YAHŞİ REZALET
Başka bir film için Real Cinebonus"a gidip rezervasyon yaptırmadığımız için açıkta kalınca biraz mecburiyetten birazda " grup baskısından" bir anda Yahşi Batı"nın gösteriminin olduğu 6 nolu salonda buluverdik kendimizi.
Filmden ne beklediğimi biliyorum "eğlenmek", ne istemediğimi de biliyorum "küfür"; benim için her ikiside olmadı. Sonuç hüsran! Cem Yılmaz kahkahalarla güldüremediği gibi çok sık tekrarlanan küfürlerlede seviyeyi aşağı çekmeyi fazlasıyla başarmış.
Birçok sinema eleştirmeni , filmi "ergen muhabbeti ve basit espirilerin harmanı" olarak özetlerken , nasıl bir iş ortaya çıkarsa çıksın Cem Yılmaz"ı hala bir fenomen olarak görenler ve yaptığı tüm işleri beğenenler azımsanamayacak kadar varmış, bunu gözlemliyoruz şu günlerde
Film için ciddi bütçe harcandığı, görselliğin zenginliğinden belli oluyor.1880 yılında Osmanlı İmparatorluğu"nun 34. padişahı Abdulhamit"in Amerikan başkanına hediyesi olan değerli mücevheri yerine ulaştırmaya çalışan Lemi Bey ve Aziz Efendi"nin maceralarının konu edildiği "Yahşi Batı" neden bu kadar küfür barındırıyordu anlamak mümkün değil! Küfrü bu kadar aleni kullanan ve normal göstermeye çalışan bir anlayışı esefle kınıyorum.
Filmin son sahnelerinden anladığımız kadarıyla Yahşi Batı 2 yolda
Kendini tekrar etmekten başka bir şey ifade etmeyen, küfrü mizahın merkezine alan Cem Yılmaz"ı bir kez daha eğlenmeden, garipseyerek ve rastgeldiği için izlemek zorunda kaldım. Yahşi Batı bana göre sezonun sınıfta kalan filmleri içerisinde yerini aldı.
Seviyeli filmler ve seviyeli bir sezon dileğiyle.