Sanırım 2008 yılıydı. Bölge Müdürü olarak görev yaparken Sanayi Bakanlığından üst düzey bir yetkili ,Adana'ya bir uzman grubu göndereceklerini ve bizim yardımcı olmamızı istedi.

 

Gelen uzmanlar o zamanki adıyla MPM Genel Müdürlüğü ekibiydi.Açık adıyla milli prodüktivite müdürlüğü elemanlarıydı.Karşıladık, bölge müdürlüğümüzce uygun yer,araç tahsis ettik ve sorduk doğal olarak.

 

 Ne için geldiniz ? Nasıl yardımcı olabiliriz ?

 

Turkiye'de verimliliği en çok düşen il Adana çıkmış, bunun sebepleri, çözüm yolları ne olabilir konulu bir araştırma çalışması olduğunu anlattılar.

 

Adana'daki iş dünyasının temsilcisi olan STK'lar,iş adamları,sanayiciler,bir kısım gazeteciler,üniversite mensuplarıyla 10 gün süren yoğun görüşme-anket-soruşturma yürütüldü. Çözüm önerileri soruldu.10 günün sonunda kalın bir dosya ile Ankara ya geri döndüler. 

 

Çalışmanın sonucunu çok merak ediyordum .Ankara'da bütün bu çalışmaları değerlendirip, rapor hazırlayıp ilgili üst kurumlara bildireceklerini, ondan sonra bana da gönderebileceklerini söyleyerek ayrıldık.

 

Yaklaşık bir ay sonra gelen değerlendirme raporunda ,Adana'nın verimliliğinin çok düşük olmasındaki en önemli maddenin "Yerel, ulusal siyasal temsilcilerle ,STK temsilcilerini seçerken gerekli önemin verilmediği ve pismanlıkların had safhada oldugu" gerçeğiyle karşılaşmam beni fazla da şaşırtmamıştı.

Gerçekten de Adana'lı önce seçiyor sonra da bol bol serzenişte bulunup "elimiz kırılaydı da bunu bir daha seçmeseydik" diyordu.

 

Her seferinde aynı hatalar tekrar ediliyor.Özensiz,basit algı oyunlarına kanılarak hata üzerine hata yapılıyordu .Bunda sürekli alınan göç,eğitim düzeyinin düşüklüğü,bir takım mensubiyetler,hemşehrilik,

mezhep,ufak tefek çıkarlar önemli katkı sağlıyordu.

 

Özetle neredeyse demokrasi tarihimiz boyunca bir tane "efsane başkanımız" ,

" muhteşem siyasetcilerimiz " veya  gönüllerde taht kuran STK temsilcimiz pek olmadı.

Buna ; uzun yıllar boyunca alınan niteliksiz göç, tarım ve sanayinin gerilemesi, deprem riski,belli büyüklüğe gelen ailelerin büyük kentlere göçü eklenince...

 

Turkiye'nin en fazla verimliliği düşen kenti ADANA sonucu kötü kader veya tesadüf  olmuyordu. 

Bu arada verimliliği en çok yükselen kenti merak ediyorsanız söyleyeyim. Yerel yönetim başarısıyla, sanayisi ve dinamik siyasi temsilcileriyle Eskişehir lider konumdaydı. 

 

Adana'ya gelmesi kararlaştırılan doğalgaza, Bursa milletvekilleri ve STK larıyla yaptıkları lobiyle 40 yıl önce kavuşan Eskişehir,hızlı tren ,üniversiteleri ve efsane başkanlarıyla bu durumu hakketmişlerdi.

Sanayinin kurucu kentlerinden Adana ,dogalgaz'a 2005 yılında güç bela kavuşabilmişti.

Hiç bir şey tesadüf değil. Siz kendinize ve kentinize ne kadar önem verirseniz , parti farkı gözetmeden söylüyorum

 

 " iktidarlar size o kadar önem verir ."