BAYRAMA HAZIRLANIRKEN
Top sesi duyarak, arkasından ( teknolojik kayıtlardan uzak) çıplak sesle okunan Ezan-ı Muhamediye sesiyle, bir coşku, bir heyecan sıcacık Ramazan pidelerine uzanılan eski Ramazanlar yok artık!
Ve dahi bayramlar...
Mahur gözlerin 'bayram namazından geliyorlar, hadi kalkın' diyerek anneler tarafından uyanmaya zorlandığı, '5 dakika lütfen 5 dakika daha' diye nazlanan çocukların, uyandıklarında başuçlarında gördükleri kırmızı pabuçlar, kapı kapı dolaşılarak toplanan bayram harçlıkları, bembeyaz mendiller, bayramlıklar, el öpme seramonileri, lunaparklardaki sevinç çığlıkları yok artık...
Kalabalık masalarda yenilen toplu yemekler, el yapımı baklavaları kimse görmeden aşırmaya çalışan sonrada fazla yüklenmekten mide fesadı geçiren yaramaz çocukluğumuz yok artık...
Uzak evlere, uzak şehirlere, sanki uzak ülkelere göndermişler sıcak yürekleri...
'Ramazan geldi hoş geldi' derken, camlarında gazete kağıtları kaplı restaurantlarından artık esameler okunmayan bu şehirde, ziyaret ettiğimiz mekanlarda Ramazan ayı olmasına rağmen, ibadetimizi yapmaya niyetli olduğumuzu söylememize rağmen, birşeyler yememiz ve içmemiz üzerine ısrar edenler bile oldu!
Malum Yaz, Ramazan'da uzun ve sıcak Adana günlerine gönderme yapanlara, çocukluğumuzun koskocaman bir yalan olduğunu iddia ediyorlarmış gibi hayretle baktık.
Bir Ramazan daha geçti ömrümüzden, bereketi, fazileti ile günahların affolunmasını umarak, dualarımızın kabul olunan dualardan olması niyetiyle, rahmet, mağfiret ve kurtuluş umuduyla...Eski Ramazanları yad ederek, özleyerek, imrenerek geçirdik her bir günü!
Bayrama hazırlanırken;
Milli birlik, beraberlik, şuur ve idrak, sevgi ve saygının çağlayan olması (özellikle bu günlerde) en büyük tesellisi bu hayatın.Hastalara, komşulara, fakir ve yetimlere kaynaşmanın manevi hazzını tattıracak keyifli ziyaretler yapmalı, bayramı bayram tadında yaşayıp koruyarak gelecek nesillere aktarmalıyız.
Mutlu, unutulmayacak ve maneviyatlı bayramlar.