TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK
KADINLARIMIZ
...korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avratımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ...
Kurtuluş Savaşı yılları…
Nazım Hikmet RAN
Ve Şimdi (2014 / 8 Mart Dünya Kadınlar Günü) Türkiye’de Kadın Olmak
Türkiye’de kadın olmak, baskıcı, ikiyüzlü bir toplumda nefes almaya çalışmak, yeri gelince en kutsal varlıkken, çoğu zamanda en çok küfredilen insan olmaktır.
Türkiye’de kadın olmak, evlenmemişse evde kalmış, boşanmışsa dul, çocuğu yoksa kısır, kahkaha atarsa; hafif meşrep, mesafeliyse; kasıntı etiketinin yapıştırılmasıdır.
Türkiye’de kadın olmak, trafikte sıkıştırılmaktır ve ülkenin trafik sorununun yegâne suçlusu olmaktır.
Türkiye’de kadın olmak, aile içi suçların yüzde 87’sinde mağdur pozisyonunda olmaktır.
Türkiye’de kadın olmak, eğitim gören 100 kadından sadece 2 tanesinin yüksek öğrenim görebilmesidir.
Türkiye’de kadın olmak, her 4 kadından birinin cinsel şiddete uğramasıdır.
Türkiye’de kadın olmak, erkek egemen iş hayatında, ‘eşinin sigortası zaten yatıyor’ söyleviyle, yıllarca sigortasız çalıştırılmaktır.
Türkiye’de kadın olmak, namus yaftasını taşımak zorunda olmaktır.
Türkiye’de kadın olmak, tecavüze uğramak, susturulmak, başına gelenlere bir türlü kimsenin inanmak istememesi, tecavüzün ispatlansa bile suç sayılmaması, suçluların cezalandırılmamasıdır.
Türkiye’de kadın olmak, evde, tarlada ve kırsalda ürettiklerinin yok sayılmasıdır.
Türkiye’de kadın olmak, çocuk yaşta evlendirilmektir.
Türkiye’de kadın olmak, üzerine kuma getirilmesidir.
Türkiye’de kadın olmak, töre cinayetine kurban gitmektir..
Türkiye’de kadın olmak, hazırladığın bir projenin altına, erkek amirinin projeyi kendine mal ederek imzasını atmasıdır.
Türkiye’de kadın olmak, hâlâ başlık parasıyla alınan, kefenle yollanmaya çalışılandır.
Türkiye’de kadın olmak, ayrılmak istediği eşi tarafından vahşice katledilmektir.
Türkiye’de kadın olmak, TBMM’deki 548 koltuktan sadece 79’una oturabilmektir.
Türkiye’de kadın olmak, ekonomik hayata katılım, elde edebildiği haklar ve olanaklar, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporuna göre İran ve Etiyopya’nın gerisinde kalarak 126. sırada olmaktır.