ADANA VE TÜRKIYE'YE PAMUK DARBESİ
Basta Adana olmak üzere, tüm Çukurova çevresinde, pamuk ekimi ve sanayisi bölgenin kaderini etkileyen en önemli sektördür.Ancak son yıllarda pamuk politikasında yaşanan yanlışlarla tehlike çanları çalmaya başlamış,gerek çiftçi tarafında gerekse de sanayi tarafında feryatlar yükselmeye başlamıştır.
Konuyu etraflıca araştırdığımızda karşımıza neler çıkıyor?
Dünyada en fazla tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihraç eden ülkelerin başında geliyoruz.Bu sektörde 1.5 milyon kişi çalışıyor ve 27 milyar Dolarlık ihracat gerçekleşiyoruz.
Bu ne demek ?
Turkiye'deki istihdamın %6 sı bu sektörde.Kadın istihdamında %40 lik bir seviye yakalanmış.Tüm sanayi üretiminin %25 i tekstil ile ilgili.Cari açığı en fazla kapatan,cari fazlası olan ,neredeyse tamamı yerli ve milli bir sektör.
Bu altın sektörün en önemli hammaddesi PAMUK...
İşin en güzeli de ülkemiz pamuk üretimi için çok uygun.Ancak bu önemli üstün tarafımızı geliştirmek yerine berbat etmeyi,bozmayı, ithalata mahkum ederek zayıflatmayı seçiyoruz. Gerekçe de bütçe kısıtlamaları. Bütçeye en önemli katkıyı yapan sektöre darbe üzerine darbe indiriliyor.
Türkiye'nin yıllık lif pamuk ihtiyacı 1.600.000 ton.Bunu üretebilmemiz mümkün. Ancak uygulanan teşvikler,bir türlü değişmeyen primler,çiftçinin girdilerinin her yıl dövize bağlı yükselmesi, uygulanan fiyat politikası ve ithalat... her geçen gün çiftçiyi pamuk ekiminden uzaklaştırıyor.
Bundan 3 yıl önce pamukçular hedef koydu, lif pamuk üretimi 1 milyon tona çıkarılacaktı. Üreticinin koyduğu hedef, yanlış politikalar, verilmeyen destekler nedeniyle gerçekleşmedi. Üretici büyük hayal kırıklığına uğradı. Üretimi azaltmak zorunda kaldı.
Geçen sene 818 bin 511 ton olan lif pamuk üretimi bu yıl yüzde 40 oranında düşüşle 626 bin ton civarında olması bekleniyor.
İthalat ise 1 milyon ton sınırına dayandı. Yani üretim için hedeflenen 1 milyon ton, ithalatta yakalanmış oldu. Üretim yüzde 40 azaldı, ithalat yüzde 40 arttı.
Karar alıcılar; Çukurova, Ege, Güneydoğu Anadolu, Antalya,Antakya’daki pamuk çiftçisine gereken destek primini vererek üretimi artırmak yerine, Amerika, Yunanistan, Brezilya, Azerbaycan, Tacikistan, Meksika, Sudan, Kazakistan, Arjantin, Türkmenistan, Avustralya, Hindistan, Özbekistan, Uganda, Benin, Burkina Faso,Tanzanya,Togo, İsrail, Güney Afrika, Kamerun ve daha bir çok ülkenin pamuk çiftçisine destek olarak ithalatı patlattı.
İç savaşın sürdüğü Suriye’den, tarım arazisi kiralayıp üretim yapacağımız Sudan’dan bile pamuk ithal etmişiz.
Oysa yapılacak şey çok basit. 3 yıldır değişmeyen primi yükseltmek...
İthalatı değil üretimi tercih etmek.
Destek verilirse Türk çiftçisi bırakın ithalatı,ihraç ettirecek seviyelerde pamuk üretebilir.
Üretimi biz yaparsak ;
Çigitten bitkisel yağ ,küspesinden yem yapar farklı sanayi sektörlerini de desteklemiş oluruz.Böylelikle hem sanayide hem de tarımda istihdam oranı ve üretim artar.
Adana'nın kaderi, Türkiye'nin kaderi doğru kararlarla,doğru teşvik ve desteklerle değişebilir.