Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Serdar AYDIN
Serdar AYDIN
EYLÜL…ANNELERE VEDA...!

Aziz dostum Seyhan Belediyesi Basın Danışmanı Aytekin Gezici"nin ve Değerli Ağabeyim Tedaş Bölge Bölge Müdürü Mahmut Dalkır"ın annelerini eşzamanlı toprağa vermişken İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın"ın annesinin vefat haberini okudum gazetelerde. Eylül adeta ""Ey Ecel"" olup annelerin beyaz başörtülerini başlarından tabutlarına savurmuştu.

Adana"da adettendir tabut üzerine ""Kelime-i Tevhid ve Her nefis Ölümü Tadacaktır"" ayet-i celilesi yazılı bir örtü sarmak. Birde merhume"nin beyaz başörtüsünü tabutun baş kısmına koymak…

Eylül analarımızla aramıza girdi.

Eylül yapraklardan ve topraktan önce evlatların yüzlerine kondurdu solgun sarılıkları…

Eylül hüzün sağanaklarını analarımızın ak saçlarından berrak alınlarına akıttı vakitsiz, çok erken, hep erken…

Eylül kucağında ""yetimlik"" yitimlerle geldi Adana"ya…

Van Gogh sarısını hiç duymamış anaların, ""Âdem rengi"" toprağın bağrına evlatlarınca yatırıldığı üzerlerine ""Murt ve Okaliptüs"" dallarının uzatıldığı Ay oldu.

Biri Okaliptüs kokulu bir toprak köşkün bağrında ""sahibi"" ile baş başa kaldı…

Diğeri…

*****

Analık ışığımız dünden daha az.

Analar ki hayatın asıl güneşleridir.

Güneş"se analık şefkatinden yaratılmış olsa gerektir yoksa bu kadar sıcak bu kadar sarı bu kadar çok kuşatıcı bu kadar çok yaşatıcı ola bilemezdi ki…

Ananın ölümü anın ölümüdür. Yani hayatın. Yani akışın. Yani oluşun.

Eğer analarımız sütlerinden kestikleri gibi; ilgilerinden, sevgilerinden ve dualarından kesseler bizi vallahi yeryüzünde bir tek Âdemoğlu gezemezdi…

Analar ışığımızdır. Analar aşığımızdır. Sebepsiz-Nedensiz-Bitimsiz…

Muadili olmayan tek şeydir ana sevgisi.

Ana olmadan anlamda olmaz âlemde.

Kim bilir? Belki Cennet bile gıpta ediyor olabilir dünyaya; analık bende değil orada meskûn diye.

Dünya ""mihnet"" yurdudur derler. Doğrudur. Ama aynı zamanda ""evlat"" yurdudur.

****

Her ana rahmine düştüğü ilk gün ""sürgün"" edilir evladının kalbine.

Bütünün parçaya, gövdenin meyveye sürgünü…

Başka yerde, başka şeyde duyulası görülesi değildir.

Ölünceye dek sevmek sadece annelere bahşedilmiş bir şeydir.

Doğurduğu için ölmek ""hüzün"" değil ""düğün"" gibidir anne kalplerine…

Allah (cc) rahimiyetinden koymuştur narin nazende anne bedenlerinin içine.

Yaratılışına ayna kılmıştır anneleri yaratan. Sırlı. Sabırlı…

Eylül ""Lal Şarkılarla"" kalplerimize dokundu.

Eylül; "ölümsüz sevginin" yurdu olan anaların da ölümlü olduğunu müjdeledi…

Eylül; ölümle, hüzünle, okaliptüs kokusuyla geldi.

Annelere veda en güzel Eylül"de mi edilirdi?

Kopuşun, ayrılışın, vedanın, elvedanın adı-ayı:Eylül..!

Eylül dilimizi ""lal"" eyledi.

Eylül katığımızı ""melal"" eyledi…

Not: Bu yazıyı Aytekin GEZİCİ dostuma ithaf ediyorum.

 

 

 

Bu yazı toplam 29667 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber