3 yıl kadar önceydi .Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği başkanlığından aradılar. Benim Adana'nın sorunları ile ilgili görüşlerime başvurdular. 3 bakanla birlikte Rıfat Hisarcıklıoğlu'da Adana'ya gelip Adana sorunlarını yerinde tespit edip çözüm arayacaklarmış. Beni arayan danışmana özellikle şunu söyledim; Adanalı sorunlarını anlatmayı beceremez! Bırakın sorunlarını anlatmayı, yaptıkları rutin işleri bile abartılı bir şekilde anlatmayı marifet sanır. Kentteki en iyi birkaç tesisi gezdirerek, gelen konukların hayran olmalarını hedefler. Hal böyle olunca; bakanlar, genel müdürler, STK başkanları, her şeyin yolunda olduğunu düşünerek Menderes Bulvarı'nda, yedikleri abartılı metrelik Kebap sonrasında danışmanlara ve korumalara verilen yöresel hediyelerle birlikte Ankara'nın yolunu tutarlar ve raporlarında, görüşlerinde, eylemlerinde Adana için " hiçbir şeye ihtiyaçları yok" notunu düşerler. Ondan sonra da Adana'lı söylenip durur; Bizim Karataş-Mersin sahil yolu ne oldu? Bizim Havaalanı ne oldu?Bizim stad ne zaman bitecek? Sarıçam'ın altyapısı ne zaman başlayacak? yılan hikayesine dönen metro ne zaman üniversiteye uzanacak?

Söylenir de söylenir!

Keşke şunu bilselerdi, söylenenler değil, söyleyenler kazanıyor!

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun danışmanına, havaalanına indikten sonra,kapıdan çıkarken sola değil sağa dönmelerini önerdim. Meydan, Ova, Uçak, Dağlıoğlu, Hürriyet, Anadolu, 19 Mayıs mahallelerini gezmelerini salık verdim. Ancak bu şekilde Adana'yı "gerçekten" anlayabilirlerdi .Sizce bunu yapmış olabilirler mi ? Bence yapmadılar. şaşalı karşılama ile VIP önünde uzayan araçlar, 5 Yıldızlı otellerde parlak sunumlar, Kent'in en gelişmiş 2 fabrikasının gezilmesi, dilberler sekisi ve Adnan Menderes'te tur atıldıktan sonra, abartılı bir Kebap seramonisi yapılır. Öğleden sonra, il bürokratları ve STK başkanlarının gurur dolu sunumları ve akşam dönüş yolunda gayet tatmin olmuş, görevini yapmış üst bürokrat ve politikacıların vicdan huzuru ile Ankara'ya dönüşü.

Evet, Adana'nın ihtiyaçları yine kaldı başka bir bahara!

Eğri oturup doğru konuşalım, ağlamayana meme yok! Sorunlarını verileriyle ortaya koymadan, ağa tarzıyla övünmeler ve güçsüz temsiller, bu kentin çevredeki kentlerin gelişimlerini sadece üzülerek izletti bize. Çok değil, kısa bir süre önce üretim ve ihracatı bizim üçte birimiz olan Gaziantep, şimdi ihracatta bizi dörde katladı neredeyse! Kebapla, festivâlle, adliye vakaları ve çoğu geçmişte kalan meşhur artistlerle övünmeyi bırakıp, artık önümüze bakmanın zamanı gelmedi mi Adanalı?

Bize gerekli olan; Tarım ve sanayi teşvikleri, yatırımı teşvik eden küçük-büyük sanayi bölgeleri, tarıma dayalı OSB'ler, açılacak sahil yolları ve tesisler ile turizm, kent trafiğini rahatlatacak yeni bulvarlar...Yeni valimize hoşgeldin diyorum .İnşaallah gecikmeden bu sorunlara vakıf olur ve hepsi için çaba gösterir.Kendisitle yapılan telefon röportajından anladığım kadarıyla şehrimize gelmeden, iyice araştırmış.Bu iyi bir başlangıç,sıra icraatta..Çok şey mi istiyorum?