeyle "yarışatı" modeli haline getirirlmiş son 2 kuşağın ve 90"lı yılların getirisi olarak tanıştı. Toplumsal kaygılar "sırtını devlete dayamış, kravatlı masa başı memuru" zihniyetini zihinlere zerkettikçe, zanaatkarlık, ticaret, ve sanat, hünerli bir zihin, hünerli bir vücut ve seçilmiş risk alabilen insanların oldu. Geride kalanlarsa, klasik lise yada Meslek Lisesi mezunu olarak 20"li yaşların başında ortada kalakalıverdiler.

            YÖK"ün bu tarihi kararıyla yetenekleri nispetinde yönlendirilen öğrenciler, sevecekleri bir lisede okuyarak, bireysel başarının tadını alarak

ve sevdikleri mesleklerine adım adım yaklaşmanın hazzıyla, mevcut durumu

bir üniversite diplomasıyla taçlandıracaklar. Hem alaylı hem okullu olmayı

hak edecekler .İstihdam alanları nitelikli işgücüyle tanışacak ve bu durum

 ülke kalkınmasının en önemli adımlarından birisi olacak.

          Geçmişe bakmak, hatırlayıp ağlamak, çözüm adına hiçbir anlam ifade etmesede , gerekli dersleri almak adına ve adalet sorgusu adına çok çok

önemli !11 yıl önce 28 Şubat örtülü bir darbenin içini doldurmak için

"Birkaç Kötü Adam"ın" Din eğitimi yapan liselere ve Teknik Liselere faturayı

 kesmesiyle birçok gencin geleceğinin yok edilmesi ile bedellendirilmiştir. Mücadeleden yılmayan, bu haksızlığa maruz kalmamak adına 2. bir liseyi bitirmeyi geçici bir çözüm olarak görenler, hayata birkaç yıl rötarlı tutunarak  istediklerini elde ettiler. İmkanları ve ruh durumları bu mücadeleye

elvermeyenler ise başarılı olmanın yetmeyeceğini, sistemsel sorunların  Çağlayanlara bent olacağını düşünerek yarı yolda bırakmışlardı. "Pardon" demek ve geçen 11 yılda haksızca ezilenlere  "bakın işte düzelttik" demek, gecikmiş bir adalettir .İdamlardan sonraki özür, canları geri getiremez ama

yeni idamların nüksetmemesi buruk tebessümlerimizi sevinç çığlıklarına taşıyabilir.

Geç gelen teselli, yeni kuşakların umudu olsun.

Hayırlı Olsun!