Sonbahar yaprakları gibi oradan oraya savrulan insanoğlu sabit fikirlerin ve kemikleşmiş düşünce girdaplarının hazin kıskacında ömür denilen sermayenin her nefeste tükendiğinin farkında bile değil. Kuran"ın ifadesiyle hiçbir canlı ölümsüz değildir. Ölümü anarak, bilerek, ölmeden ölümü yaşamaya aday olarak, ölüme hazırlanarak yaşayanlara, her akşam yatağa girip uyku durumuna geçerken, halk tabiriyle yarı ölüme teslim olduğunu fark edebilenlere ne mutlu
Robin Sharma Ölüm döşeğinde yatarken sürmüş olmayı isteyeceğiniz yaşamı sürmeye başlayın. Öyle bir yaşam sürün ki, cenazenizde mezarcı dahi ağlasın. diyor. Kişisel hırs ve çıkar ilişkilerinin maddi kazanç ve iş kaygısının başları döndürdüğü ahir zaman hayatlarında en çok ihtiyaç duyulan, varlığıyla ruhumuzu dinginleştiren en önemli gerçek inançlarımız ve inanmaya olan derin ihtiyacımız. Gençlik yaşamın içinde bir süreç değildir, zihnin bir durumudur... İnsanlar sadece fikirlerini terk ederek ve gençlik bilincini tüketerek yaşlanırlar. Seneler cildi kırıştırır, ancak hevesten vazgeçmek ruhun kırışmasına neden olur. Şüpheleriniz, korkularınız ve umutsuzluklarınız kadar yaşlısınızdır. Genç kalmanın yolu inancınızı genç tutmaktır. Kişisel güveninizi dinç tutun. diyen L.F. Phelan"da yaşam adına farklı bir perspektif sunmakta bize.
Ünlü İtalyan ressam Leonardo da Vinci"yi duymayanınız yoktur herhalde. Mona Lisa, Tebşir, Azize Anna gibi tabloların ressamı olarak bilinir. Hıristiyanlık inancında Hz. İsa ve havarilerin yediği son akşam yemeğini tasvir eden ünlü Son Akşam Yemeği tablosuna ait ilginç bir öyküyü paylaşmak isterim sizinle
Ressamlıkta model kullanmaya çok önem veren Vinci, uzun bir süre Hz. İsa portresine uygun birini arar. Nihayet bir gün kilise korosunda ilahi okuyan genci görür ki Vinci"ye göre gencin yüzünden günahsızlık, masumiyet, dürüstlük, saflık, itaat ve bağlılık okunmaktadır. Nitekim bu gence bakarak Hz. İsa"nın resmini çizer. Havarileri çizer
Aradan yıllar geçer ve nihayet sıra 12 havariden Hz. İsa"ya ihanet eden Yahuda"yı çizmeye geldiğinde yine resme uygun birini aramaya başlar Vinci. Bir türlü gördüğü yüzlerden tatmin olamaz. Uzunca süren bir araştırmanın sonucunda bir gün sokakta aşırı derecede içtiği için sızmış saçı sakalı birbirine karışmış bir ayyaşa rastlar. Vinci"ye göre adamın suratından günah, bencillik, isyan, kirlilik ve ihanet akmaktadır. Belli bir ücret karşılığında adamla anlaşır ve onu atölyesinde getirerek Yahuda çiziminde model olarak kullanılmaya başlar.
Bir gün adama; Nasıl, çalışmamdan memnun musunuz? Umarım sizi sıkmıyorumdur. der. Adamcağız; Ne münasebet... Kaldı ki ben sizinle çalışmaya alışkınım. Yıllar önce buraya gelip size modellik yapmıştım. der. Vinci şaşkınlıkla adeta donar kalır. Bu adama dikkatli bakınca yıllar önce Hz. İsa portresi için kendisine modellik yapan kilise korosundaki genç olduğunu anlar. Yıllar, acılar, pişmanlıklar, çaresiz çırpınmalar ve yanlış bir hayat sadece kalbine değil yüzüne de takvim yaşına meydan okuyan biyolojik bir yaşın hazin izlerini koymuştur.
Çile şairi:
Sual: Ey veli insan nasıl olmalı söyle!
Cevap: Son anda nasıl olacaksa hep öyle. diye dillendirmiş en büyük gerçeği.
En büyük rehberimiz, mükemmel rehber Hz. Muhammed (sav) her bir günü son gün duygusuyla yaşamamızı ister. Ayrıca İnsanoğlu kocar da onda iki huy genç kalır; hırs ve tül-ü amel. ifadesiyle hayatımızı anlamsızlaştıran iki hastalığa dikkat çeker.
Rabbimiz örnek hayatlar yaşamayı nasip etsin cümlemize. Nefsinin esiri olmayan, değişim rüzgârları karşısında duvarlar örmeden tevekkülle yaşamayı düstur edinen, yanlışta ısrarcı olmayan ve insanlığa faydalı olan bireylerin çoğalması dileğiyle!
İnanç dolu yarınlara