KALKINACAĞIZ DİYE FITRATI BOZMAYALIM
Benim arkadaşım Muhammed AS bana; "Ne kadar acı da olsa hakkı söylememi ve kimsenin kınamasından korkmamamı",söylemişti.[Ebuzer (Ra)]
Muhterem okuyucu ,zaman zaman yaptığımız eleştiriler, proje teklifleri sadece ve sadece daha mutlu bir milletimiz ve daha güçlü bir ülkemiz için yapılmaktadır.Eleştiri ve itiraz; umudunu kesmemiş insanların gücünün yetebileceği bir yöntemdir.
Şimdi konumuza geçelim.Ülkemizde
40 milyon dönüm tarım arazisi artık ekilmiyor !
Bu kimseyi rahatsız etmiyor mu ?
Çiftçi üretmeyi bırakıp şehre göçüyor ve niteliksiz işlerde yok olup gidiyor.Kentlerde yaşayanların oranı çoktan %90 ları aştı.Aslında biz bunu AB hedeflerini tutturabilmek için yaptık ancak tarımsal üretime darbe vurduk sonuç itibariyle.
Unutulmamalı!
Et,tereyağı,bugday,arpa,susam,sarımsak,mercimek,mısır,ayçiçekyağı vb Ithal ederek milleti besleyemezsiniz ?
Maalesef şehirlerin yakın çevresinde olan köylerde (Aslında mahalle demek gerekiyor yeni coğrafi yapıda) üretmek yerine market alışverişi hakim.Ekmek,yoğurt,et,yağ,sebze meyve için köylümüz kendisi üretmek yerine süpermarketleri tercih ediyor.
Özal ile baslayan ve AK Parti hükümetleri ile devam edegelen serbest piyasa ve liberal ekonomi uygulamaları ile insanlardaki tarımsal üretim ruhu maalesef zayıfladı.
Yıllarca "israf" ve " tüketim" kavramını acımasızca eleştirenler ülkeyi "israfa" ve "tüketim toplumu olmaya " alıştırdılar.
Uzunca bir süredir yaşadığımız kuraklıktan sonra gelen yağmurlar bizi aldatmasın.Tarımsal üretim kötü etkilenecek gibi görünüyor.Biz yine de suyu tasarruflu kullanalım,becerebiliyorsak yağmur sularını toplayalım.
İSRAF bu ülkenin BEKA meselesi haline geldi. Atamalardaki liyakatsizliğin ne kadar büyük bir zaman ve kaynak israf oldugunu keşke görebilselerdi.
Birçok dev zannedilen eserlerin bu milletin geleceğinden neler kopardığını keşke bilebilselerdi !
Neyse konumuza ve önerilerimize dönelim.
Yeni Tarım reformu şart...
Tersine göç ile modern tarımsal üretim planlanıp teşvik edilmeli. Tarımsal Üretim artışı ile önrmli bir istihdam sağlanabilir. Artık ülkede bölümce bulunan Ziraat fakültelerinin çiftçimizle çok daha yakından ilgilenmesi ve dünya ile yarışan Türk çiftçisini sahneye sürmesinin zamanı gelmedi mi ?
YALNIZ AŞI YETMEZ
Koronavirüslere karşı alınan tedbirlerin aynı şiddette; aşırı işlenmiş gıdalara karşı olarakta hayata geçirilmesi gerekmiyor mu ?
-Nişasta bazlı şeker,
-Genetiği ile oynanmış yiyecekler,
-Bir türlü kullanımının sonu gelmeyen şeker,tansiyon ilaçları,
-Ne idüğü belirsiz vitamin ilaçları,
-Nesli kesilmis tohumlar,
-Çiftçimizi yepyeni böceklerle tanıştıran gübre ve tarımsal ilaçlar,
-Raf ömrü uzasın diye kanserojen kimyasal ihtiva eden endüstriyel yağ ve diğer besinler...
Birgün bunlarında, özelde çocuklara genelde tüm insanlarımıza verdiği zararlar araştırımayacak mı?
Obezite, diyabet, kalp krizi, felç, kanser, astım, alerji, Alzheimer, depresyon gibi kronik hastalıkların aşısı,ilacı nedir ? Hazır ilaçları ithal etmek yerine , “atalarımızın” geleneksel, doğal yiyecek ve içeceklerinden ilham alarak bizler üretemezmiyiz ?
Çin ,halkının protein ve karbonhidrat ihtiyacı için Afrika'daki tarıma uygun arazileri bir bir toplayıp ekerken, hayvancılık uygulamaları yaparken şimdi de Brezilya'da Amazon ormanlarının önemli bir kısmını kesip tarım alanına dönüştürüyor.
Bizim de dünyaya vereceğimiz şaşırtıcı tarımsal bir inovasyon uygulamamız olmayacak mı?
Kalkınacağız diye Allah'ın yarattığı fıtratı bozmayalım.Ithalat,sahte şeker,katkılar,raf ömrü uzatıcılar ,tavuk görünümlü piliçler,görünümü güzel tadı bozuk meyveler bambaşka bir insan inşa ediyor.
Görünen o ki gelecek yıllar biyolojik savaşlara gebe. İnsanların geleceğini “biyoteknoloji şirketleri” belirleyecek. Bu şirketler insan, hayvan ve bitki üzerinde biyolojik ve kimyasal çalışmalar yapıyor. Tarım, insan ve hayvan üzerinde yaptıkları çalışmalar tüyler ürpertici. Bütün bunları Rabbimiz bize , Bakara suresi 205 inci ayette şöyle haber verip uyarıyor :
“Onlar(şeytani akıl)iş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez.”
Allah bizlere şuur ve feraset nasip eylesin. Bozguncularada fırsat vermesin.