Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
Erbakan; Çınar’ın Yaprak Dökümü…

Hüzün her zaman kalbinizden değil bazen gözleriniz ve kulaklarınızdan yakalıyor.

İzlerken televizyondan gözlerinize, dinlerken radyodan kulaklarınıza ve oralardan kalbinize akıyor. Akması bir yana her hüzün kalbinizde bir ""anız yangını"" gibi usulca ama her şeyi yakarak başlıyor. Geriye küller kalıyor simsiyah!

 

Yanmış buğday saplarının sarılığından ve birlikte yaşayan börtü-böceğin kahve tonlarından geriye sadece kavrulmuşluk ve simsiyahlık kalıyor. Sonra onlarda küçük rüzgârlarla savruluyor oraya-buraya…

 

Kiraz mevsimindeyiz oysa.

 

Kırmızı yanakları ile insanlığa gülen, gülünce de ""kalbe benzeyen meyvenin"" hasat mevsimindeyiz.

 

Ne alaka demeyin sakın!

 

Saadet Partisinin kongresinden bahsediyorum!

 

Çınar"ın yaprak döktüğü kongreden…

 

Kirazın aynı dala doğduğu gün birlikte tutunduğu ikizinden, ikincisinden koptuğu kongreden…

 

Çınarlar dört mevsim yaprak dökmeyen, uzun ömürlü, gölgesi serin, su kenarını seven, diğer ağaçlarla da kardeşçe yaşayan bu toprakların sahici ve asli ""asil ağacıdırlar.""

 

Köklü, güçlü, asli, kocaman ağaçtır

 

Çınar…  

                                                                               

Ülkemde birçok insan nezdinde bir siyasi liderden çok daha fazla şeydir

Erbakan.

 

O"da bir davanın ""Çınar Önderidir.""

 

Adını kader(i) olarak yaşayan bir adamdır Necmettin Erbakan…

 

Türk siyaset tarihinde tüm zamanların en özgün liderlerindendir.

 

Zannedildiğinin aksine dini siyasallaştırmamış buna hiç teşebbüs etmemiş ama siyaseti dinileştirmiş buna çok çaba sarf etmiştir. Siyaseti ibadet, ibadeti de siyaset gibi görmüş, öyle bilmiş ve öyle yaşamıştır…

 

Sevmeyebilir, eleştirebilirsiniz ama Ondaki mücadele azmini her daim ayakta alkışlamaya da hak vermişsinizdir.

 

Erbakan: yenilmenin, çekilmenin ve teslim olmanın sözlüğünden kazındığı adamdır…

 

***

Saadet Partisinin ""yeni genel başkanından çok yeni umudu olan""

 

Numan Kurtulmuş bir yol kazasından çok yola döşenmiş mayının patlatılmasından ufak-tefek sıyrıklarla kurtuldu.

 

Elli yıllık siyasi ömrüne 5 parti sığdıran bu koca çınar son kongrede maalesef GİK listesine 5 isim yazdıramadı.

 

Hüzünlü olan yazılmasını istediği isimlerdi…

 

Çınar"ın yaprakları böyle döküldü…

 

Hüzünlü olan bu isimleri listeye sokmak için kullandı(rıldı)ğı yöntemdi…

 

Kiraz"ın kardeşinden ayrıldığı an bu andı…

 

Onca hizmet, onca gayret, onca dua…

 

Aslında her şey baki olanın lider değil dava olduğu şuurunun kaybedilmesi ile başladı.

 

Ve liderin yanılmaz, eleştirilemez olduğu duygusunun kalpleri işgal etmesi ile.

Birde her ne iyi, güzel, faydalı sadır olursa ancak bizden olur tesellisinin yayılması ile.

 

İlaveten kendisinin kötüsünü alkışlayan, dışındakinin de iyisini de dışlayan algının yaygınlaşması ile…

 

Böyle döküldü milyonlarca yaprak…

 

Kirazlar tek tek tekleşti saplarında.

 

O salonda olmamalı idi Sayın Erbakan.

 

Severek katletme oyununda rol almamalıydı.

 

Nefes almak, hata yapmak için bırakmalı idi Sayın Kurtulmuş"u.

 

Dervişliğin ""kisvesine"" değil ""kimliğine"" bürünmeli idi onca tecrübe.

Kürsüye yürüyen otuz yıllık ""özel kalem müdürü"" olmamalı idi.

Akla ""bir evden bir kurban yeter "" diyen hazreti Ömer gelmeli idi.

 

***

Bu satırların yazarı ""ruh heykeltıraşları"" arasında sayar Necmettin Erbakan"ı.

 

Bundan gurur duyar, duymaya da devam edecek.

Ama bilecek ki!

 

Hatasız, günahsız, eleştirilemez, yanılmaz insan yoktur.

 

Bu vasıflara sadece ""nebiler"" sahiptirler, liderler değil.

 

Necmettin Erbakan insanlık! yapmıştır!

 

İnsan Erbakan hata yapmıştır hatayı da bugün ve ilk defa yapmamıştır.

 

Bu hata bize yeniden unuttuklarımızı hatırlatmıştır.

 

Gazetelerin ve internetlerin ""Numan kurtuldu"" geyiklerine benden prim yok.

 

Ama bu göz ""kirazların hasat mevsiminde Çınar"ın yaprak döktüğünü de"" gördü ya.

 

Siz hırs deyin, dünya sevgisi deyin, hükmetme duygusu deyin…

Fakat sevdiklerinizi severek, sevginizle boğarak öldürmeyin.

Ve bir daha asla,

Kırmızı, kalpli, gülümseyen, tek kalmış kirazlarıma ilişmeyin.

Çınar'a dua…

Kiraz"a merhaba!

 

Bu yazı toplam 20364 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Mehmet Adıgüzel / 16 Temmuz 2010 Cuma 12:16
yazıyı yakaladığınız yer tam da bam teli. Bu kadar güzel yorum yapabildiğiniz için bu yazınız okunmakla keyif verdi ruhuma
100 %
Beğendim
Beğenmedim
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber