Tarımsal üretimi dünya capında dev şirketler ele geçiriyor.Bugün dünyada 570 milyon çiftçi var bunun %90 ı aile tipi çiftçilik yapıyorlar.Toprağı ekmeyi,sürmeyi,gübrelemeyi,hasat etmeyi,budamayı,ürünü paketlemeyi ve satmayı biliyorlar.Ya diğer %10 luk Dev gıda firmaları ne yapıyor ? Endüstriyel tarım adı altında çiftçiliği ele geçirmeye çalışıyorlar.GDO lu tohumlar,kimyasal gübreler ve hormonlar marifetiyle daha çok ürün alabiliyorlar.Sözleşmeli tarım denerek, modern çiftlikler denerek cazip gösterilmeye çalışılan bu işin sonu büyük felaket olacak.Insanımıza toprağı unutturuyorlar.Şehirlerdeki nüfus yığılması %92 lere ulaştı.Toprağı işlemeyi,ekmeyi,sürmeyi,çapalamayı,doğal gübreyi unutturuyorlar sessiz ve derinden.Toprakla ilişkimiz apartmanımızın otoparkındaki birkaç metrekareden ve yollardaki refüjlerdeki  daracık alanlardan ibaret kaldı.

 

 

BU BÜYÜK TEHLİKEYİ GÖRÜN

 

 

Toprakla bağınızı kesmeyin.Azıcık bile olsa toprağımız olsun,onu ekmeyi ,bakmayı,sulamayı unutmayın.Toprakla bağı kesilen çocukların zeka düzeyi azalıyor! IQ 'ları düşüyor.

Okulların bahçelerini büyütmeliyiz.Çocuklarımıza toprağı nasıl ekeceğimiz öğretilmeli , uygulamalarla bizzat öğretmeliyiz.

 

 

Karpuz,domates,çilek..nasıl ekilir,nasıl sulanır,neler yapılır uygulayarak öğretmeliyiz.Toprağımızı korumalı, değer vermeliyiz.Toprak analizi nedir, toprağın hangi gübreye ihtiyacı var,ideal ekim,dikim, sulama,bakım ne zaman, nasıl yapılır ? Bunlar bizim günlük gündemlerimizden düşmemeli.  Toprağımıza gözumuz gibi bakmalıyız,  özellikle yabancılara satmamalıyız.

 

 

DÜNYAMIZ RESETLENİYOR

 

 

Içerisinde yaşadığımız corona virüsü süreci , dünyanın yeni ve maalesef kötü niyetli bir dönüşümün başlangıcında olduğunun işaretlerini taşıyor.Adeta dünya resetleniyor.Bu hastalığın kolayca yayılmasının ana sebebi bağışıklık sistemimizin zayıflatılmış olması,gıdalarımızın sağlıksız olması,doğallıktan uzak,endüstriyel içerikli olması,raf ömrünün uzatılması amaçlı kimyasallarla doldurulması sayılabilir.İnsanlığı yanlış besinlerle bağışıklık açısından  zayıflatıp bu günlere hazırladıkları açıkça ortaya çıktı.

 

 

NE YAPMALI ?

 

 

Bundan sonraki süreçte kendimizi,ailemizi,mahallelerimizi,kentimizi  korumalıyız.Toprakla olan bağımız güçlendirilmeli,balkonumuzda dahi olsa mutlaka üretmeyi öğrenmeliyiz.Kent planlamaları,oyun alanları,okullar yeniden yapılandırılmalı.Insanımız tarım konusunda ciddi anlamda eğitilmelidir.

 

 

KÖY ENSTİTÜSÜ MODELİ 

 

 

Gerekirse eğitimde;  Köy Enstitüsü modeli yeniden gözden geçirilerek, yeni inovatif bir eğitim sistemi model olarak uygulamaya konulmalıdır.Köyden kente değil,kentten köylere göç teşvik edilmeli ,toprakla bağı kesilen toplumumuz yeniden güçlü bir şekilde toprağıyla buluşturulmalıdır.

 

Unutulmamalıdır ki yeni dünya düzeninde ;milli bir savunma sanayi , yeterli sağlık tesisleri ve ilaç sanayii ne kadar önemli ise , kendine yeten tarım ve hayvancılığı yapabilmekte o kadar önemli olacaktır.

 

 

Artık bağımsızlık üretimle paralel giden bir kavram haline geldi.