Toplumun Evrensel Değerlerle Alakâsı
Toplumu ilgilendiren sadece ekonomi ve siyaset midir?
Toplumun evrensel değerleri tanıması, yaşaması en doğal hakkıdır. Çağımızda, bu değerlere ulaşabilme becerisi ve seviyesi, hükümetlerin, STK'ların, genel olarak yerel ve genel olarak tüm güç sahiplerinin başarı seviyesini belirliyor aslında.
Hatta toplumun aşağıda detaylarını yazacağım değerlere ulaşmasını engellemek, azaltmak, medeniyet/insanlık anlamında hak ihlalidir.
Değerler denince sadece din, milliyet, coğrafyayı öne sürmek, bunlar üzerinden siyaset yapmak inandırıcı olmaktan hızla uzaklaşıyor.
İçinde yaşadığımız çağda inançlar şekillenmiş farklı din ve mezheplere ilave olarak, deizm, ateizm, uzay, metaverse, yaratılışa meydan okurcasına cinsiyet belirleme özgürlüğü gündemleri işgal etmeye başlamıştır.
Kültür seviyesi kısıtlı, bilgi ve habere ulaşma olanakları sınırlı olan halkımız, her türlü olumsuz koşullara rağmen sosyal medyanın da etkisiyle bilinçlenmekte,
Öğrenmekte ve birçok konuyu tartışabilmektedir. Sloganlar, şablonlar, ideolojiler ve inançlar tercih belirlemede eski etkinliklerini kaybetmektedir.
Bizim toplumumuz da artık gelişmiş toplumlar gibi evrensel değerleri öncelemekte, karar için ön sıralara taşımaktalar.
Gün geçtikçe ülkemizde belirleyici olan toplumsal değerlere baktığımızda üç kavram başı çekmektedir.
1-ADALET
2-ÖZGÜRLÜKLER
3-LİYAKAT
Bu üç kavram liderliği bırakmasa da hemen ardından;
İnsan hakları,
Ahlak,
Çevre duyarlılığı,
Sokak hayvanları başta olmak üzere avcılık, orman, su kaynakları duyarlılığı,
Sevgi,
Saygı,
Hoşgörü,
Eşitlik,
Adil paylaşım,
Nitelikli eğitim,
Kardeşlik,
Dayanışma,
Çalışkanlık,
Verimlilik ve gelişim,
Misafirperverlik,
Şefkat,
Kültürel mirasa saygı ve önemseme,
Dezavantajlı gruplara destek,
Kadınların güçlenmesi ve temsiliyetinin artması,
Siyasetin maddi avantajla değil halkı refahını arttırıcı hizmetlerle anılması,
Toplumun mutluluğunun attırılması...
İnsanımızın asıl gündemini oluşturuyor.
Siyaset kurumunun ana görevi, halkın sıkıntı ve beklentilerini yakından takip etmek ve değişen sorunlara değişen,yeni çözümler bulabilmektir.
Yeni bilgilenme kaynakları, eğitim ve zenginlik düzeyinin artması, teknolojinin ulaştığı seviye artık eski usullerle bakmanın doğru bir yöntem olmadığını açıkça ortaya koymuştur.2023 yılında yapılacak seçimlerde ilk kez oy kullanacak Z kuşağının beklentileri hafife alınamayacak kadar önemli sonuçlara yol açabilir.
Son olarak son günlerde sanki bize yabancıymış gibi Japon atasözü paylaşmaya başladık.
Sözlerimi onlardan biriyle bitireyim:
*Senin değilse alma
*Doğru değilse yapma
*Gerçek değilse söyleme
*Bilmiyorsan sus.