Çok Okunanlar
Karakter boyutu :  18 Punto16 Punto14 Punto12 Punto
Vedat KAHYALAR
Vedat KAHYALAR
AŞKIN ŞEHİDİ

Bugün okuyup bitirdiğim ''AŞKIN ŞEHİDİ''ADLI Hz.Hüseyin'in son 99 gününü anlatan,bu alanda ilk kez yazılmış bir roman.Yazarı Ahmet Turgut sünni ekolden gelen bir sanatçı.Kitabı ben mi bitirdim kitap mı beni bitirdi anlayamadım.Hz Peygamberin bize bıraktığı aziz emanetlere ümmetin nasıl davrandığını utanarak,kahrolarak ve bütün bunları gizledikleri içinde tarihçilerede kızgınlık duyarak gözyaşlarıyla okudum.Peygamberimizin ümmetine emanet olarak bıraktığı 12 imamından onbirini gözünü kırpmadan öldürenler ne yahudiler,ne hristiyanlar ne de müşrikler...Nefislerinin elinde oyuncak olmuş,dünyaya kul olmuş gözünü makam ve para hırsı kaplamış dünyaperest,ırkçı müslümanlar.Maalesaef bu insanların islama ve aziz peygamberine yaptıkları kötülüğü kafirler bile yapamamıştır.Bu günkü mezhep çatışmalarının asıl kaynağı bu ırkçı,yüreği kinle dolu, paranın ve makamın kulluğunu Alahın kulluğuna üstün tutmuş kişilerdir.

Aşağıda Ahmet Turgut'un kolay okunabilen,Kuran'la ve gerçek islam tarihiyle dopdolu muhteşem eserinin tanıtımı yer alıyor.Bu kitabı okuduktan sonra dünyaya bakışınız değişecek ''Kendisini (SAV) kendi canımızdan çok,ailesini ailemizden çok sevmemiz'' farz kılınan yüce Rasule daha çok yaklaşacağız.

Bu kitabı mutlaka okuyunuz

 

“AŞKIN ŞEHİDİ” romanı Hz.Hüseyin"in son 99 gününü konu ediniyor. Onunla yürüyecek, onunla konuşacak ve onunla titreyeceksiniz.
Sözlü Edebiyatımızın türküler, ağıtlar ve destanlarla her dem diri tuttuğu ama yazılı edebiyatımızın bir türlü eğilemediği bir dönem ilk kez roman unsurları ve çarpıcı bir anlatımla okuyucuların karşısında…
Geçmişin gelecekle harmanlandığı, karanlığın aydınlıkla savaştığı bu 99 gün insanlık tarihinin derin bir özeti aslında. Orada vefa ve adanmışlık, verilen sözlerden cayıp dostu terk edişle bir arada. Umutlar korkularla savaşıyor. İlkeler çıkarlara meydan okuyor. Bir yanda zalimler zulümlerine bahaneler ararken ötede karşı duruşun ve mücadelenin ahlâkı var. Üstelik bu romanda anlatılanlar sadece 1330 yıl öncesinin hikâyesi değil. Duyabilenler için seslenmekte Kerbelâ:
“Bende okuduğun bizzat sensin, unutma! Lanet okumak istersen ölüp gitmiş Yezid"i bırak, kendi nefsine bak! Ve sendeki aklı düşün! Sadece kendi çıkarlarını gözetip pervasızlıklarına türlü gerekçeler buluyorsan dün Hüseyin"i terk edenleri kınama! Yaşasaydın sen de onlardan biri olacaktın. Aşka şahitsen ve aşkın içindeysen sen de her dem diri kalanlardansın. Hatırla! Kişi sevdikleriyle beraberdir…”
İlk kitabı “Bozkırın Sırrı – Türk Peygamber” ile aylarca çok satanlar listesinde yer edinen Ahmet Turgut"tan yine çarpıcı ve çok tartışılacak bir roman…

YAZARIN ÖNSÖZÜ

Bir gece sayfaları aralandı Kitabın. Karşımda duran, surelerin en kısasıydı:

“Şüphesiz Sana Kevseri verdik. öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl izi silinecek olan. Sana kin besleyendir.” Sayfayla birlikte gözlerim de kapandı. Önüm sıra, her biri tek başına topluluk olmuş insanlar belirdi… Vakurdu hâlleri. Sanki geçmişten geleceğe, karanlıktan aydınlığa yürüyorlardı. Yine de sordum kendi kendime, “Nereye gidiyor bunlar?” diye… “Kerbela” dedi bir ses. Şevklenip artlarına düşmek istedim. O ses, “İyi düşün, bunun bedeli ağırdır…” dedi. Korktum…

“Kûfeliler de korkmuştu. Unutma!.. Korkanlar dostlarını terk ederler…” dedi aynı ses.

Utandım bu kez… Aklım karıştı, gönlüm bulandı. O ses, “Ne utan, ne de kork!” dedi… “Anlamaya bak! Gidenler kazandı.”

“Yezid…” dedim merakla, “O kazanmadı mı? Hüseyin"in ve yoldaşlarının kanını döküp tahtına daha bir güvenle kurulmadı mı?” “Yanlış biliyorsun…” dedi, “aç, bir daha oku! Ve düşün… Kazanan Yezid mi, yoksa İmam Hüseyin mi?” Merak ettim. Bu kez nasıl okuyacaktım?

“Kerbelâ"yı cinayet öyküsü bilme!” dedi… “Onda bir sayfa dahi var, ana sütü kadar ak ve pak olan. Orada kahramanlar kâh Ali oğlu Hüseyin"dir, kâh Fâtıma kızı Zeyneb” “Amenna!..” dedim pürtelaş ve ekledim: “Biliriz ki, Kerbelâ hak aramanın ve özgürlüğün destanıdır. Sabrın, teslimiyetin ve adanmışlığın azamelidir.”

İçimdeki ses, “Hâlâ bazı hakikatleri anlayamamışsın…” dedi. Duruldum. Sükût edip boyun büktüm.

“Kerbelâ"yı uzaklarda arama…” dedi. “Bu hikâyenin Yezid"i, sana her dem kötülükler emreden ve yeryüzünde nifak çıkarıp kan döken nefsindir. Zoru gördükçe dostlarını yazı yolda koyan Kûfeliler, maslahat gözeten aklındır… Arına paklana yücelen ve Allah"ın yeryüzündeki halifesi olan Hüseyin, Allah katından sana üflenen ruhtur. Unutma! Seni yaratan Yezid"i de. Kufelileri de, İmam Hüseyin"i de var edendir.”

Titredim o vakit. Nutkum tutuldu. Habibullah"ın, “Oğlum” dediği Hüseyin ile adına asırlardır lanet okunan Yezid içimdeydi demek. Ve ben ekseri olarak Kufelilere benziyordum. "Okuyacağım… dedim, "en baştan okuyacağınız ve öylece çevirdim "Aşkın Diriliş" sayfalarını… Allah"ın salat ve selamı Resulun ve Ali Beyi"inin üzerine olsun!..

 

Ahmet Turgut


 

Bu yazı toplam 7038 defa okunmuştur.  
Kalan Karekter Sayısı : 500
Yazarın Diğer yazıları
Sitemizdeki yazı ve resimlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
AmdYazılım
Güneydoğu Haber