Zulüm iktisatın tanımıyla başlıyor.

Ahlaksız kapitalizmin, tüketme çılgınlığını teşvik eden iktisat tanımı...

 

"Sınırsız ihtiyaçların, sınırlı kaynaklarla karşılanması..."

 

Ne demek "sınırsız ihtiyaç " 

Bir insanın ihtiyaçları sınırsız olabilir mi ?

Ne kadar az ihtiyaç hissedersen o kadar mutlusun ,o kadar özgürsün.

 

Genellikle zayıf karakterli, bulunduğu konumdan bir üst basamağa çıkmak için çırpınan, muhteris insanların en kolay düştüğü tuzak bu.

 

Kredi kullanma,borç alma,haksızca mal edinme arzusu,yolsuzluklar,rüşvet ....

Böyle uzayıp giden bir döngüde mal/eşya çoğalırken ,ahlak ,huzur, güven,

merhamet azalıyor,dostluklar azalıyor, ilişkiler dejenere oluyor.Tüm kötülükler bu süreçte ortaya çıkabiliyor.

 

Bu süreçte bol miktarda din ve vatan sömürüsü yapılması sıradan bir olay halini alıyor .Özellikle halkı az eğitimli, islam coğrafyasında.Böylesi  halkı aldatan muhterislerin peşinden yuzbinlerce insan  gidiyor.

 

Islam coğrafyasının en gelişmiş ülkesi olan Türkiye'de son 20 yılda yaşanan; 

Banker faciaları,yapı kooperatitifleri,

islami denilen holdingler,ciftlikbank,

Jetpa ,faizsiz ev alma kurumları ,POS tefeciligi ,kuyumculara kâr karşılığı altın emanetleri , Ponzi sistemine dayanan network  ve en son da kripto para aldatmacaları.Bunlarin hepsi halkı müslüman olan bizim ülkemizde gerçekleşti.Milyarlarca dolarlık soygunlar yaşandı gözlerimizin önünde.Ne dış güçler ve de düşmanlar yaptı bu büyük ihanetleri.Hepsi öz be öz bu ülkenin kifayetsiz muhterisleri.

 

Oysa her insanın içinde;şükreden, sabreden,çalışkan,tembel,faydalı,

zararlı,sevecen,İtici,güzel,çirkin ,cömert,cimri,yardımsever,duyarsız,merhametli,

zalim,çevreye duyarlı,yetişkin,çocuk ...sıfatlardan vardır.

Hangisini beslerseniz o büyür.Olumsuz taraflarımızı besleyip büyütmekten yorulmadık mı ?

 

Ne mutlu sonunda kesin kes ölüm  olan bu yaşamın farkında olabilenlere,

yetinenlere, şükredenlere ,sabredenlere.

 

Sövmekten,aşağılamaktan büyük zevk aldığımız batı medeniyetinden, bu medeniyetin siyasetçisinden,

halkından,bilim insanlarından alacağımız dersler yok muydu ?

 

Endüstri  disiplini,üretim yeteneği,

markalaşma,kaliteli eğitim,adil bölüşüm,

güvenilir hukuk, kazandıran ve sağlıklı tarım uygulamaları,doğru ve insana dokunan yatırımlar,zenginliğin halka yayılması...

 

Haydi dinden bahsetmeyelim de .Batının Iş etiklerini,çevre bilincini,insan haklarına olan duyarlılıklarını, yasalara ,bilime saygılarını ve çalışkanlıklarını görmeyelim mi ?

 

Batının;  elbette karanlık, sömürgeci,yanlış yanları var ancak biz örnek olarak iyiyi alsak olmaz mı ? 

 

Düzelmek,daha mutlu ve huzurlu bir toplum olmak çok zor degil.Bir kaç güçlü yönetenin verecegi adil bölüşüm, üretim odaklı büyüme, nitelikli egitim ve demokrasi uygulamalarının çok kısa zamanda işe yarayacağını düşünüyorum.

 

Yanlışların önlenmesinde;  ailelere ,eşlere,çocuklara da büyük sorumluluk düşüyor. Ne olur zorlamayın bütçelerinizi, eşinizi ,babanızı. Geliri sınırlıyken , sınırsız isteklerde bulunmayın.

 

Son söz Kuran'dan:

 

" Sakın zulme meyletmeyin ,sonra size ateş dokunur. " 

 

Zulüm: Hakkın olmayanı isteme,hırs,

adaletsizlik, hakkına razı gelmeme ,başkalarına üzüntü verme,

israf ve her türlü sükretmeme ile ortaya çıkan -aslında Allah'a isyan - halidir.

 

Güzelim kolay hayatı ,boş hayaller uğruna ,geçiçi dünyanın ucuz hırsları için, insanlara zorlastıranların hesabının oldukça çetin geçeceğini adım gibi biliyorum.