Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
‘’Yoktur Gölgesi Türkiye’de’’ SEZAİ KARAKOÇ

Turkuvaz yayınlarından çıkan bu biyografi kitabının yazarı: Akademisyen Sıddık Akbayır.

80. Yaş Armağanı olarak basılmasının da ayrıca anlamı var.

Kitabın sonundaki geniş kaynakça dikkatinizi çekiyor zira bugüne kadar Sezai Karakoç; adeta ""Monna Rosa"" tülleri arkasındaki bir ""uzak ülke"" ya da kurduğu partiler ilgisizlikten kapanmış ""ayrıksı bir çiçek"" algılamasının tam orta yerinde kaldı.

Özel hayatına ait o kadar az şey biliyorduk ki boşlukları hep ""kıssalarla"" doldurduk.

Onu çoğumuz şair kişiliği ile tanıdık şiirlerinden.

Münzevi yaşamına göz atabileceğimiz pencere ve havadanlıklarımız olmadı hiç!

İşte Sıddık Akbayır bu ""Uzak Ülkeye"" düzenlediği edebi ve edepli yazın seyahatinde bu irfan çınarını anlatıyor, tanıtıyor bize.

""Ben ırmakçıyım denizci değilim"" diyen bu eşsiz engin ve mavi deryayı doğduğu günden bugüne taşıyan bir ""Nehir Yolculu"" ile yakınlaştırıyor. Tüllerinden ve tabelalarından arındırıyor.

Kitabı onun 80. Yaşına bir saygı sunuşu olarak ithaf ediyor.

Onu İstanbul"dan bütün İslam Âlemine yayılan gizemli rüzgâr olarak tanımlayan yazar 32 ana gerekçeyle Niçin Sezai Karakoç? Sorusuna cevap vererek başlıyor kitaba.

****

Kimlik ve Hatıralar kısmıyla Sezai Karakoç"un doğumundan günümüze her yaşı için açtığı başlıkları ilk defa okuyacağınız bilgilerle doldurarak ilerliyor yazar.

Bu arada öğreniyoruz ki Karakoç; şiirsever bir babanın oğlu…

Şiirlerindeki; ırmak, gül, tabiat, gökyüzü, güneş, ay sembollerinin doğup büyüdüğü, okuduğu sonrasında bir süre çalıştığı coğrafya ile çok ilgisi var.

Özellikle Diyarbakır. (Sanki ruhumun şehriydi der Diyarbakır için)

Okul hayatı parasız yatılılarda geçer. Daha ilkokulda başlayan doğu klasikleri okumaları üniversite yıllarında batı klasikleri ile devam eder. İlk şiirini bu arada Lise 3. Sınıfta yazar adı ""Sabır"" dır.300 şiir içinden seçilir, birinci olur. Bu şiir onun kaderimi olur bilinmez ama hayatı hep sabrın kıyılarında akar.

Siyasal bilgiler fakültesini kazandığında sınıf arkadaşı Cemal Süreya" dır.Bu arada Büyük Doğu ve Necip Fazıl"la tanışmaları da gerçekleşir.

Bir defasında ""şiir yazma bende bir kaderdir her defasında ondan kaçtım ama o beni hep gelip buldu "" der. Çevresinde sonradan çok ünlü olacak insanlar varken de o sükût suretinde bir derviştir.

Şiirleri yayınlanır Büyük Doğu"da.

Hep ekonomik sıkıntılarla bilge ve mazlum yalnızlığı yaşar bu gölgesini içinde taşıyan adam.

-Aşk anlaşılmadan aşkınlık anlaşılmaz.

-Aşk her daim şıktır.

-Aşk ışıktır değilse dönüşecektir.

Cümlelerini kurarken bir ülkenin, bir ümmetinde medeniyet tasavvurunu kurar büyütür koynunda…

****

""Dünya karşısında titiz bir pervasız olarak"" duran Karakoç Diriliş yayınevi ve dergisi ile fethe çıkar karanlıkları. Vazifeli bir şair olarak Diriliş Uygarlığının sözcülüğünü yapar sonraki yıllar boyunca.

Yazar kitabın sonlarına doğru 7 maddede Sezai Karakoç ile Necip Fazıl Kısakürek kıyaslaması yapar.

Ece Ayhan"ın Karakoç ve Nazım için ""inançlarının çılgınlarıdır"" dediğini aktarıyor yazar.

Ve Sezai Karakoç"tan bir Nazım tanımlaması: "Yabancı bir şairdir Nazım. Yabancı olmanın imtiyaz olduğunu sezenlerden biridir" der.

Bir şiirinde Nedim" nazire yaparak ""Cuma namazına deyu izin alup maderden/Gidelim serv-i revanım yürü Sadabad"e karşılık olarak -sinemaya gidiyorum diye izin al annenden / Cuma namazına gidelim seninle"" demiştir.

Kitabın sonlarında ortaya koyduğu edebi eserlerin ciddi analizleri yapılarak, Türk şiirinin en görkemli imkânsız aşk şiiri olarak anılan Monna Rosa tahlili yapılmış sonra şairin Poetikasıyla ilgili tespitlerle sonlandırılmıştır.

Bizim kuşağın sessiz işçisi Sezai Karakoç;yalın ama sımsıcak anlatılmış.

Nevruza denk gelen günlerde okuduğum bu kitap içimi iliklerime kadar ısıttı.

 

Bu yazı toplam 31317 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber